kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Guantanamo'da 'Araf'ta kalmak

03.04.2009
Elif Şafak, Can Dündar ve Jak Deleon'un kitapları, Küba'daki Guantanamo askeri cezaevinin kütüphanesinden çıktı. Dünya klasiklerinin de yer aldığı Türkçe kitapların rafında bilim kitabı Düşünen Hayvanlar da var..
SABAH'ta dün sona eren ve üç gün boyunca okurlara Bilge Eser ve Kutup Dalgakıran imzalarıyla sunulan Guantanamo Askeri Cezaevi konulu özel yazı dizisi, beraberinde ilginç bir detayı da getirdi. 'Kötü şöhreti' nedeniyle dünyaca tanınan cezaevinin özel kütüphanesinden, Türk yazarları ile Türkçe kitaplar çıktı! İronik bir tesadüf eseri, Türkiye'de kütüphaneler haftasının kutlandığı şu günlerde tespit edilen kitaplar arasında Elif Şafak'ın Araf adlı Metis Yayınları etiketli romanı ile, gazeteci yazar Can Dündar'ın İmge Kitabevi'nden çıkan Yildizlar adlı kitabının dışında, Jak Deleon'un Büyükada kitabı, Truva üzerine bir tarihsel kitap ve Türk Dili Tarihi kitabı dikkat çekiyor.
Dündar'ın Yildizlar kitabında Tarkan, Yıldız Tilbe, Hülya Avşar, Cem Yılmaz, Orhan Pamuk, Tarık Akan gibi ünlülerle yaptığı röportajlar yer alıyor.
Guantanamo Kütüphanesi'nde ayrıca Albert Einstein'dan Tolstoy'a, ya da Huckleberry Finn'in Maceralari' ndan (Mark Twain) Büyük Umutlar'a (Charles Dickens) dek değişen başlıklarda Türkçe yayımlar da var.
Kütüphanedeki Türkçe kitaplardan biri de, Marc Bekoff'un yazdığı ve Kitap Yayınevi'nin Doğa ve Bilim Dizisi'nden çıkan Düşünen Hayvanlar.
Kitap, "Hayvanların duygusal ve düşünsel dünyasında heyecan verici bir yolculuk," sözleriyle tarif edilmiş.
Öte yandan, bugüne dek sekiz baskı yapmış kitabı Araf'ın Guantanamo'daki varlığını SABAH'tan öğrenen yazar Elif Şafak ise, konuyu şu sözlerle yorumluyor: "Guantanamo'da Araf romanımın olduğunu öğrenmek benim için de sürpriz oldu. Araf bu açıdan özel bir kitap. Tam da, 'arafta kalmak' üzerine bir roman. Aidiyet ve aidiyetsizlik ikilemi üzerine. Acaba nasıl duygularla okundu ve yorumlandı tecrit edilmiş bir insan tarafından? Bir kitabı yazdıktan sonra onu suya bırakıyorsunuz.
O kendi yolunu çiziyor, onunla 'ruh akrabası' olacak insanlarla buluşuyor. Kitap bittikten sonra yazarına ait değil artık. Okuruna ait. O yüzden bana hep heyecan veriyor kitapların kendi yollarını çizmesi.
Dünyanın dört bir yanını dolaşıyor kitaplar. Vizesiz, pasaportsuz. Sınırlara takılmadan. Çünkü hikâyeler ortak ve evrensel.
Hikâyeler bütün insanlığın ortak malı....."