kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ELVAN DEMİRKAN

Akıllı bir patron musunuz?

Zengin ve güçlü olmak, genelde mutlu ve tatminkar bir hayatın ölçüsü olarak görülür. Bazı akıllı insanlar, kazanma hırsları ile daha çok para yapıyorlar ama daha zengin olamıyorlar maalesef... Yani mal olarak zengin, ama ruhu fakir olanlar... Bazı güçlü insanlar da, sadece banka hesaplarını büyütmeye çalışanlardan farklı olarak hayatın anlamını kavrayabilmek için daha farklı bir bakış açısı gerektiğini keşfetmişlerdir... Başarılı ve nüfuzludurlar ama hayata karşı tepkilerini belirleyen tek güç sadece 'kazanmak' değildir onlar için... İstanbul'da kaldığım kısa sürede başarılı ve güçlü, ama egolarını da dengeleyebilmiş genç işadamları ile sohbet ettim.

DİSİPLİN ÇOK ÖNEMLİ
Varlıklı ve tanınmış bir aileden gelen, hizmet, inşaat, turizm gibi sektörlerde yatırımlar yapan arkadaşıma istediği her şeye sahip olmanın onda bir doyumsuzluk yaratıp, yaratmadığını sordum; işte cevabı:

* Varlıklı olduğumuz halde büyürken ailem bunu gözümüze sokmadı. Okulda kötü bir öğrenciydim, başarmam için baskı görmedim ama istediğimiz her şey de yapılmadı. Çabalamadan elde etmedik. Bu tür disiplin çok önemli...

* Bir çocuğa her istediğini verirsen o çocuğun sonunu hazırlarsın. Yaşam hırsını, yaratıcılığını yok edersin. Çevremde çok görüyorum; şımarık ve tatminsiz oluyorlar. Sonra yıpratıcı alışkanlıklar başlıyor. Ben böyle büyümediğim için önce kendimi düşünmüyorum.

* Çalışanlarımız, hizmet ettiklerimiz, beraber iş yaptıklarımız, hissedarlarımız; kısaca herkes paydan kazandığı zaman tatmin oluyorum. Gözünü kapatıp, elini vicdanına koyduğun anda kendini iyi hissediyorsan verdiğin karar doğrudur...

HIRSIMI DENGELEDİM
İş hayatına yeni başlarkenki hisleri ile yıllar geçtikçe gücü ve başarıyı tanımlama şekli de değişmiş:

* En başta aileme kendimi ispat hissim vardı. Çok hırslıydım. İş ortamında patronun oğluysan, herkesin gözü senin üstünde... Yani piyango kazandın da buradasın gibi görüyorlar. Torpille burada olmadığımı kanıtlamak istiyordum.

* Fabrikalarda çalıştım, şantiyelerde toz yuttum, insan ilişkisini öğrendim, yani işimin başına paraşütle inmedim. Rekabeti seviyorum ama hırsımı dengelemeyi öğrendim.

* Ben egoyu aslında bir oyun olarak görüyorum. İnsanın bu oyunda gülebilmesi önemli... Mesela bir ihale kaybedince üzülüyorum ama kendime ayağımı yere basmayı öğrettim.

* Egoma esir olmamaya çalışıyorum. Tuzağa kapılmamak için çok okuyorum, meditasyon yapıyorum. Her tecrübeden daha olgun bir ruh olarak çıkabilmek önemli...

* Para kesinlikle mutluluk getirmiyor... Kaç defa aynı heyecanı sürdürerek seyahat edip, iyi bir restorana gidebilirsin? Para; belirli bir rakamdan sonra sanal bir realite, bir illüzyon... Bir başka işadamı arkadaşım da şöyle anlatıyor yıllar geçtikçe egosunu nasıl dengelediğini...

40'TAN SONRA BAŞLIYOR
* Eskiden güdümleşmiştim. 9'da işyerimde olmak için kendimi şartlardım. Olmazsam kendimi eksik hissederdim. Şimdi önce çocuklarımı okula götürüyorum. Eskiden sadece para kazanırdım. Şimdi düşünüyorum, ailemle ve sevdiklerimle paylaşmayacaksam, niye bu kadar kazanıyorum?

* Bence hayatın en güzel zamanı 40 yaşından sonra başlıyor. Çünkü artık istediğini biliyorsun, arayışın bir noktaya gelmiş. Etrafta her çeşit insan var. Nasıl hepsini değiştirebilirim ki? İnsanları olduğu gibi kabul etme esnekliğini yakaladığın anda bitti.

* Kendine saygın varsa çocuğuna, eşine, çalışanına, müşterine, kısaca etrafına o enerjiyi verirsin. Ama bununla doğmadım tabii; 40 yaşımdan sonra bu oturmaya başladı.

* Kendini sevmeyi öğrenmek, hayatla rekabet etmektense harmoni içinde yaşayabilmek... İş hayatında gücü amaç için seçtin mi yandın! Ama amacın var ve gücünü onun için kullanıyorsun, o zaman tatmin olursun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın