Günah Şehri Bangkok 2002

Kokular, sesler, eğlence hayatı, her şeyiyle yabancı, her yönüyle şaşırtıcı bir şehir Bangkok. Dünyada seksin başkenti olan şehrin yerel dildeki anlamı ne şaşırtıcıdır ki "Melekler Şehri"
Otelinizin palmiyeler ile sarılı havuzunun kenarındasınız. Güneş tepenizde, elinizde buz gibi bir bardak Singha birası, tabağınızda yanında yer fıstığı sosu ile bir satay şiş. Önünüzden koyu sarı renkli geniş bir nehir akıyor. Üzerinde inanılmaz bir trafik ve gürültü. Kıçlarındaki motorlara takılı upuzun şaftların ucundaki pervanelerin hareket ettirdiği upuzun tekneler bir bu tarafa, bir öbür tarafa gidiyorlar. Karşı tarafta bir mavna kendini akıntıya bırakmış gidiyor. Sesler yabancı, tatlar, kokular yabancı. Burası dünyanın en hareketli şehirlerinden Krung Teph, yerel adıyla meleklerin şehri. Bildiğimiz adıyla Bangkok.

Bangkok'ta ilk yapılması gereken şey, hayır, seks show'larına gitmek değil, Chao Phraya nehri ve kanallarında bir tekne gezintisi yapmak. Bir saatlik bir gezide nehir kıyısındaki tapınakları, kanallardaki balkonları su üzerine taşan evleri, kanala akan kirli suların hemen yanında çamaşır yıkayan, hatta çocuklarını yıkayan kadınları görebilir, bu yıllarca unutamayacağınız manzaralar sayesinde bu büyülü şehir ile tanışabilirsiniz.

OTELİNİZ SIĞINAĞINIZ
Bangkok gibi şehirlerde, kalabalıktan, gürültüden ve bazen size yabancı olan her şeyden kaçmak istediğiniz zaman bir sığınağa ihtiyacınız olur. Bu sığınak otelinizdir. Nehrin kıyısındaki Shangri-La, Oriental ve Peninsula gibi oteller sadece Asya'nın değil, dünyanın da en iyi otelleri arasında yer alıyorlar. Tayland yemeklerini tatmak istiyorsanız, otellerin açık büfeleri, seçtiğinizi görmek açısından faydalı olabilir. Çok daha ucuz olan bir alternatif ise, sokaklardaki büfelerden yemektir. Bazı yemeklerin lezzetine şaşıracaksınız. Bangkok'ta sokakta yemek, bizim sokak dönercilerinden dönerli sandviç yemek kadar güvenlidir.

Bangkok tapınaklar ile dolu bir şehir. Her yerde rengarenk çatıları ile gözünüze batıyorlar. Tapınakların hepsini gezmeseniz de olur. Şehrin merkezindeki Wat Phra Kaew'e gitmeniz kısa bir seyahatte fikir edinmek için yeterli olabilir.

Cuma veya cumartesi günü Bangkok'ta iseniz, mutlaka Chatuchak pazarına gitmelisiniz. Burası sekiz bin pazarcının bulunduğu dev bir pazaryeri. Kalabalığa karışıp sokaklarda satılan yemeklerden yiyerek, pazarcılar ile bizim bohçacıları bile geçen inanılmaz pazarlıklar yaparak çok eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz. Akşam ise Tayland boksu seyretmek için Ratchadamneon spor salonuna gidebilirsiniz. Giriş sadece 5 dolar, ama bahisler limitsiz, boks ise tekme tokat ve de acımasız.

Bangkok'ta trafik çok kötü. İstanbul'un trafiğine alışık olan bizleri bile sinirlendirecek kadar kötü. Ancak sinirlenmemekte yarar var, çünkü Tayland'da sinirlenip bağırıp çağırmak bir zayıflık belirtisi olarak kabul ediliyor ve çok ayıp.

Seks gösterisinde pavyon dayağı
Bizce ayıp olup, onlarca ayıp olmayan şeyler de var. Bunların yeri de Patpong. Burası Bangkok'un efsanevi batakhane muhiti. Gece kulüpleri pavyon gibi, gösteriler ise seks show sirk gösterisi karışımı. Tayland'ın para birimi baht. Patpong'da pavyonların kapılarında yazılı olan tarifelere aldanırsanız, bahtsız kalabilir, daha kötüsü Tayland usulü pavyon dayağı yiyebilirsiniz. Bir de hanımlarından izinsiz işler yapmaya kalkışanlara, bu ülkede AIDS ve benzeri hastalıkların çok yaygın olduğunu hatırlatmakta yarar var. Patpong'daki barlarda biranızı bile şişeden içmelisiniz. Ben tehlike tanımam, ille de masaj yaptıracağım diyenler, nispeten güvenli adresleri kaldıkları otele sorabilirler; orada bu da ayıp değil.