| |
|
|
Mutluluğu satın almak..
Önce Milli Piyango'nun kimi kimbilir kaç trilyoner yapacağı haberleri gelir. Yılbaşı'nın ilk işareti olarak.. Sonra vitrinler düzenlenir. Yılbaşı özel satışları başlar.. Eşe dosta hediye almak için koşuşturmalar başlayınca iyice havaya gireriz.. Bir yandan da "Yılbaşı nerede geçirilecek" korkunç sorusu gündeme düşer.. Biz de de durum faklı değil.. Dün Selim Gabay'ın kızları ile çıktığı Yılbaşı alışverişini nakletmiştim. Bugün, dün gece okuduğum bir Yılbaşı öyküsünü anlatacağım.. Kazım göndermiş, sağolsun..
***
Kıyafetinden hayli varlıklı bir aileden geldiği belli küçük kız, avucundaki para destesini sımsıkı tutarak rafları inceliyordu. Burası kentin en büyük oyuncak mağazası idi. Aranan herşeyin bulunduğu bitmez tükenmez raf koridorlarının bulunduğu mağazalardan işte.. Nihayet durdu. Muhteşem bir bebekti bu.. Dünya güzeli yüzlü ve ipek kadife elbiseli muhteşem bir bebek. Babasına döndü, işaret etti.. "Avucumdaki para yeter mi?." Babasını başı ile evetledi. Bebeği kucakladı ve koridor boyu kasaya doğru yürüdü ve tam bu sırada tıpkı kendisi gibi, babası ile alışverişe çıkmış bir küçük çocuk gördü. Kısa pantalonluydu. Gömleği iyice eskimişti. Çocuğun elinde birkaç dolar vardı. Raftaki oyunlardan birinin önünde heyecanla durdu. "İşte istediğim bu baba" diye çığlık attı, avcunu gösterdi: "Yeter mi?.." Babasının gözleri önüne doğru eğilirken, başı "Yetmez" işareti verdi. Çocuk avucundaki paraya baktı. Oyunu rafa yerine koydu. Babasının elini tuttu ve koridorun ucuna doğru yürüdü.. Boyama kitaplarının olduğu rafa.. Küçük kız kucağındaki bebeğe bir daha baktı. Sonra çocuğun seçtiği oyuna döndü.. Bebeği götürüp yerine koydu. Oyunu eline aldı.. "Yeterli param var mı baba" dedi.. Babası gene evetledi. Kasaya gittiler, parayı ödediler. Küçük kız, kasadaki adama bir şeyler fısıldadı. Küçük kız ve babası geriye çekilip beklemeye beklemeye başladılar. Az sonra oğlan ve babası, ellerinde bir boyama kitabı ile kasaya geldiler. Kasiyer "Kutlarım sizi" diye bağırdı.. "Bugünün bininci müşterisi olarak bir armağan kazandınız.." ..Ve oyun kutusunu küçüğe uzattı. "Harika" diye çığlık attı oğlan.. "Baba, bu benim en çok istediğim şeydi biliyorsun.." Baba oğul, sevinç içinde dükkanı terkederken, içeride kalan baba "Ne kadar cömertsin kızım" dedi.. "Sana bunu yapma kararını verdiren ne?.." "Baba.. Annemle birlikte bana bu parayı verdikten sonra 'Seni en çok mutlu edecek şeyi al' demediniz mi?.." "Tabii öyle dedik, tatlım!.." "Ben de aynen öyle yaptım baba.. Şu anda ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun?.."
|