kapat
26.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Sinem'i bulun

Annesi, 1.5 yıl önce evin önünden kaçırılan küçük Sinem'in kokusunu unutmak üzere. O küçük kız bulunsun ki, Özdemir Ailesi ve onların kaderini paylaşmış aileler huzura kavuşsun...
O09.06.2000 günü öğlen saatlerinde Zeytinlik Mahallesi Kalfa Sokak No:80'deki evin önünde oynarken kaçırılmıştır.

MahmutĞAyşe kızı; 05.11.1995 doğumlu. Samsun Kavak Karaaslan Köyü nüfusuna kayıtlı, sarışın mavi gözlü. Kaybolduğunda üzerinde yeşil renkli tişört, lacivert renkli tayt, sağ bileğinde 2 adet burmalı altın bilezik bulunmaktaydı.

Bulanların veya görenlerin 0362 4559677 Ğ 0362 4351977 telefonlara bildirmeleri rica olunur.

Bu; güzel bir kız çocuğunun, gülümseyen fotoğrafına iliştirilmiş "resmi bilgi notu..." Emniyet Genel Müdürlüğü'nün internet sitesindeki onlarca kayıp ilanından yalnızca biri... İlk bakışta; sıradan, duygusuz ve sığ görünse de, içinde çok şey barındırıyor. Polisin; Samsun'da kaybolan Sinem Özdemir'e ulaşmasını sağlayacak ipuçlarını... Artık dökecek gözyaşı kalmamış çaresiz bir anne-baba için birazcık umudu... Ancak; aradan geçen 18 ay ve sarfedilen onca çaba henüz bir sonuç vermiş değil.

ÇÖP POŞETLERİ BİLE ARANDI
Evinin önünde oyun oynarken kaybolan, büyük bir olasılıkla kaçırılan Sinem'in izine hala ulaşılamadı. Mahallesindeki 400 ev, kömürlüklerine varıncaya kadar arandı önce. Çöp poşetlerine bile bakıldı tek tek. Tüm şehrin çöplerinin toplandığı Yalınlıdere Çöplüğü'ne de... Yaklaşık 10 kilometre ileride başlayan ormanda da aramalar yapıldı. Şüpheli görülen veya ihbar sonucu gözaltına alının çok sayıda kişi birer birer sorgulandı sonra... Fakat; ne Sinem, ne de ona ulaşılmasını sağlayacak bir iz bulunamadı bir türlü.

Özdemir Ailesi'nin evine gelen sayısız ihbar telefonlarından birine göre; çingeneler tarafından kaçırılan Sinem Bursa'da bir evde saklanıyordu. Bursa ve Samsun polisinin ortaklaşa operasyonuyla eve baskın düzenlediler ama nafile... Ardından; Sinem'in Adapazarı ve Trabzon'da görüldüğü ihbarları da geldi. Operasyonlar düzenlendi ama bir sonuç yoktu.

Aile, dost ve tanıdıklarının tavsiyesi üzerine Sinem için ödül koymaya karar verdi. İşadamları ve polisin katkılarıyla; Sinem Özdemir'i görenlere, yerini bilenlere veya bulunmasını sağlayanlara 30 milyarlık bir ödül verileceği duyuruldu. Bunun üzerine jandarma uzman çavuşluğundan ayrılmış askerlerden oluşan ve 'Ödül Avcıları' adı verilen bir ekip, peşine düştü Sinem'in... Küçük kızı bulmak için uzun süreli bir çalışma yaptı. Ama onlar da eli boş döndü geriye...

Çaresiz baba Mahmut Özdemir, en sonunda kızının fotoğraflarını afiş yaptırdı. Samsun'un tüm sokaklarına yapıştırdı. Duvarlar, camlar Sinem Özdemir'in gülümseyen yüzüyle doldu. Afişlere Sinem'in ağzından yazılan "Beni unutmayın" cümlesi bu acı olayı unutturmamayı başardı ama küçük kızın bulunmasını sağlayamadı.

BULUNAN MİNİK BEDEN O MUYDU?
Bu sırada; Sinem'in cesedinin bulunduğu ihbarı geldi... Özdemir Ailesi perişandı... Samsun'un Merkez İlçesi'ne bağlı Başalan Köyü'nde, yol kenarında bulunan cesedin Sinem'e ait olmadığı anlaşılınca derin bir nefes aldılar. Sanki kızları bulunmuşçasına sevindiler. Ne de olsa, ölüsünün bulunmaması hala yaşadığına dair bir umuttu. Onlar her gün bu umutla yatıp, bu umutla kalktılar.

