Kısa bir süre önce Devlet Bakanı Sükrü Sina Gürel, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yatırım için 350 milyon dolarlık bir fon kurduğunu açıkladı. Bir grup iş adamını yanına alarak Kıbrıs'a uçtu. Onları adada dolaştırdı, brifing verdi ve yatırım yapmağa davet etti.
Sonucun ne olduğunu bilmiyorum; belki de herhangi bir sonuç beklemek için çok erken. Ama ne olacağını tahmin edebiliyorum.
Gürel'in işadamlarının burnunun önünde salladığı dolarlar KKTC'yi eskisinden daha çekici bir yatırım alanı haline getirmeyecek. Adada yatırım yapılmasını engelleyen koşulları ortadan kaldırmayacak. Krediler her zaman olduğu gibi siyasi bağlantıları güçlü birkaç iş adamına kanalize edilecek ve üç kağıdın labirentlerinde kaybolup gidecek.
Alaturkalığın demir yasası buna amirdir.
KKTC'ye bu güne kadar nerdeyse hiç dış yatırım yapılmadıysa, bunun nedenleri vardır. Kredi olanaklarının kıt olması bu nedenlerin birincisi değil sonuncusudur.
KKTC'de yatırım için şart olan hukuki alt yapı eksiktir. Devlet sektörünün hakim olduğu ekonomi özel sektör yatırımlarının teşvik edici mekanizmalardan yoksundur. Bankacılık sistemi geridir. Vergi yasaları çağ dışıdır. Modern devletlerde var olan yasalar KKTC'de yoktur.
Belki de daha önemlisi, fiziki altyapı, anlamlı hiç bir yatırım yapılmasına izin vermeyecek kadar ilkeldir. Telefonlar çalışmaz. Yollar yetersizdir. Su kıttır. Elektrik ise hem kıt, hem de pahalıdır. Bugün eğer 500 yataklı bir otel yapmaya kalksanız kendi elektriğinizi üretmeniz gerekir. Çünkü mahalli elektrik kurumu size kesintisiz elektrik sağlayamaz.
Diğer nedenlerin tümünü bir tarafa bırakalım: Adada elektrik o kadar pahalıdır ki onunla hiç bir ekonomik üretim yapılamaz.
Gürel'in 350 milyon dolarının anlamlı yatırımlara dönüşmesi içinfönce yatırım çevresinin düzene konması ve altyapı sorunlarının hallolması gerekir.
ABD'nin, Kıbrıslı bir grup iş adamı ile birlikte, Kıbrıs'a bir denizaltı kablosu ile su elektrik götürme projesi var. Kendi kendini finanse edebilecek 100 milyon dolarlık bu proje 18 ayda adadaki elektrik sorununa kesin bir çözüm olacak.
Bir yıldan beri kapı kapı dolaşan bu proje neden sonuçlandırılamıyor?
Alarko'nun borularla adaya su taşıma projesi ise Bakanlar Kurulundan 1998'de olur aldı. Neden dört yıldır bu proje bürokrasinin koridorlarında sürünüyor?
Neden bankalar modern bir düzenlemeye kavuşturulmuyor? Vergi yasaları, yatırım yasaları, ithalat, ihracat ve daha bedava yapılabilecek bir çok şey?
Neden Rum tarafında yasal düzen dünya standartlarında ikenfbizde geri?
Neden? Neden? Neden?
Türk politikacıları azametli jestlere bayılırlar.
Azametli jest yapmak için bilgi, bilgelik ve kıçından ter damlayıncaya kadar çalışma gerekmez.
Ne yazık ki azametli jest yaparak gayri safi milli hasılayı ve adam başına düşen milli geliri artırmak mümkün değildir.