Uzun süre olumlu gittiğini düşündüğü ilişkisi çeşitli sosyal
boyuttaki sorunların etkisiyle sona eren bir erkek arkadaş anlatıyor:
"İlişkiyi bitirirken arkadaşım bana bu ilişki sırasında hep acıdan
kıvrandığını söyledi. Ben de kendisine, ben senin hep zevkten öyle
davrandığını sanıyordum dedim."
İfade ediş biraz alaycı ve kaba ama bizi hemen bir sonuca götürüyor:
İnsanlar, düşüncelerinden dolayı ve daha çok zihinlerinde acı
çekiyorlar. Yoksa çatışmalardan kısa bir süre kaçmak için de olsa
sevişmenin verdiği bir acı yok. İnsanların sevişirken kirpiler kadar
dikkatli olmalarını gerektiren bir durum da söz konusu değil.
İşin püf noktasını düşünceler ve düşünce sistemimizi oluşturuyor.
Bize çok sevdiğimiz bir arkadaş bir çiçek gönderiyor:
Çiçek o anda çok değerli ve en güzel noktada yerini alıyor. Ama bir
süre sonra çiçeği gönderenin bir davranışı çiçeği alanı kızdırıyor ve
incitiyor.
O dakikadan sonra çoğu durumda çiçek de kızgınlıktan nasibini alıyor.
Halbuki o zavallı çiçek önce de sonra da çiçek olmaktan başka bir şey
değildi! Sadece kızdırana ayna tutuyor hale geldi!
Bu köşede düşüncelerimizin bize yaptıklarından çok söz edeceğiz.
İlişkilere ayna tutacağız.
NLP'den olumlu düşünceye, empatiklikten etkili olmaya kadar birçok
konuyu mercek altına yatıracağız.
Sağlıcakla kalın...
Haftaya buluşmak üzere...