kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Antalyalı kadınlardan çarşaf fırçası yedi

Özgür ