kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Çarşaflı partililer CHP rozetlerini iade etti

Giriş Saati : 04.02.2009 16:24
Güncelleme : 04.02.2009 21:33
Yeni Haber
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)'nin çarşaf açılımını başlattığı Eyüp'te belediye başkan aday adayı olan Emin Atmaca, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in kabul edilemez şahsi talepleri nedeniyle adaylıktan çekildiği açıkladı. CHP lideri Deniz Baykal'ın ilk rozet taktığı çarşaflı kadınlar da rozetlerini iade ederek CHP'nin kendilerini kandırdığını söyledi.

CHP'den Eyüp Belediye Başkan aday adayı olan işadamı Emin Atmaca, bir basın toplantısı düzenleyerek neden adaylıktan çekildiğini açıkladı. Kendisinin CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in teşvikiyle aday adayı olduğunu belirten Atmaca, çarpıcı iddialarda bulundu.

Alibeyköy halkına hizmet etmek için aday adayı olduğunu belirten Atmaca, "Mehmet Sevigen vasıtasıyla bana Eyüp Belediye Başkanlığı adaylığı teklifi gelmiştir. Sevigen bana adaylığımın garanti olduğunu ve genel merkezle görüştüğünü söyledi. Aday adaylığı sürecinde benimle sürekli görüşen sayın Sevigen, CHP lideri Baykal'ın katılımıyla bir tanıtım töreni tertip edileceğini bildirdi. Baykal, Alibeyköy'de düzenlenen törende bana ve beni destekleyen çarşaflı yakınlarıma bizzat rozet taktı. Bu katılımın ardından Sevigen tamamen değişmiş ve kabul edemeyeceğim şahsi taleplerde bulunmuştur" şeklinde konuştu. Sevigen'in bazı derneklere bağışta bulunmasını istediğini kaydeden Atmaca, "Sevigen'in samimi olmadığını gördüm ve şahsi taleplerini de yerine getirmeyerek 10 Ocak'ta adaylıktan çekildiğimi genel merkeze ilettim" dedi.

Emin Atmaca'nın kısa konuşmasının ardından aday adaylığı sürecinde yaşadıklarıyla ilgili hazırladığı basın açıklamasını avukatı Selami Kurt okudu. Açıklamada Mehmet Sevigen'in bizzat Atmaca'ya başkan adaylığı teklifinde bulunduğu belirtilerek, CHP'nin çarşaf açılımını başlattığı 9 Kasım 2008'deki katılım töreninin organize edildiği anlatıldı. Baykal'ın katılacağı törenin kalabalık olmasının gerektiği ve özellikle türbanlı olan çevresini organize etmesinin istendiğini kaydeden Atmaca, açıklamasında, "Baykal binlerce kişinin bulunduğu katılım töreninde rozet takarak başkan adaylığımın hayırlı olmasını diledi. Yakınlarıma ve hemşehrim olan çarşaflı kadınlara da burada rozetleri takıldı. Bu katılımın ardından Sevigen beni bazı yerlere bağışlar yapmam konusunda yönlendirdi. Etik olmayan bir takım ucuz siyasi hesaplar peşinde koşan Sevigen'in bu talepleri karşısında şok oldum. Şahsi çıkarların ön planda olduğu bir zeminde siyaset yapamayacağımı belirterek 10 Ocak 2009'da başkan adayları açıklanmadan adaylığımı geri çektim." dedi.

Mehmet Sevigen'in muhafazakar bir çevreye sahip olduğunu bildiğine dikkat çeken Atmaca, "Başörtülü akrabalarıma ve yakınlarıma rozet takarak, başörtüsü sorununu ile ilgili düzenlemeyi Anyasa Mahkemesi'ne götüren ve iptal ettiren CHP'nin bunun faturasını sandıkta ödemekten kurtulmak istemiştir" dedi.

Basın toplantısına katılan çarşaflı ve başörtülü kadınlar açıklamaların ardından CHP rozetlerini Emin Atmaca'ya iade etti. Çarşaflı kadınlar CHP'nin kendilerini kandırdığını söylerken salondakiler de "Hırsız Sevigen, Hortumcu Sevigen" şeklinde sloganlar attı.

Açıklama sonrası soruları cevaplandıran Emin Atmaca, Mehmet Sevigen'in bağış yapmasını istediği dernekleri ve yerleri açıklamadı. Sevigen'i istifaya davet eden Atmaca, "Sevigen'in taleplerini Baykal'a ilettiniz mi?" şeklinde soruya "Baykal'la konuşma fırsatımız olmadı. Zaten konuşabilsek de biliyorsunuz Sevigen kendisinin sağ koludur." karşılığını verdi. Açıklamayı adaylıktan çekilmesinden günler sonra yapmasıyla ilgili bir soru üzerine de, "CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ısrarla açıklama yapmamamı istedi. Ben de başkan adaylarının açıklamasını bekledim. Bu sebeple açıklama bugüne kaldı" dedi.

Çarşaflı kadınlar ise yaptıkları açıklamalarda, kandırıldıklarını belirterek, CHP'ye oy vermeyeceklerini dile getirdi.

