kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Biz kapınızı seçim zamanı çalanlardan değiliz"

Giriş Saati : 22.02.2009 13:38
Güncelleme : 22.02.2009 23:01
Yeni Haber
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Siz sağda solda insanlara iftira atarak bir yere varamayacaksınız. Eğer elinde deliller varsa, yargıya gidin. Yok ki neyle gideceksin'' dedi.

Erdoğan, partisinin Adıyaman mitinginde yaptığı konuşmada, Adıyaman'ın daha önceki seçimlerde AK Parti'yi yalnız bırakmadığını, 29 Mart seçimlerinde de yalnız bırakmayacağına inandığını söyledi. 81 ile azimle, kararlılıkla, coşkuyla, heyecanla hizmet götürdüklerini, 780 bin kilometrekarenin tamamını bir gördüklerini ifade eden Erdoğan, hiçbir şehri, ilçeyi diğerinden ayırmadıklarını, 6.5 yıl boyunca kardeşliğin, dostluğun, huzurun, güvenin, istikrarın hakim olması için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışacaklarını belirtti.

Bursa'ya ne yapıldıysa, Adıyaman'a da onu yaptıklarını, Iğdır'a, Kars'a, Van'a ne götürüldüyse Adıyaman'a da onu getirdiklerini anlatan Erdoğan, şu ana kadar yapılanları yeterli bulanlardan, unutanlardan olmadıklarını vurguladı.

''Biz kapınızı sadece seçim zamanı çalanlardan değiliz. Halinizi hatrınızı kırk yılda bir soranlardan değiliz. Adıyaman'ın yollarını seçimden seçime hatırlayanlardan değiliz'' diyen Erdoğan, 6.5 yıldır hükümette, 5 yıldır belediyelerde halka, millete hizmet etmenin gayreti içinde olduklarını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Devletin vatandaşa uzanan yardım eli bile onları rahatsız ediyor. Fakire, fukaraya götürdüğümüz yardımlar onları rahatsız ediyor. Her şey eskisi gibi olsun istiyorlar. Adıyaman Ankara'ya binlerce kilometre uzak olsun istiyorlar. Hükümet Ankara'daki o sağır duvarların arkasına çekilsin, kalsın diyorlar. Diyarbakır'a hastane, Tunceli'ye okul, Bingöl'e yol, Adıyaman'a konut, fabrika yapılmasın istiyorlar. İktidarımız döneminde en çok kamu yatırımı alan illerden biri Adıyaman olmuştur. Çünkü yılların ihmal edilmişliğini giderelim istedik.''

YANDAŞ MEDYALARINA HAVALE ETTİLER


Erdoğan, Ankara'ya kapanan siyasetçilerin haline gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bunlar muhalefet etmeyi dahi yandaş medyalarına havale ettiler. Şu anda bir CHP medyası var. O medyanın avukatlığını da Sayın Baykal yapıyor. Dün Adana meydanında çıkmış, baktım gayet başarılı bir avukatlığa soyunmuş. Bu ülkenin, bu devletin Maliye Bakanlığı normal, mutat incelemelerinden birini yapmış. Ortada bir netice var, bunun avukatlığı sana mı kaldı? Ama 29 Martta ben inanıyorum ki Sayın Baykal'ın avukatlık belgesini bu millet yok edecek. Bu çamur siyasetini bırak, bu ülkede adil siyaset yap. İftira atarak, karalayarak, yalanlarla, haksız ithamlarla milletin partisi AK Parti'sini yıpratamazsın. Elinde dosyalarla bize iftira atamazsın.

Sayın Baykal, sen önce Hazine'nin sana yapmış olduğu resmi yardımdan yaklaşık 1 trilyonluk yolsuzluk yaptın. Anayasa Mahkemesi bunu tescil etti, bunun hesabını ver. Önce bunu hallet. Benimle neyi konuşacaksın sen, Anayasa Mahkemesi bunu tescil etmiş, 1 trilyonu da senden tahsil etmiş. Sen önce bunun hesabını ver. Siz sağda solda insanlara iftira atarak bir yere varamayacaksınız. Eğer elinde deliller varsa, yargıya gidin. Belediye başkanlarımın dokunulmazlığı yok, git yargıya. Bizimle de ilgili varsa bir belgen git yargıya. Yok ki neyle gideceksin, yok.''

