11 kişinin öldüğü "Hayata Dönüş" operasyonundan bir buçuk yıl sonra Bayrampaşa Cezaevi'nden içeri Nebil Özgentürk'ün ATV için hazırlayıp sunduğu 'Bir Yudum İnsan'ın çekimleri için Adalet Bakanlığı'nın verdiği özel izinle girerken ön yargılarım da yanımdaydı: Bu cezaevi iflah olmaz!
En küçük bir metali bile algılayan dedektörlerin olduğu kapılardan geçerken saat, kemer ve cüzdan gibi tüm eşyalarımızı çıkardık. Birkaç denemeden sonra nihayet dedektör sinyal vermedi de Cezaevi'nin idare bölümüne girmeyi başardık.
Birkaç yıl önce bu kadar sıkı bir kontrolden geçmediğimi, ziyaretçilerin her türlü yiyeceği yanlarında getirdiklerini Aydın'dan gelen Cezaevi Savcısı Metin Şentürk'e söyleyince şöyle dedi: "Ben de kapıdan girerken, aynı sizin gibi aranıyorum. Kimseye taviz yok."
Bayrampaşa'nın çehresinin nasıl değiştiğini anlattı Savcı Şentürk: Artık cezaevinin gündeminde tiyatro oyunlarından kütüphaneye kadar birçok yenilik var. Önceleri en sakin günde bile, duvarların üzerinden esrar, cep telefonu ya da tabanca atılan Bayrampaşa artık "yaşanabilir bir cezaevi" olmaya başlamış. Bu devrimi gerçekleştiren de yeni ekip. Sekiz aydır görevde olan Savcı Metin Şentürk çalışma arkadaşlarıyla uyum içinde işini yürütüyor.
"Bizim yaptığımız aramalardan sonra içeriye telefon sokmanın rayici, 3 bin dolardan 10 bin dolarlara fırladı. Artık ne telefon var, ne de silah. Tutuklular eskisi gibi yanlarında 10 binlerce dolar taşıyamıyor. Herkesin hakkı eşitlendi; aylık 80 milyon. Böylece kimse kendini korumak için adam tutamıyor ya da yanında adam çalıştıramıyor" diyor Savcı Şentürk.