| |
|
|
Yeşilçam hastalığı ekrana bulaşmış..
YEŞİLÇAM'IN en ünlü, en simgesel, ama en komik sahnesi, televizyonlarımızın salgın hastalığı oldu.. Boşa bakmak.. Boşa bakarak konuşmak.. Esas oğlan ve esas kız, aralarındaki sahnelerde, ister aşk, ister cinayet, ille de boşa bakarak konuşurlardı. Şimdi TV sunucuları böyle konuşuyor..
Murat Birsel atv'de haber okurken kaç kez yazmış, çocuğun günahını almıştım, hangi kameranın yayında olduğunu bilmiyor mu diye.. Meğer yönetmenin dahiyane sanatsal buluşu imiş, insanları geri zekalı gibi sunmak.. Yahu, yanında konukların vardır, onlara bakar konuşursun.. Seyircili programdır, onlara bakar konuşursun.. Bunların hiçbiri yoksa doğrudan ekran başındaki seyirci ile konuşuyorsun demektir. Televizyon başındaki seyirci de seni gösteren kameradır. Onun içine bakarsın ki, seyircinle göz göze gelesin.. Şimdi şöyle bir sahne düşünün.. Bir odada birisi ile konuşuyorsunuz.. Patronunuz, arkadaşınız, sevgiliniz.. Adam pencereden dışarı bakarak anlatıyor, ne hissedersiniz?.. Ben karşısında benden başkası yokken, benden başka her yere bakan spiker ve sunuculara çıldırıyorum. Nehir..
Nehir Erdoğan.. Tele Pazar'la sıfırdan bulup, TRT'de yetiştirdiğimiz bir yetenek.. En iyiyi öğrenmek için çırpındı. Her salı yaptığımız acımasız eleştiri toplantılarında hatta azarlanmasına ses çıkarmayıp, dinledi.. Ve kısa zamanda keşfedildi.. İki dizide oynadı. İki filmde oynadı.. Şimdi NTV'de perşembe geceleri Sinema programı sunuyor. Sunmakla kalmıyor, setlere, starlara, sokaklara gidip söyleşiler yapıyor.. Bir harika.. Eğitiminde payım olduğunu bildiğimden bana gurur, mutluluk hissi verecek kadar harika.. Hızlı, tempolu, ama anlaşılır konuşuyor. Canlı konuşuyor.. Fizik tam televizyonluk. Yılın en umut veren sunucusu seçimi olsa, oyum ona.. Ama Murat'tan da beter boşluğa bakarak konuşuyor.. NTV koridorlarında yakaladım geçen gün.. "Sana böyle mi öğrettik" diye üzerine giderek.. "Nereden çıktı boşa bakarak konuşma.." diye haşlayarak.. Hiç ses etmedi.. Birden aklıma Murat geldi.. Yoksa.. Televizyonu fazla izlemiyorum ya farkında değilim.. Birkaç gün kanal kanal zaplayarak dolaştım.. Aaaa.. Moda olmuş bu yahu.. Sunucuyu seyirciye baktırmadan konuşturma.. Boşluğa bakarak konuşturma.. Karşısındakini adam yerine koymadan konuşturma.. Bu geri zekalı görüntünün adı nasıl televizyonculuk, nasıl sanat oluyor, ne olur biri bana anlatsın, Allah rızası için.. Gavur kanallarını da taradım.. Hayır onlarda böyle bir hastalık yok.. Sadece bizde.. Kim çıkardı bunu yahu?.. İşsiz kalan Yeşilçam yönetmeleri televizyona mı sızdı?..
|