kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Şubat 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Orta Doğu'da liderlik rolü kimde?

Giriş Saati : 24.02.2009 12:39
Güncelleme : 24.02.2009 19:21
Yeni Haber
Ulusal Amerikan İstihbarat Konseyi'nin bir raporunda, Mısır'ın Arap ülkeleri arasındaki üstün statüsünü kaybetmekte, Orta Doğu bölgesinde liderlik rolünün, pek istekli olmasa da Suudi Arabistan'a geçmekte olduğu belirtildi.

İsrail gazetesi Haaretz'te yayımlanan habere göre, bu görüşe, kendisini, Amerikan istihbaratında orta ve uzun vadeli strateji politikaları oluşturma merkezi olarak tanımlayan istihbarat konseyinin "Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün: Bölgesel Meseleler Politikaları ve ABD'nin Orta Doğu'daki Amaçlarını Destek" adı altında yürütülen çalışmasında yer verildi.

Uzmanlar, Mısır'ın on yıllardır olduğu gibi artık bölgenin tartışmasız lideri olmadığını, liderlik meşalesinin Suudi Arabistan'a geçtiğini bildirdi.

Suudi Arabistan'ın, bu görevi, İran'ın Arap dünyasına teşkil ettiği tehdidin giderek arttığı izlenimleri yüzünden üstlenmek istemediği de belirtildi.

Raporda, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in giderek yaşlandığı ve bölgenin idaresinde eskiden olduğu gibi gerekli enerjiyi sarf edemediği görüşü savunuldu.

Mısır hükümetinde, Mübarek'in oğlu Cemal Mübarek ve istihbarat şefi Ömer Süleyman'ın, Hüsnü Mübarek'in bölgesel ilişkilerdeki görevini üstlenemediği de ifade edildi.

Raporda, ABD-Mısır ilişkilerinin hala güçlü olduğu, ancak Kahire'deki bazı yetkililerin artık ABD ile ilişkilerin ülkeye yararıyla ilgili şüphelerinin oluştuğu da kaydedildi.

Hükümet kurumu olmasına rağmen, hükümetin dış politika görüşlerinin doğrudan yansıtılmadığının vurgulandığı raporda, Suudi Arabistan'la ilgili olarak da Suudi dış politikasının son yıllarda etkisiz olduğu, Filistinli taraflar; Hamas ve El Fetih'in yanı sıra Lübnan hükümetiyle Hizbullah'ı uzlaştırmada başarısız olduğuna dikkat çekildi.

Ancak Suudi krallığının İran'ı zayıflatmak istediği ve İran'ın etkisinden kurtulmuş istikrarlı ve birleşik bir Irak görmek istediği vurgulandı.

Suudi Arabistan'ın, İsrail ile krallık arasındaki ilişkiler kurulmasının yolunu açacak bir İsrail-Filistin barış anlaşmasından memnun olacağı da kaydedildi.