kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Nostaljik açılış

ATİLLA DORSAY
05.04.2009
28'inci İstanbul film festivalinin açılışı, birkaç özel anıyla hep hatırlanacak. Uzun tutulmuş tanıtım bölümlerini, tüm onur ödüllerinin hemen başta açıklanmasını, genel bir gevşeklik havasını unutturan, duygusallığın doruğa çıktığı, yüreklerimizin hatıraların peşine takılarak pır pır ettiği o özel anlar...Örneğin üç onur ödülünden birini alan sevgili dostum yönetmen Erdoğan Tokatlı'nın duçar olduğu hastalığın pençesinde, ancak yardımla sahneye çıkması ve bir teşekkür sözcüğünü dile getirmesi...
Eşi, sevgili Reyhan'ın günlerdir bir bebek gibi hazırladığı Erdoğan bu güç işi başarırken, iki yanında ünlü filmi Son Kuşlar'daki baş oyuncuları vardı: Ediz Hun ve daha 15 yaşında o filmle üne kavuşturduğu Selma Güneri.
Yönetmenlerini tam 44 yıl sonra yalnız bırakmamışlardı.
Dayanabilir misiniz? Agâh Özgüç, ödülünü Türkan Şoray'dan almayı çok istemişti. Ama Türkan hanım Gaziantep'teki kostüm sergisinde olduğu için bu mümkün olmadı, benimle yetinmek zorunda kaldı!...
Ancak, sinemamızın yorulmak bilmez belgecisi Agah'ın ödülünü yönetmen Metin Erksan'a adaması da bir yerlere not edilmeli.
Hale Soygazi de ödülünü çok uzun bir tanıtım bölümünden sonra aldı. Ama garip olan, Hale hanımın bugün tüm o filmlerdekinden daha güzel olmasıydı. Tören sonrasındaki yemekte, o da bugünkü halini daha çok beğendiğini bana itiraf etti. İşte bir kadının zamana karşı zaferi!...
Ama belki en güzeli müzikti. Üç ünlü şarkıcımız, Candan Erçetin, Şevval Sam ve Melike Demirağ, filmlerden esinlenmiş mini-konserleriyle geceye renk kattılar. Ve finalde hep birlikte "Arkadaş"ı söylediler.
Fonda Yılmaz Güney, Kerim Afşar ve daha çocukluktan yeni çıkmış bir Melike'nin görüntüleri akarken, bizlere de 70'li yıllara geri dönmek, tüm bir dönemi hatırlamak ve de gözyaşlarımızın akmasına hiç utanmadan izin vermek kaldı.