BİR ÖYKÜ Yaban ellerde
KÜÇÜK yaşta gittik gurbet ellere... 1965 yılında güzel bir bahar gününde dünyaya gelmişim, ülkemizin gerçeği işte; ne ülke bizi kalkındırmış, ne de biz ülkeyi! 1969 yılında dört yaşında iken ver elini Almanya... Onuncu sınıfa kadar okudum, okula devam etmem için etrafımda yol gösteren olmadı, okulu bıraktıktan sonra sağda-solda ne iş bulduysam çalıştım. Bu sırada çevremdeki arkadaşlarımın hemen hepsi Almandı, her şeyimle onlara benziyordum. Günlerden bir gün, arkadaşlarımla her zaman birlikte olduğumuz diskodayız, Topal Max diye çağırdığımız bir arkadaşım yanında bir madde olduğunu söyledi. Sıra bana gelince bir nefes aldım, birkaç defa daha sıra bana geldi, doğrusu pek bir şey anlamadım. Bir guruba ait olma isteği ve onlar tarafından dışlanıp, kendimle dalga geçilmesini istemediğim için hiç karşı koymadan partilerine dahil oldum.
HAP ALMAYA BAŞLADIM On yedi yaşında aldım ilk sabıkamı, on bir ay hapis yattım, yaşım küçük olduğu için sınır dışı etmediler. On sekiz yaşında tekrar yakalandım altı ay hapiste kaldım, yine küçüktüm, yine sınır dışı edilmedim. Son olarak on dokuz yaşında yine yakalandım on dört ay hapis cezası aldım. Yirmi yaşında Almanya'dan sınır dışı edildim. 1990 yılında askere gittim, 1992 yılında askerden döndüm ve kaldığım yerden alkole devam ettim Benim bile anlayamadığım bir hızla evlendim. Evlilik ile birlikte değişen diğer bir olay uyuşturucu maddeyi kullanma şeklim oldu maddeyi artık iğne yoluyla alıyordum. Bu yöntem daha da kötü bir yöntemdir. 1996 yılında AIDS olduğumu anladım eşimin de bu hastalığa yakalandığını söylememe bilmem ki gerek var mı? Eşim ve ben beş yıldır AIDS ile birlikte yaşıyoruz eşim AIDS ile yaşamayı öğrendi bünyesi sağlıklı olduğu için mücadele edebiliyor. Ama ben hem eroin hem AIDS ile şu anda artık baş edemiyorum. Ne mi yapıyorum ölümü bekliyorum...!
|