kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Mahkemeden şok gerekçe

ERSAN ATAR ANKARA
03.02.2009
Yazar Hüseyin Üzmez'in, Bursa'da yaşayan B.Ç.'ye cinsel istismar suçundan yargılandığı yasa maddesi, tartışılacak bir gerekçeyle Adana'dan Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Adana 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 15 yaşından küçüklere yönelik cinsel istismarın ruh ve beden sağlığını bozması halinde sanığa 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngören TCK'nın 103'üncü maddesinin 6'ncı fıkrasının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açarken "Cinsel istismar suçlarının mağdurları genelde sorunlu aile çocukları ve evden kaçan çocuklar ile sokakta yaşayan çocuklar olup bunların olaydan önce ruh sağlıklarının yerinde olduğu söylenemez" şeklinde bir gerekçe kaleme aldı. Tartışma yaratabilecek başvuru öncesindeki süreç şöyle işledi: Adana'da oturan 14 yaşındaki B.T., geçen yıl mayıs ayında evinin önünde okul servis beklerken motosikletli S.E.'nin elle tacizine uğradı. Ailenin suç duyurusu üzerine S.E. hakkında dava açılırken, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na sevk edilen B.T.'ye "ruh ve beden sağlığı bozulmuştur" raporu verildi. Dava sırasında S.E.'nin avukatının TCK'nın 103/6. maddesinin anayasaya aykırı olduğu iddiası üzerine mahkeme, Üzmez'in de yargılandığı bu maddenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

ZATEN SORUNLU
Adana 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 15 yaşından küçük çocukların ruh ve beden sağlığının cinsel istismar sonucu mu bozulduğu yoksa önceden mi bozuk olduğunun tespitinin yapılamadığını öne sürerek, gerekçede şöyle dedi: "Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve üniversitelerden alınan raporlardan anlaşıldığı üzere, mağdurun kısa bir süre gözlemlenerek, bir takım sorular sorularak ruh ve beden bütünlüğünün bozulup bozulmadığı hususunda karar verdikleri anlaşılmıştır. Mağdurun olaydan önce ruh bütünlüğünün sağlam olup olmadığının tespiti uygulamada mümkün değildir. Cinsel istismar suçlarının mağdurları genelde sorunlu aile çocukları ve evden kaçan çocuklar ile sokakta yaşayan çocuklar olup bunların olaydan önce ruh sağlıklarının yerinde olduğu söylenemez."