Hala da öyle... Maddi, manevi açıdan tükenme noktasına gelen bu aile, bir sabah telefonun çalacağını ve karşılarındaki yetkilinin "Müjde" diyeceğini hayal ederek yaşıyor. Ama Küçük Sinem'den hiçbir iz yok. O, aradan geçen 18 aya rağmen sayıları onbinleri bulan kayıplardan birisi...

UZMAN BİR EKİBİN ARAŞTIRMASI ŞART
Tecrübelerim bana Asayiş Şube Müdürlükleri'ne bağlı Kayıplar Büro Amirlikleri'nin bu iş için yeterli olmadığını söylüyor. Çünkü o birimlerde görev yapan polisler; hergün yeni bir dosyayla ve suçla karşı karşıya bırakılıyor. Yani bir olaya konsantre olup, derinlemesine araştırma yapmalarına fırsat tanınmıyor.

İşte bu yüzden; Sinem Özdemir'in dosyasını, özel olarak oluşturulacak, uzman bir ekip ele almalı. Almalı ki; o küçük kız bulunsun, Özdemir Ailesi ve onların kaderini paylaşmış ya da paylaşma tehlikesinin sınırında olan aileler huzura kavuşsun..

KÜÇÜK SİNEM'İN BABASI ÇARESİZ

Önlüğünü giydirip okula yollayacaktık
Akrabaları sayesinde artık ayakta durabildiklerini, maddi ve manevi olarak tükendiklerini söyleyen baba Mahmut Özdemir çaresiz. Kızının yaşadığına emin olduğunu söyleyen baba Sinem'le ilgili telefonların kesildiğini söyleyerek "Bu yıl okula başlayacaktı. Canımızı yaktılar, yüreğimizi parçaladılar. Geceleri ağlayarak geçiriyoruz. Allah kimsenin başına böyle bir olay vermesin. İnsan çocuğunun cesedini görse 'öldü' diye ağlar. Ama bizim böyle bir şansızımız da yok. 'Elimizden bir şey gelmiyor' diye ağlıyoruz" diyor. Dertli baba yalvarıyor:

"Güpegündüz kızımı alıp götürdüler. Hiç kimsenin görmemesi anlaşılamaz bir olay. Aramadık yer, denemedik yol bırakmadık. Ama ümidimizi yitirmiyoruz. O ölmüş olamaz. Kızımızın mutlaka bulunacağına inanıyoruz. Ne olur kızımızı gören ya da yerini bilen polise ya da bize haber versin."

Çocuğu olmayan bir aileye mi sattılar?
Küçük Sinem, sarı saçlarıyla, mavi gözleriyle çok güzel bir çocuktu. Yurtdışına bile kaçırılmış olabilir

Kimileri minik Sinem'in çok güzel bir çocuk olduğu için, insan tacirleri tarafından kaçırıldığını söylüyor. Sarı saçları, mavi gözleri ve masum yüzüyle "çok para edeceği" ifade ediliyor. Bir çocuktan, bir eşyaymış gibi bahsedilmesi yürek burkuyor, iç acıtıyor ama kuvvetli olasılıklardan birisi bu: Başka bir kente ya da yurtdışına götürülüp, çocuğu olmayan zengin bir aileye satılmış olması...

Kimileri, Sinem Özdemir'in bir sapık tarafından kaçırıldığını düşünüyor. Söylemesi zor ama tecavüze uğrayıp öldürülmüş olabileceği belirtiliyor bu küçük kızın... Aileden veya çevreden tanıdık birisi mi; yoksa bir yabancı mı olduğu kestirilemeyen sapığın, cesedi gömmüş olabileceği de gözardı edilmiyor.

Bu senaryolardan hangisi doğru bilinmez... Ama, şu bir gerçek ki, polis ya güpegündüz, insanların gözü önünde çocuk kaçıracak kadar profesyonel, soğukkanlı, organize bir suç örgütüyle karşı karşıya. Öyle ki bu örgüt; kaçırdığı çocuğu saklayacak, şehirler veya ülkeler arası seyahat ettirecek bağlantılara da sahip...

ORTADA DOLAŞIYOR
Daha korkuncu, Sinem Özdemir'i ailesinden koparıp alan psikopat bir katil var ortada. Ve hala elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Belki ben bu satırları yazarken, belki siz gazetenizi okurken; o bir başka savunmasız çocuğu hedef seçiyor kendine... Her iki durumda da, polisin Sinem Özdemir'i ve onun kaybolmasından sorumlu olan kişi ya da kişileri bulması şart.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır