kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Sol ve yerli değerler

ağ ve sol hakkında düşünmek aslında tartıştığımız birçok konudan önceliklidir. İdeolojilerin sona erdiğinin söylendiği bir zaman diliminde, dünyada siyasetin giderek renksiz, kokusuz ve yönsüz bir hal almaya başlaması çok riskli bir durumdur. Siyaset, organik taraflarını kaybederek sentetikleşmeye, fikirden boşanarak teknik bir alan haline gelmeye başlamıştır. İdeoloji dünyayı belli bir 'siyasal mühendislik' çerçevesinde biçimlendirmeyi anlatıyorsa, çağdaş kazanımların buna direndiği, direneceği açıktır. Fakat ideoloji kavramına haklı olarak direnmek ve itiraz etmek, çoğu zaman aşırı bir tutuma dönüşüyor ve 'fikir' ile siyaset'i birbirinden koparmaya, 'fikir temelinde siyaset' çabasını siyasal mekandan uzaklaştırmaya dönük refleks haline geliyor. Bunun doğal sonucu, siyaseti bir imajlar alanına, propaganda dünyasına ve toplumsal derinliği olmayan semboller yarışına çevirmek oluyor. Oysa dünyadaki bu derece köklü sorunlar karşısında siyasetin bu derece işlevsiz olması değil, şimdikinden çok daha derin ve kavrayıcı olması gerekiyor. Bu nedenle siyasi yelpazenin kanatları olan sağ ve sol ile muhafazakar, sol ve liberal değerler üzerine düşünmeye daha çok ihtiyaç var. Demokratikleşme, AB, rasyonel ekonomi politikaları gibi önümüzde duran tartışma konuları, bunların toplumsal bağlamını doğru anlayan ve taşıyabilen siyasi damarların işlemesi sayesinde mümkündür. Bu bakımdan sol'un ve sağ'ın bu görevi yerine getirme konusunda tıkandıkları noktaları konuşmak, siyaset adına konuşulacak her şeyin abc'si durumundadır...

***

Türk siyasal sistemi içindeki klasik duruşlarıyla sol siyasetin toplumla bağ kurma problemi, sağ siyasetin de dünyalı olma problemi gelenekseldir. Sol'un toplumla bağ kurmada kırılganlığını oluşturan temel nokta 'yerli değerler'le derinlemesine bir iletişime geçemeyişidir. 'Devletçilik adı altında statükoculuk', sol siyasetin toplumla bağ kurmasını bir kenara bırakın, toplumdan uzak bir kurgu gibi siyaset üretmesine yol açmaktadır. Siyasetin esası toplumsal taleplerin siyasal temsile dönüştürülmesi olduğuna göre, toplumsal değerlerle temel bir kopukluğu olan bir yapının talepleri algılaması ve bunları temsile dönüştürmesi çok zordur. Sol'un yerli değerleri siyasal mekanın içine katma yeteneği geliştirmesi zorunludur. Bu olmadığı için sol dinamik bir siyasetin taşıyıcısı değildir. Bunun yerine gelenek ve modernlik çatışmasının iradesiz bir parçası olabilmektedir. Merkez ile çevre arasındaki kısırdöngüye kolayca eklemlenmektedir. Denebilir ki, sorun sol siyasetin yerli olup olmamasında değil, evrensel olup olmamasındadır. Türkiye'de sol siyaset yerli değerleri tartışılmaz saydığı için evrenselleşemiyor, iddiası dillendirilebilir. Burada yerli değerler ile statükoculuk ve toplumsal değerler ile siyasal elitlerin refleksleri arasına ciddi bir çizgi çekmek gerekiyor.

***

Siyasetin güç kaynağı olan toplumsal değer ve taleplerden bahsetmek için kullanıyoruz 'yerli değerler' ifadesini. Burada bir derinlik yaratamayan sol siyasetin toplum tasavvuru da zayıf oluyor ve bu, evrensel değerler üzerine doğru bir hatta düşünce ve siyaset üretmeyi de engelliyor Bir yandan 'kendisi olmak' ile öbür yandan 'dünyalı olmak' arasındaki sentezi ve formülü bulmak sol siyasetin önündeki esas problem. Yerli değerlerden yola çıkıp toplumsal değerlerle ve taleplerle buluşmak, bugünün dünyasında doğal olarak evrensel olanla temas etmenin kapısını aralayacaktır. Yerli değerleri içe kapanma yönünde siyasallaştıran milliyetçiliğe karşı, sol'un statükoculuğa sığınmak yerine, 'yerli değerleri dünyalı olma yönünde siyasallaştırma' formülü üretmesi beklenmektedir. Bu olmadığı sürece, sol siyaset, siyaset yerine siyasetsizleşmenin parçası haline gelmeye devam edecektir. Sol siyasetin yerli değerler karşısındaki duruşu, sağ siyasetin sivil değerler karşısındaki duruşu ile üretilmektedir. Sağ siyasetin sivillikle ilişkisi, başka bir yazıya...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Saddamizm   / 15-12-2003
 Siyasi liberalizmin sosyal derinliği   / 14-12-2003
 Coğrafyanın gücü ve riskleri   / 12-12-2003
 Sol ve yerli değerler   / 10-12-2003
 Özür ve düzeltme   / 09-12-2003
 Sağ siyaset ve değişim   / 08-12-2003
 Türkiye Sol’unu arıyor   / 07-12-2003
 Sahicilik   / 05-12-2003
 Sıradan şiddet   / 03-12-2003
 Yeni Roma ve meşruiyet   / 01-12-2003
ERDAL ŞAFAK
İmdat mektubu
Adalet Komisyonu'nda görüşmeleri süren...
SAVAŞ AY
Yanıt hakkınız bâki Bay Bush!..
İlk kez Samarra Baskını...
REFİK DURBAŞ
Aycell oyalıyor mu?
Aycell, Milli Eğitim Bakanlığı'na...
MEHMET TEZKAN
Irak'ta maç bitti.. Ankara tribünde mi?
IRAK olayını çok...
EMRE AKÖZ
Kimse Galatasaray'ın iç işlerine...
UMUR TALU
İşte Saddam'ın ilk sorgusu (2)
-Oturun. Dün kaldığımız...
MUHARREM SARIKAYA
Erdoğan'ın tepkisinin nedenleri
"KOMİSYONLARDA bile...
Saddam oyuncakları piyasada
IRAK'IN devrik lideri Saddam'ın yakalanmasının ardından,...
"Şeytan'ın Avukatı" Saddam'ı da savunacak
Daha önce Çakal Carlos, Sırp lider Miloseviç gibi 'suçlulukları...
2 SAMBACI TAMAM
2 SAMBACI TAMAM
Sarı-lacivertli kulübün Cruzeiro'dan A.Souza ve Corinthians'dan Gil...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.