kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

84 yıl sonra Türkiye halkı

NUR BATUR
15.04.2009
Orgeneral İlker Başbuğ zirveye oturduğu günlerde "Ordu ne der?" diyenler her zamanki gibi çoktu. Ama Başbuğ ne olursa olsun sessiz kaldı. Genelkurmay Başkanı, 7 ay sonra ikinci kez kamuoyunun karşısına çıktı. Kurmayları, Başbuğ için 56 sayfalık bir kitapçık hazırlamıştı. Ama her sözcüğüne kendi üslubuyla damgasını vurdu. O damga "Sorunları tartışan, hataları görüp samimiyetle itiraf etmekten korkmayan, sivil otoritenin emrinde demokrasiye saygılı bir asker" damgasıydı. Başbuğ, 2 saat boyunca kitapçığı okurken sık sık durdu. Sadece salonu dolduran yaklaşık 600 kişiye değil adeta 70 milyona seslenir gibiydi. 84 yıllık Cumhuriyeti sarsan temel sorunları, dünyaya açılan bir pencereden irdelemeye özen gösterdi. 2 saat içinde 84 yılın adeta bir muhasebesini yaptı. "Çok samimiyim" dercesine! Başbuğ, öncelikle sancılı demokrasimizi yani sivil asker ilişkisini tartıştı. "Bizim önerilerimizi ve kaygılarımıza kulak verin" dedi. Ama ardından "Son karar ve sorumluluk sivillerindir" diyerek "Ordu demokrasiye saygılı kalacaktır" mesajını verdi... Başbuğ'un PKK terörüne bakışı da önemliydi. Bölücü örgüte katılan gençlerin fakir ailelerden geldiğini anlattı. "14 yaşında katılıp 26 yaşında ölüyorlar" diyerek trajik tabloyu gözler önüne serdi ve "Biz terörle mücadele etmeye devam edeceğiz" derken siyasileri de gençleri dağdan indirmek için çok yönlü tedbir almaya çağırdı. Orgeneral Başbuğ'un tartıştığı son sorun her zamanki gibi din devlet ilişkileri yani laiklikti. Başbuğ, Türk Ordusu'nun dine karşı gösterilmesine de isyan eder gibiydi. V e 84 yılın son kısa muhasebesine gelelim! Başbuğ "84 yılda bazı hatalar yapıldığını kabul etti. "Bırakalım hataları yargı düzeltsin" dedi. Ama ardından da "Bağımsız yargı" diyerek "Bağımsız" sözcüğünün altını çizdi. Ve son noktayı koydu: "Laik demokratik Cumhuriyeti koruyalım. Sistemi düzeltelim ama sarsmayalım."