Yolsuzlukların hortumunun kesildiğini, yolsuzların da hortumunun kesildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Asıl rahatsızlık buradan geliyor. Çünkü daha önce buralardan nemalanmaya alışmışlardı. Şimdi hortum kesildi, sıkıntıları burada. Ama bunlardan çekinen, bunlardan imtina eden bir hükümet yok, kararlıyız. Onlar kendi çamurları içerisinde kaybolmaya başladılar. Bize çamur atmak isterken, kendileri boğazlarına kadar batağa gömüldüler. Şimdi, çırpındıkça batıyorlar. Hem kendileri çamura saplandı hem de yandaş medyaları çamura saplandı.

Diyorlar ki, hükümet medyanın sesini yok farz ediyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz bu ülkede iktidara gelirken o yandaş medyayla iktidara gelmedik ki. Bu aziz milletle iktidara geldik. İşte meydan. Bunlar meydanların dilini anlamaz, bilmez. Ama benim Adıyamanlı kardeşim bunları çok iyi tanır. Bunların geçmişini, tarihini, cemaziyel evvelini çok iyi bilir. Adıyamanlı kardeşim 29 Mart günü de bunlara sandıkta en iyi cevabı zaten verir.''

ZULMÜN YANINDA ASLA OLMADIK

AK Parti Genel Başbakanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zulmün yanında asla olmadıklarını ve olmayacaklarını belirterek, ''Biz haksızın yanında asla olmadık, olmayız. Biz haksız olan güçlüye karşı boyun eğmedik, eğmeyiz'' dedi.

Erdoğan, partisinin Adıyaman mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin etle, tırnak gibi birbirine bağlı insanlarını hiçbir gücün, fitnenin asla birbirinden ayıramayacağını söyledi.

''Aramıza nifak sokmak, kardeşlik hukukumuza gölge düşürmek isteyenleri, Adıyaman'ın, Şanlıurfa'nın, Van'ın, Hakkari'nin, Diyarbakır'ın, rahata, huzuru ve refaha kavuşmasını istemeyenleri, kendi kötülükleri ile baş başa bırakacağız'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Aynı istiklal uğruna canlarını feda eden atalarımız, Çanakkale sırtlarındaki şehitliklerde şu anda nasıl yan yana yatıyorlarsa, bizler de millet olma şuuruyla yan yana yürüyecek, bu medeniyet yolculuğunu mutlaka ama mutlaka tamamlayacağız. Türküyle, Kürdüyle, Zazası, Çerkezi, Lazı, Arabı, Abazası, Sünnisi, Alevisiyle bu ülkeyi hep birlikte kurduk. Kimse bizi birbirinden ayırmaya kalkmasın. Ben bütün kardeşlerimi, bütün vatandaşlarımı kardeş bilerek seviyorum. Ama severken, etnik kimliğinden dolayı, kimlik siyaseti yaparak değil, yaradılanı yaradandan ötürü seviyorum.''

''NİCE FİRAVUNLAR, NEMRUTLAR GELDİ GEÇTİ''


Erdoğan, ''Şunu tüm Adıyamanlıların, tüm Türkiye'nin bilmesini istiyorum; Biz bütün kardeşlerimize, vatandaşlarımıza efendilik etmek için yola çıkmadık. Biz, sizin efendiniz değiliz. Biz, sizin hizmetkarınızız. Bizim, Adıyaman'ı geleceğe taşımaktan başka bir hedefimiz yok'' diye konuştu.

Hukuk, hürriyet ve hizmet olmak üzere 3 kavrama inandıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Hakkı, hukuku, hürriyeti, adaleti, hizmeti esas alan bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye'yi, adaletle kalkındırmanın gayreti içindeyiz. Gücümüzü, sizden, milleten alıyoruz. Heyecanımızı milletten alıyoruz. Aşkımızı, şevkimizi milleten alıyoruz. Onun için ne diyoruz; İşimiz hizmet. Ve kararlılıkla da yolumuzu devam ediyoruz. Bu milletin başını öne eğdirmedik, inşallah eğdirmeyeceğiz. Bu ülkenin her bir insanı, yurt içinde, yurt dışında gururla gezecek, başı dik gezecek diyoruz.

Adıyamanlı kardeşimiz çok iyi bilir, sizler çok iyi bilirsiniz. Biz zulmün yanında asla olmadık, olmayız. Biz haksızın yanında asla olmadık, olmayız. Biz haksız olan güçlüye karşı boyun eğmedik, eğmeyiz. İşte Adıyaman bunun şahidi. Bu dünyadan nice zalimler geldi geçti, nice Firavunlar, Nemrutlar geldi geçti. Geriye kendi yıkıntılarından başka, kötü şöhretlerinden başka ne kaldı. Unutmayın, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizim felsefemiz, bizim anlayışımız, bizim medeniyet tasavvurumuz budur. Bizim tarihimizde, medeniyetimizde haksızlık karşısında susmak, boyun eğmek yoktur.''

''GAZZE'DEN, BRÜKSEL'E...''

Bugün bölgede hiçbir ulus veya uluslararası denklemin Türkiye olmaksızın kurulamadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Bugün bölgede bir uluslararası mesele, Türkiye'nin görüşleri dikkate alınmadan konuşulmuyor. Bugün Sidney'den Ottova'ya, Tokyo'dan Saraybosna'ya, Sana'dan Kahire'ye, Gazze'den Brüksel'e kadar her yerde Türkiye konuşuluyor. Vatandaşlarımız, yurt içinde, yurt dışında, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu gururla, onurla taşıyor. Türkiye'nin geldiği nokta budur, ulaştığı seviye budur. Türkiye tek yürek oldu. Artık sen Türkiyesin, sen Adıyamansın... Birlik, beraberlik içinde büyük düşünüyoruz, büyük hedeflere doğru yürüyoruz.''

''HAFIZAYI BEŞER NİSYAN İLE MALULDÜR''

''Şöyle bir başımızı iki elimizin arasına alalım'' diye devam eden Erdoğan, 6,5 yıl önceki Adıyaman ile bugünkü Adıyaman arasındaki farkın düşünülmesini istedi. Erdoğan, ''Çünkü hafızayı beşer nisyan ile maluldür. İnsanoğlu unutkandır, onun için bu bizler için çok büyük önem taşıyor'' dedi.

Erdoğan, sözlerini söyle sürdürdü:

''Neredeydik, nereye geldik? 79 senede ne olduk ama 79 seneden sonra 6,5 senede ne oldu? Benim değerli kardeşlerim, bakınız biz göreve geldiğimizde bu ülkenin milli geliri neydi biliyor musunuz, Gayri safi yurt içi hasıla 230 milyar dolar. Biz 6 senede bunun üzerine ne ilave ettik biliyor musunuz, 520 milyar dolar. Ah benim Adıyamanlı kardeşlerim, hanım kardeşim, beyefendi kardeşlerim, biz göreve geldik, Türkiye'nin ihracatı 36 milyar dolardı 79 senede ve biz 6 senede bunun üzerine 96 milyar dolar ilave ettik. Şimdi 132 milyar dolar. Ah benim değerli kardeşim, çok daha enteresanını söyleyeceğim. Bakınız, zaman zaman bu faiz konuşuluyor, 'faiz yüksek, yüksek faiz' diye. Ben size bunun da örneğini vereyim. Göreve geldiğimizde faiz yüzde 63'tü. Devletin borçlanma faizi yüzde 63. Bakın şimdi Merkez Bankası son gecelik faizi açıkladı, nereye düştük 11,5. Değerli kardeşlerim bunu da geçiyorum, enflasyon neydi. Bacım, yüzde 30. Senin cebinden mutfağından, senin evindeki tencerenden çalınıyordu bu. Şimdi enflasyon ne oldu yüzde 9,5. Ama bunu CHP göremez, çünkü görecek göz yok, CHP göremez, o göz yok.''

İktidara geldiklerinde Merkez Bankası'nın kasasında 26,5 milyar dolar bulunduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, ''Ama şimdi Merkez Bankası'nın kasasında ne var biliyor musunuz, 68 milyar dolar var. Ey CHP; ey MHP, yolsuzlukların iktidarı olsaydık, hortumcuların iktidarı olsaydık bu anlattıklarım gerçekleşmezdi bu ülkede ama bunlar bak gerçekleşti'' diye konuştu.

-''ZİL TAKIP OYNAYACAKLAR''-


İşsizlik konusuna da değinen Erdoğan, ''Şimdi diyorlar ki 'işsizlik'. Doğru ama değerli kardeşlerim şunu unutmayın; Bugün Amerika'da da bir işsizlik var, gelişmiş ülke'' dedi.

Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde de işsizliğe işaret ederek, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu anlatan Erdoğan, ''Bunlarda işsizlik var, 3-4 puan artmış durumda. Bizde şurada 1,5 puan arttı diye kıyamet koparıyorlar. 'Daha da artacak' diyorlar, yani zil takıp oynayacaklar. Diyorum ki tedbiriniz de varsa söyleyin, ha yok. Yani bir tedbirinizi var mı, öneriniz var mı söyleyin; yok. Kaldı ki Türkiye değişiyor'' diye konuştu.