kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

DTP kaygısı!

Cemil Çiçek'ten sonra, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Metin Gürak da, Güneydoğu'daki seçim sonuçları üzerinde konuştu ve sebeblerinin incelendiğini, değerlendirildiğini beyan etti.
Bu yaklaşımların yakışıksız olduğunu düşünüyorum. Neden, meselâ Güneydoğu sonuçları değerlendiriliyor da, Trakya ve Ege sahil şeridiyle, Akdeniz bandının AK Parti'ye gösterdiği tepki incelenmeye değer bulunmuyor? Ayırımcılık yapmadan, seçmenin oy tavrı masaya yatırılabilir. Buradan dersler çıkarılabilir. Ama DTP'ye oy veren vatandaşlarımızın, sanki ülkenin bölünmesi istikametinde tavır koymuş gibi algılanması, ya da takdim edilmesi, büyük hata. Kaldı ki, DTP'nin oyları, Doğu'da, 2007'ye göre yüzde 14'ten yüzde 23'e, Güneydoğu'da ise, yüzde 18'den yüzde 27'ye çıktı. İl Genel Meclisi'nde AK Parti gene önde.
Tayyip Erdoğan, Cemil Çiçek'in sözlerini açıkça eleştirdi.
Ne demişti Çiçek hatırlatalım: "Türkiye'nin belirli bir bölgesinde, DTP'den başka parti kalmadı. Iğdır'ı da aldılar; yani Ermenistan sınırındalar. AKP, o bölgede sadece Mardin'i kazandı. Tamam, Ankara'yı aldık diye sevinebiliriz, CHP de İzmir'i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın, Türkiye'nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya, ayrıca dikkatle bir bakmak gerekir." (Enis Berberoğlu-31 Mart 2009-Hürriyet)
Çiçek, DTP'nin galibiyetini bir güvenlik sorunu gibi görüyor. "Ermenistan'a dayandılar" diyerek de, "düşman bir ülke ile sınır komşusu oldukları" izlenimini yaratıyor. Metin Gürak'ın sözleri, Çiçek'inkilerin devamı mahiyetinde.
Bence, Güneydoğu'daki seçim sonuçlarının nedenleri incelenirken, özellikle Genelkurmay, orada burada, toprak altında çıkan kemiklerle de bir ilişki kursun. Ve tabii ki, JİTEM'in 1990'lı yıllardaki faaliyetleriyle. Sakın 12 Eylül döneminde, Diyarbakır cezaevinde yapılan işkenceler göz ardı edilmesin. Hâlâ o dönemin acıları ve travmaları yaşanıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın