kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ELVAN DEMİRKAN

Angelina Jolie olabilmek

33 yaşındaki Angelina Jolie, güzelliği, şöhreti, işi, zenginliği, Brad Pitt'i ile dünyada en çok gıpta edilen kadındır herhalde... Yıllar boyu magazin medyasının 'dünyanın en seksi kadını' seçtiği Angie'yi dergi ve gazeteleri süsleyen 'femme fatal' görüntüsü ile tanıyoruz. Son filmi 'Changeling'in yönetmeni Clint Eastwood, Angelina'nın güzel yüzünün ona engel olduğunu söylemiş. Çünkü insanlar bu güzelliğin ardındaki yeteneğini göremiyorlarmış. Angie ise hakkında yazılan magazin dedikodularını okumuyor bile. "Benim okuduğum dergi ve gazetelerde benden bahsetmiyorlar" diyor. Onu ruhen doyuran şey, kadınların gıpta ettiği şöhreti ve seksapelinin çok ötesinde birşey. Çoğu zaman makyajsız, ayağına geçirdiği flip floplarla resimleniyor. Sosyetik hayatı sevmiyor, ünlülerin yuvası olan Malibu'da yaşamayı işkence olarak görüyor. 'Girl Interrupted' filmi ile kazandığı Oscar'ı bile kaybetmiş.

İYİLİK MELEĞİ OLDU
'Femme fatal' rolünü çok güzel oynuyor ama 2001 yılından bu yana çoğu zaman sessiz sedasız sırt çantası ile dünyanın unuttuğu yerlere gidip, kimsesizlere yardım edecek kadar da geniş bir yüreği var. Son birkaç yıldır Irak, Pakistan, Darfur, Afganistan gibi, kurşunların havada uçuştuğu tehlikeli bölgelerdeki mülteci kamplarına defalarca bizzat giderek yaptığı görüşmeler ve yardımlarla belki Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'tan daha çok iş başarmıştır. Angelina Jolie, İtalyan Vogue dergisi ile yaptığı röportajda, "Artık 20'li yaşlarımdaki hırsım yok" diyor ve şöyle devam ediyor: "Şu anki hayatım çok daha maceraperest ve hareketli. Brad ve ben, ikimiz de pilotuz, uçakları seviyoruz, 6 çocuğumuzla beraber farklı ülkelerde yaşıyoruz. Şimdi gençliğimdeki öfkemden ve asiliğimden çok daha cesur hissediyorum kendimi." Angelina Jolie, hayatına giren kişilerle yaşadığı garip ilişkileri, lezbiyenliği, dövmeleri, uyuşturucu kullanması ve narsist tavırları ile gündemde olduğu yılları kastederek, "Dünyada olup bitenlerden habersizdim, sadece kendi bencil dünyamda yaşıyordum. Kabuğumdan çıkıp, başkalarına değer vermeye başladığım zaman gerçek Angelina'yı fark ettim. Hayatta hep pişman olarak yaşayamazsın, yaşanılan tecrübelerin büyük yolculuğun bir parçası olduğuna inanmak gerekir, yoksa zarar verdiğin kişi hep kendin olursun" diyor.

ÇOCUKLARI KENDİ GİBİ
Angelina'nin çocukları da kendi gibi... Bir yerde uzun süre kalmaya gelemiyorlar. Fransa'daki muhteşem şatoda birkaç ay kaldıktan sonra çocuklar "Ne zaman başka yere gideceğiz?" diye sormaya başlamışlar.. Çocukların dünya ile ilgili meraklarını hayatları boyunca sürdürmelerinin önemini vurguluyor. "Adis Ababa'daki bir pazar yerini 'çirkin ve pis' bir yer olarak değil, sadece dünyanın ve insanlığın başka bir yönünü gösteren bir ortam olarak değerlendirsinler istiyorum" diyor. "Dünyayı öğreniyorum, ve gittikçe de daha iyi bir öğrenci oluyorum" diyen Jolie, bu yıl yılbaşını çocuklardan birisinin doğum yeri olan ülkede geçireceklerini söylüyor. Çocukların geldikleri yeri bilmelerinin önemli olduğuna inanıyorlar. Angelina Jolie ve Brad Pitt, Mr. and Mrs. Smith filminin setinde birbirlerine aşık olmuşlardı. O dönemde Brad Pitt, Jennifer Aniston ile evli olduğundan Jolie yuva yıkan kadın olarak tanımlandı. Önceden şans verilmeyen ilişkilerine şimdi milyonlar 'ideal çift' gözü ile bakıyor. Neden? İhtiyaçları, yaratmak istedikleri fark ve ruh zenginlikleri aynı noktada birleştiği için... Birbirleri için doğru ve denk oldukları için... 2006 yılında kurdukları Jolie-Pitt fonu ile vakitlerini ve paralarını dünyanın ihtiyacı olan bölgelerine harcıyorlar. Biri Kamboçya'dan, diğeri Vietnam'dan, öbürü Etiyopya'dan evlat edindikleri çocuklar, Namibia'da doğan Shiloh, Fransa'da doğan ikizler, her biri karışıma ayrı bir tat katıyor. Brad Pitt geçenlerde Oprah'da Angie'nin hayatının aşkı olduğunu söyleyerek, "Kendimi zengin hissediyorum, çünkü zengin bir evdeyim. Hayatımın en dolu, en tatmin edici tecrübesini yaşıyorum" diyordu. Düşünüyorum da, sadece iyi giyinmeyi bilen ve tipik bir 'ünlü' hayatı yaşayan Jennifer Aniston'un hiç şansı yokmuş... Bu arada çocukları çifte, 'Neden Shrek ve Fiona evli de, siz değilsiniz?' diye soruyormuş. Jolie ve Pitt, "Çocuklarımız için önemliyse evleneceğiz" diyor.