SEVİGEN'DEN CEVAP GELDİ

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen da, kendisini suçlayan Eyüp Belediye Başkan aday adayı Emin Atmaca'ya şu cevabı verdi:

"Bana iftira atıyor, ben kendisinden hiçbir şey istemedim. Derneklere de yönlendirmedim. Zaten dernek başkanlarının içerisinde aday olmayacağını da söylemiştim. Akşamüzeri dernek başkanları basın toplantısı yapıp açıklayacaklar."

BAYKAL'DAN KUR'AN KURSLARINA DESTEK

Öte yandan CHP lideri Deniz Baykal, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına gelişinde gazetecilerin CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen'in Kur'an kurslarına ilişkin açıklamalarıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Kur'an'ın doğru bir biçimde, yasalara uygun olarak öğretilmesinin herkesin önceliği olması gerektiğini ifade eden Baykal, Kur'an-ı Kerim'in ''yaşı uygun olan çocuklara yasalara uygun olarak Diyanet İşleri Başkanlığının işbirliğiyle doğru bir biçimde Anayasa'ya ve devletin temel değerlerine karşı olmayan bir şekilde'' öğretilmesinin önemini vurguladı. Bunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu:

''Bu, maalesef en uygun çözüme hala kavuşturulamamıştır. Diyanetin bu konuda düzenlediği kurslar var. Mahalle aralarında Diyanetin denetimi dışında çeşitli biçimlerde kurslar var. Kur'an kurslarının, sadece Kur'anı ezberletmek biçiminde yer yer alındığını görüyoruz. Bunun ötesine geçmemize ihtiyaç var. Yani Kur'an-ı Kerim'in sadece ezberlenmesi şeklinde değil, ruhunun, manasının, özünün, doğru bir biçimde anlatılması ve öğretilmesi şeklinde bilinçli, sorumlu, yetkili unsurlar eliyle ailelerinin izniyle öğretilmesinde büyük yarar var. Bu bir temel ihtiyaçtır.

Öyle anlaşılıyor ki bizim Kocaeli Belediyemiz tıpkı bir bilgisayar kursu gibi, bir yabancı dil kursu gibi, hemşehrilerinin ihtiyaçlarına cevap vermek yaklaşımı içinde böyle bir proje oluşturmuştur. Bence bu, doğru bir projedir. Haliyle yararlı olacak bir projedir. Kur'an-ı Kerim dinimizin özüdür ve din adına yapılan yanlışlıklara karşı, hurafelere karşı mücadele etmek isteyenlerin temel dayanağı Kur'an-ı Kerim'dir. Müslüman ailelerin çocuklarına Kur'an-ı Kerim'i doğru bir şekilde aktarma fırsatının onlara tanınması çok yerinde olur, diye düşünüyorum.''


''CEMAATLERLE DİYALOG''

Baykal, bir gazetecinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''İsmailağa cemaatini de ziyaret edip, bana neden oy vermediklerini soracağım'' şeklinde açıklamaları olduğunu ifade ederek, ''Siz adaylarınızın cemaatlerle diyalog kurmaları konusunda karar aldınız mı?''şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:

''Benim bir karar almamı gerektiren bir durum yok. Hepimiz kendi yorumumuz, anlayışımız çerçevesinde üzerimize düştüğüne inandığımız görevleri yerine getiriyoruz. Arkadaşlarımız da öyle yapıyorlar. Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun bize oy vermediğini düşündüğü kesimlere gidip, onlara bunun nedenlerini sormak istemesini çok haklı, çok doğal, öz güvenli bir yaklaşım olarak görüyorum. Biz kendimizi o insanlarla belli temelde diyalog kurması mümkün bir anlayışın sahipleri olarak düşünüyoruz. Biz, dürüst bir toplum, temiz bir toplum istiyoruz. Biz, kimsenin anlayışıyla inancıyla bir kavga içinde olduğumuzu düşünmüyoruz.

Belediye başkanı adayı arkadaşlarım iyi bir belediye yönetimi vaat ediyorlar. Dürüst ve ahlaklı bir belediye yönetimi vaat ediyorlar. Buna önem veren, değer veren herkesin belli bir duyarlılık içinde bu diyaloğa ilgi göstereceğini düşünüyorum.''


Baykal, Deniz Feneri olayının toplumun belli kesimlerinde ''dinin istismar edilip edilmediğinin'' sorgulanmasına yol açtığını ifade ederek, bugün bir gazetede benzer bir olayın daha yer aldığını söyledi. Baykal, şöyle devam etti:

''Sosyal demokrat bir belediye başkan adayının çıkıp da bize bugüne kadar mesafeli davranmış olan insanlara 'Bizim anlayışımız bu, biz buna tepki gösteriyoruz, inanıyoruz ki siz de bu tablolara bizimle aynı şekilde tepki gösteriyorsunuz. Görülüyor ki bu olay bir din istismarının ötesindedir, artık bu tuzağa düşmeyelim. Biz kimsenin inancıyla meşgul değiliz. Biz, doğru, temiz, ahlaklı, şeffaf bir belediye yönetimi koymak istiyoruz. Bunu, size de hizmet etmek için koymak istiyoruz' deme hakkı vardır. Bunu demek üzere girişim yapmış olmasını da çok doğal karşılıyorum.''