| |
|
|
Bir yılbaşı yazısı..
Selim Gabay'ın sinagog baskınları ardından, arkadaşlarına gönderdiği mektubu yayınlamıştım. Nasıl ses getirdi, nasıl beğenildi anlatamam.. Adamı resmen kıskandım. Bu defa doğrudan bana yollamış.. Başka bir konuda başka bir yazı bu defa.. Bayıldım.. "Bunu benim okurlarım da okumalı" dedim, sonuçta gene kıskanacağımı bile bile.. Selim kızları ile yılbaşı alışverişine çıkmış. Onu anlatıyor..
*** Hiç bana iyi seneler falan demeyin. Ben yeni yıl falan istemiyorum üstüme de gelmeyin. Mahvoldum ben mahvoldum... Ben babayım, sağolsunlar iki kızım var, biri buluğ çağının sonlarında, öteki tam başında. Bu kız çocuklarının göğüsleri büyüdükçe beyinleri ufalıyor sanki. Evin içi terörist yuvası gibi, gürültüden patırdıdan kafa dinlemeye hiç ama hiç imkan yok. Her kapı açıldığında bir sürü sivilceli yaratık eve yayılıyor, inanmazsınız çoğu da erkek. Hepsinin kafaları jöleden kaskatı, yüksek sesle anlamsız sesler çıkarıyorlar ve buzdolabının içini boşaltmayı vazife edinmişler. Neyse seminerlerden öğrendik ya arkadaş olacağız çocuklarımızla, kızlara "Bu sene yılbaşı hediyelerini beraber alacağız" dedim. "Bir tekükkana gidelim bir şeyler alalım, insaflı olalım, zaman kötü" diye de tembihledim. Pazar akşamı onların seçtiği bir dükkana gidilecek ve huzur içinde alışveriş yapılacak. Büyük kızım, "Dizel'e gidelim, işi bitiririz" dedi. Afferin dedim kız dizel alıyor, hesaplı olsa gerek. Benzinli daha pahalıdır, ne bileyim ben hayatta hep öyledir dizel daha ucuzdur. Akmerkez'e vardıkünlü'e girdik. Yer tuhafıma gitti ama çaktırmadım, sanki eskici dükkanı. Emin olun sadeceyırtık mallar kalmış. Yemin ederim şöyle ortadan çizgili güzel, kaşe kumaştan bir pantolon, yün bir hırkayok. Hani evde eskiyen giysilerle parkeler parlatılır ya, her satılan o görünümde. Bizim kızlar bayıldılar, bu yer bezlerine. Afferin Selim diyorum, son kalan yırtık pırtık şeyleri alıyorsun bunlar hesaplı da olur... Kasada çöktüm, rakama inanamadım, aklım kabul etmedi, beynim isyan etti, ama kredi kartını aslanlar gibi vermişim bi kere Bi de kızlar babalarıyla öğünsünler kompleksi var ya çaktırmıyorum kederimi. Akşam uyuyamadım devamlı soğuk su içtim, iki çaputa bu kadar para vermeği hazmedemedim. Gece 4'te salonda son turumu atıp yatmaya giderken, kızların odasına bir göz atayım dedim,baktım yün bir bere var (Tabii ki Dizel marka) yanında da bir kart. Kartta; "Babacığım sen babaların en tatlısı ve en safısın, biz seni çok seviyoruz. Senin yüzün hep gülüyor,babamız bitanedir"yazmışlar. Hoşuma gitti ne yalan söyliyeyim, çok hoşuma gitti. Beni hep gülümserken hatırlamalarını isterim. Eminim ki bu bereyi her giyişimde bu halime çok güleceğim. Siz siz olun çocuk diye hafife almayın veletleri, hepsi bizden bin defa akıllı.
|