Vay be!
Uyuşturucu yaşı 13'e kadar düşmüş.. Gazeteler o konuda yazdılar çizdiler.. Televizyonlar programlar yaptılar..
Türkiye genelinde 9 ilde, 24 bin 250 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırma bu çarpıcı sonucu ortaya çıkarmış.. Ve de esrar, eroin, Ecstacy, sakinleştirici hap kullanma yaşı 13 olarak belirlenmiş..
Oysa 13 yaş ki, genelinde hep sidikli taifesi.. Hani çüke sopa diyen bir yaş dilimi..
Ve de onlar, yani gençler uyuşturucuya başlama nedeni olarak sıkıntılardan kurtulma arzularını ön sıraya yerleştirmişler.. Hassittirsinler!.
Bu konuda başka bir bulgu da alkol, sigara, uçucu madde ve hap kullanımında İzmir başı çekmekteymiş..
Pekiy ya İstanbul ne olmakta? Sokaklarda 10 yaşında tonla tiner koklayan çocuk..
Ben, kurudan, yani tozdan, haptan filan anlamam.. Doktoramı alkol üzerine vermiş, profesörlüğümü o dalda almışımdır.. (Şimdilerde emekliyim)
Türkçe "Lape" denilen Fransız hastanesinde yatarken, 16'sında alkol düşkünü bir çocuk vardı kaldığımız koğuşta.. Haza zengin aile çocuğu.. Ve tutkusu mavi ispirto.. Mavi ispirto içermiş.. "Ulan başka içki mi yok içecek?" diye sorgulamaya kalkmıştım bir gün, "Diğerleri beni kesmiyor" diye cevaplamıştı..
Döver misin, sabaha mı bırakırsın?
Haberleri okuyunca ve araştırmayı yöneten Doçent Gültekin Ögel'in açıklamalarını CNN'de izleyince usuma o eski Lape hastanesi günleri düştü..
Şimdilerde, aradan bu kadar süre geçtikten sonra o acıklı günlere çok gülüyorum..
Taş çatlasa 18 yaşından fazla değildi.. İki kolu sıkı sıkıya bandajlanmış bir hallarda koğuşa döndü..
-Ne o? dedim..
-Hiç, jiletle kestim..
Anlattıkları, içki ile ilgisinin babasıyla olan sürtüşmeleriydi.. "Tek derdim babamdı.. En büyük derdim.. İçkiye onun yüzünden başladım.."
Şimdilerde anlıyorum ki, uyuşturucuya düşmek için tonla bahane.. Aynen bir zamanlar benim de yaptığım gibi.. Diğerlerini bilmem ama alkol bahane uydurmakta çok ustadır..
Ama yine de 13 yaş, ürpertici, korkutucu bir uyuşturucuya başlama yaşı..
Ben ilk biramı yirmi yaşında içtim Çiçek pasajında, Erdoğal Kıral nam, aynı gazetede çalıştığım bir endazesi olmayan sefil alçağın ısrarlarıyla.. Kocaman bir Arjantin.. Üstelik içine hafiften votka karıştırılmış.. Eve nasıl gittiğimi, anneme neler söylediğimi hâlâ hatırlamam.. Altıma üstüme sıçıp sıçmadığımı da..
Sonrası tövbe..
Ve bir süreç geçti, Teğmen olarak Rami'deki 23'üncü piyade alayına tayinim çıktı, tabur kumandanım daha ilk tanıştığımız, tekmilimi verdiğim gün odasına çağırdı:
-Otur teğmen..
-Sağolun kumandanım..
Trabzonlu haso bir lazdı Dursun binbaşı.. Emirerini çağırdı:
-Benimkilerden iki gazoz.. Benimkilerden dedim ayı, anladın değil mi?
Hiç unutmam ki o zamanların en ünlüsü iki Olimpos gazoz geldi.. Dursun binbaşı, bir anda şişenin yarısını götürdü.. Ben iki yudum alayım dedim az kala içim dışına çıka..
Çünküm neden? Gazoz votkalı değil, votka gazozluymuş.. Dursun binbaşı teğmenlerine deneme çekiyormuş..
13 yaşında bu derde düşenler için için anlatıyorum..
Bir gece Lape hastanesindeyken serum takılmış yatıyorken, Marmarisli odaya girdi.. Marmarisli çok genç bir acayip adem.. İçkinin buna takıntısı değişik.. Dünyanın hiçbir hapishanesinde hiçbir mahkum, bu deyyusun attığı kadar volta atmamıştır desem doğru.. Sabah, öğlen, akşam hiç dinlenmeden ayaklarında şıpıdık terlikler, bizim koridorda gayetle tempolu bir halde aşağı yukarı etmede.. Sağlıklı yaşam için yürüyüş desen değil.. Sağlıklı olan keratanın burada işi ne? Yürüyüş içkinin yerini tutuyor desem o hiç değil..
Marmarisli o yürüyüşleri sırasında odaları kerteriz etmekte..
Bir gün odama girdi.. Kolumda serum izledim.. Yürüdü.. Yiyeceklerimin bulunduğu masaya gitti.. Ve orada ne varsa hepsinin içine daldı.. "Ulan" diye naralandım ama hiç.. O devamda.. Kolumda serum olduğu için kalkamıyorum.. Bir de yüzüme bakıp gülüşü var ki asıl koyan o.. Serumu filan boşladım.. Gülüşü dondu, kapıya seğirtti.. Ben değil ama, peşinden giden terlik tam çıkışta ensesine yetişti.. Gelip serumu yeniden taktılar.. Marmarisli giderken terliği götürdüğünden, yenileri gelinceye kadar tekiyle idare ettim.. Alkol dahil her uyuşturucunun ne halt edeceği belli olmuyor..
13 yaşında birtakım uyuşturuculara bağımlılık ha?
Onların, yalnız kendilerinin değil, ailelerin de yaşamları say ki cehennem.. O yüzden aman dikkat.. Çok dikkat..
Çaresi ne mi? Gerçek anlamda bir sevgi.. Ama çok çok sevgi.. Uyuşturucunun (Hangi çeşidinden olursa olsun) giremeyeceği yer sevgi limanları..
Size cumartesi günü o hastaneden bir hakim manzarası anlatacağım.. Biraz eğlenirsiniz..
İletişim için faks: (0212) 281 58 40