kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Şubat 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

İşsizliğe karşı 7 madde

AA
Giriş Saati : 24.02.2009 15:48
Güncelleme : 24.02.2009 16:25
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, işsizlikle mücadele için 7 maddelik program önerdi. Baykal, ''Ben, Sayın Başbakan'ın bunları uygulamadığı için siyasi hayatına son vermesini istemiyorum. Bunları uygulayarak, işsizliğe bir katre de olsa çare bulmasını bekliyorum'' dedi.

Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında, işsizlik konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Hükümetin, işsizlikle mücadele konusunda gerekli önlemleri almadığını ileri süren Baykal, Başbakan Erdoğan'ın gündemine işsizliği almış olmasının da memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Erdoğan'ın, ''Baykal, işsizlikle mücadele konusunda ne önerisi varsa ortaya koysun. Eğer ben, işsizlik önlemlerini uygulamazsam, siyasi hayatımı bitirmeye hazırım ama ortada işsizlikle mücadele önlemi yoksa artık bu konuyu konuşmasın'' dediğini anımsatan Baykal, bu konudaki önerilerini anlattı. Baykal, ''Başbakan, dikkatle dinlesin. 7 tane öneri yapacağım kendisine. 7 maddelik önerim var. Bunları dikkatle dinletsin, not aldırsın, irdeletsin, inceletsin ve gerekirse bize dönsün. Bu konuda, kendisiyle işbirliği yapmaya hazırız'' diye konuştu.

''TEMEL ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ''

Başbakan Erdoğan'ın, CHP'den bir çare talep etmesi karşısında, memnuniyetle 7 maddelik öneriyi ortaya koyduklarını belirten Baykal, ilk olarak Başbakan Erdoğan'ın, bu konuya yönelik temel anlayışını değiştirmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan'dan, ''Bu, Türkiye'ye dokunmayacak. Teğet geçti. Krizin dibini gördük'' gibi gerçeklerden uzak, hiçbir değer taşımayan, milleti ferah tutmaya çalışan, ekonomi verilerinden yoksun anlayışını derhal bırakmasını isteyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''(Teğeti, dibe vurduyu, bize dokunmayacağı, hamdolsunu) bıraksın. Birinci çare bu. Bıraksın da ne yapsın?. '2009 bütçesi, gerçeklerden kopuktur, yanlış verilere dayanmaktadır. gerçekçi değildir' dedik... Türkiye'nin derhal yeni bir ekonomi programı oluşturmaya ihtiyacı vardır. Yeni makro ekonomik hedeflerini, inanılır, uygulanabilir bir biçimde ilan etmesine ihtiyaç vardır. İlk yapılacak iş budur. Hükümet, 'Bir kriz döneminin içindeyiz. Türkiye ekonomisi etkilenmiştir. Bu yeni dönemde geleceğe şöyle bakıyoruz' diye ciddi veriler ve hedefler koymalıdır. Büyüme, enflasyon, dış açık, dış finansman ne olacak? Bunlar, bütçede var ama temelsiz. Yanlışlar oradan başlıyor... Hükümet, bütçe hedeflerini ve buna bağlı politikalarını ilan edecek. Bu, Türkiye'deki belirsizliği ortadan kaldıracaktır. Hükümetin gerçeklerden kopuk olduğu izlenimini ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Ekonomide aktörler, 'Olayın ciddiyetini kavramaya başladı bunlar' diye iyi niyetle ve güvenerek ekonomiye yaklaşacaklardır. Önce bu güvenin tesis edilmesi lazım. Piyasaların beklediği tedbir paketleri bundan sonra gelecektir...''

''KAMU ALT YATIRIMLARI''

İkinci önerisini açıklarken, ''Kamu altyapı yatırımlarına yönelik ödenekleri artırın, artırırken de seçime yönelik uygulamalara son verin'' diyen Baykal, şöyle konuştu:

''2007 seçimlerinde bütçenin dengeleri bozuldu. Bu, 2008'de de aynen devam etti. Bugün maalesef, kriz döneminde çok muhtaç olduğumuz cephaneleri, 2007 seçimleri için, daha sonra da 2008 yılında bu hükümet yakmıştır. Asıl şimdi Türkiye'nin o kaynaklara ihtiyacı vardı. Bu durumda yapılması gereken, derhal bu hükümetin harcama hedeflerini çıkarmış olduğu bütçeye göre değil, ekonominin yeni gerçeklerine göre gözden geçirip asgari noktaya indirmesidir. Hükümet, harcama hedeflerini gözden geçirmelidir. Obama, ABD'de 780 milyar dolarlık paket ilan etti. Ancak aynı anda, 'Bütçedeki bütün kalemleri sorgulayacağım' diye söz verdi ve o çaba şimdi yürütülmektedir. ABD'de izlenecek programın başarısı da bu çalışmanın başarılı olup olmayacağına bağlanmıştır.''
Türkiye'nin de şiddetle buna ihtiyacı olduğunu belirten Baykal, şöyle devam etti:

''Çünkü bizdeki harcama hedefleri seçime yönelik konulmuştur. Seçime yönelik yapılan harcamalarla, ekonomik krizin gerektirdiği harcamaları gerçekleştirmek mümkün değildir. Seçime yönelik harcama hedeflerinin derhal gözden geçirilmesi lazım. Bunun içinde mahalli idarelere seçim öncesinde 'bol harcama yap' diye alınan kaynak transferi kararlarının gözden geçirilmesi lazım. Bütçede ciddi tasarruf yaratılması lazım. Yeni hedeflere yönelik doğru harcamalar yapabilmek için buna ihtiyaç var. Bu tasarruflarla kamu yatırımları ve altyapı yatırımları artırılacak. Seçim yatırımları değil, seçim rüşveti değil, seçim hovardalığı değil, altyapı yatırımları için kamunun yapacağı harcamaları artıracaksınız.
Altyapı yatırımı, işsizlikle mücadele için temel ihtiyaçtır. Böyle dönemlerde altyapı yatırımlarına hız vermek lazımdır. 1929-1930 bunalımında, ABD'de Roosevelt, Keynesyen politika ile o güçlükleri ortadan kaldırdı. Şimdi Türkiye'de de yapılması gereken, seçim harcaması yapmak değil, kamu yatırım harcaması yapmak... Türkiye, kamu altyapı yatırımlarında kesinti değil, ek harcama yapması gereken bir ülke konumundadır. Bu kalkınmayı teşvik edecek, işsizliği ortadan kaldırmaya yardımcı olacak bir adım olacaktır.''

Baykal'ın işsizlikle mücadele konusunda diğer 5 önerisi ise şöyle:

''-Otomobil ve dayanıklı tüketim mallarıyla ilgili olarak sıkıntıyı gidermek ve talebi hareketlendirmek için geçici olarak 6 ay süreyle bu sektörlerde KDV'yi kaldırın.
-Kur politikasında TL'nin aşırı değerlenmesine yönelik gelişmeleri frenleyin ve Maliye politikasını makul ölçülerde gevşetmeyi temel alın... Rekabetçi bir kurla Türkiye'de ihracatın teşvik edilmesi de mümkün olacaktır. İhracatı ikame eden ithalatın önlenmesine de bu politika yardımcı olacaktır.
-Bankacılık sisteminde tahsili gecikmiş alacaklardaki artış, bankaları kredi verme konusunda ciddi şekilde sıkıntıya sokmaya başlamıştır. Kredi piyasalarındaki tedirginliği, geri dönmeyecek kredi korkusunu telafi etmek için Kredi Garanti Fonu oluşturulmalı. Bu Fondan yararlanacak şirketlerin işçi çıkarmaması şart olarak koşulacaktır.
-Derhal sigorta primlerinin ve ücretli üzerindeki vergi yükleri, stopaj derhal 10 puan aşağı indirilmeli... OECD ülkelerinin çok üstündeyiz. Türkiye insan çalıştırmayı cezalandıran mali sistem uyguluyor. Bunun doğal sonucu işsizliktir. OECD'de adam çalıştırmak daha ucuz. Türkiye krizde. İşsizlik patlıyor. Çare arıyor hükümet. Çare bu, derhal bu... Kriz olmasa da Türkiye'nin buna ihtiyacı var.
-İşsizlik Fonunun imkanları işsizlikle mücadele için kullanılmalı.''

''(ACİL ÇARE, ÖNLEM) DİYORSA, İŞTE 7 MADDELİK ÖNERİ''

CHP lideri Baykal, böyle bir uygulama yapılırsa, işsizlikle mücadele açısından atılması gereken ilk acil adımların atılmış olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

''7 maddelik program... Bunun madde madde yürürlüğe konulması mümkündür. Daha üzerinde durulabilecek çok önlem vardır. Başından beri söylüyoruz. Ekonomiye yönelik temel yaklaşımını değiştirmelidir. Vergi politikasını, yatırım politikasını ona göre tanzim etmelidir ama bunları söyleyerek somut, geçerli, acil önlem arayışını engellememek lazım. 'Acil çare, önlem' diyorsa, işte 7 maddelik öneri Başkakan'a. Bunları alsın ve uygulasın. Ben Sayın Başbakan'ın bunları uygulamadığı için siyasi hayatına son vermesini istemiyorum. Bunları uygulayarak, işsizliğe bir katre de olsa çare bulmasını bekliyorum. Bu konuda kendisine her türlü katkıyı, desteği vermeye hazırız.''

''Fransa ve ABD başta olmak üzere tüm dünyada ekonomik krize karşı önlem alınırken, Türkiye'nin kılını kıpırdatmadığını'' öne süren Baykal, kredi kartı ile konut kredisi borçlarını ödeyemeyenlerin sayısının 2,5 milyonu bulduğunu söyledi. Bu kişilerin borçlarının yeniden yapılandırılması için kolaylık sağlanmasını isteyen Baykal, ''Temerrüt faizini, ödenebilir makul düzeye indirmeyi kabul et. Borçlarını dondur. 2 yıla uzat, eşit taksitlerle ödenmesi için bir önlem çıkarıveriver. Bütün dünya bunu yapıyor. Biz hala bu konularla meşgul değiliz'' diye konuştu.