Bir ödül aldım!

Ödüllendirilmek çok güzel. Beraberinde sporun ana felsefesini de içerir. Özünde yaşamın bir parçasıdır. Ödül, hayatın ve sporun en önemli öğesidir. Anne/baba, başkan/yönetici, her kim iseniz, gelişmesini/büyümesini istediğiniz her ne varsa, yapacağınız birincil iş ödül vermek, ödüllendirmektir. Ucunda ödülü olmayan bir iş gelişemez/büyüyemez. Hiçbir sistem, hiçbir yöntem, ödülsüz bir ortamdan verim çıkaramaz.
Bir yandan da ödüllendirilen her şey, tamı tamına "En iyisi veya en başarılısıdır" sonucunu doğurmaz. Ödülü, başarılı olma yolunda üretilenlerin içinden biri veya birkaçı kazanır. Ödül o zaman daha güzeldir. Yani yarıştakilerin hepsi, az ya da çok ödüllü olan kadar bir şeyler üretmiş olmalıdır. İşte "Ödül"ün yaşama katkısı da burada gizlidir. Ödül alamayan çoğunluğu bir sonraki etap için harekete geçirir. Her katılımcı ödüle ulaşmak için çaba harcar. Bu da gelişim döngüsünün, sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.

HERKESE TEŞEKKÜRLER
İyi kurgulanmış bir ödül sistemi hayatı da güzelleştir. Bu güzelliğin düşmanı ise ödül alanın ödül aldığını yazmasıdır. Güzellik düşmanını koluma takarak, çok güzel bir ödül aldığımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu güzel ödülü bana, Mercedes'in sponsorluğunda www.tenisx.com internet sitesi verdi. Cevdet Öztürk ve ekibine, Levent Tenis Kulübü'ne ve Ali Kurt'a, ödül alan diğer tenis yazarları ve spor adamlarına, sponsorlara ve tabii tenis adına emek veren herkese çok teşekkürler.
Kendi ödülümü kendim yazdığım için değer yitirdiğimin farkındayım. Ama Türk tenisinde ödülle onurlandırılmayanları hatırlatmak, bence daha önemli. Örneğin; aramızdan yeni ayrılan, Türk tenisinin önemli ismi Nazmi Bari. Yarım asırlık TED Open. Şampiyonluk rekorlarıyla TED Kulübü. Türk tenisinin ve İstanbul Cup'ın mendireği Garanti Koza. Geçmişteki yayınlarıyla, TRT3. Günümüzdekilerle CNNTurk. Venüs Williams ve İpek Şenoğlu'nun köprüdeki "Kıtalararası Tenis Maçı." Ve daha bir çok ödüle layık kişi ve kuruluşlar.