| |
|
|
Dede Efendi çile çekerek "Dede"oldu. Benim çilem ise şimdi başlıyor!
Türk kültürünün anıt isimlerinden Hammamizade İsmail, yüzyıllarca unutulmayacak "Dede Efendi" tanımına ulaşmak için Yenikapı Mevlevihanesi'nde çileye girmiş. Sema meşkini bitirmiş. Ve 27 Mart 1799'da çilesini tamamlayıp "Dede Efendi" olmuş. Kızım Ela ve damadım Metin sayesinde, ben bir anda dede oldum. Artık, bir erkek torunum var. Benim çilem, Dede Efendi'den farklı zamanda, yani dede olduktan sonra başlıyor. Çünkü dede olduğum gün, sigarayı bırakacağıma dair söz vermiştim. Salih Memecan'ın baskısı, bu sözü vermeme neden olmuştu... Ama, sigarayı bırakmak için dede olmam şartını koyduğum zaman, Ela'nın doğum yapmasına aylar vardı. Zaman sanki bir rüzgar... Aylar geçiverdi. Ve ben boş bulunup, sigarayı bırakacağımı, bu sütunda da yazmak gafletine düştüm o günlerde. Meğer sigara konusu, sayın okurlarımın da takıntısıymış. O kadar çok görüş açıklayan, e-mail gönderen oldu ki... Örneğin Saruhanlı'dan sayın Hakim Kamal, "Ben sigarayı bir anda bıraktım. Öyle, ileri tarih verip, sigara bırakılmaz. Siz sigarayı bırakamazsınız" diye yazmıştı. Sayın Sadettin Demir, kızının 5'inci doğum günü pastasındaki mumları söndürecek nefes bulamayınca, sigarayı bırakmış. Sayın Hasan Kayıran ise, bana "Nikotinsiz, bol oksijenli, sağlıklı bir hayat" dileklerini gönderdi. Sayın Belkıs Kılıçkaya, "Ben sigarayı bıraktıktan sonra, cildim bile değişti, nefesim arttı" diye beni cesaretlendiriyordu. Amerika'dan yazan Dr. Metin Alkan, sigarayı bırakmak için pipoya geçmeyi öneriyor, Ankara'dan Dr. Muhittin Aygar da, nikotin alışkanlığını nötralize eden bir ilacı tavsiye ediyordu. Sayın Ebubekir Öztürken, nikotin bağımlılığının ertesindeki zorlukları anlatırken, Sayın Fahrettin Bakan da "Sigarayı bırakmak yerine, azaltarak bağımlılıklarınızla alay edin" önerisini seslendirmişti. Dün sabaha karşı torunum dünyaya gelince, sayın okurlarımın sigara hakkındaki görüşlerini de hatırladım. Ve şunları da düşündüm. Ben sigarayı bırakmaya kararlıyım. Bu konuda kaçamaklarım olursa, gazetedeki işgüzar arkadaşlarımın, beni teşhir etmeye hazır olduklarını da biliyorum. Mesela Salih Memecan, beni, dumanlar tüten bir baca şeklinde çizebilir. Emre Aköz, "Hem elle yazıyor, hem de sigara içiyor" şeklindeki yazılarını, sigarasını tüttürerek yazar benim hakkımda. Bütün bunlara hem hazırım, hem razıyım. Ama torunumun da, benim kuşağımdaki tüm Türkler gibi, aynı problemlerle, 21'inci yüzyılı da ziyan etmesine, razı değilim.
|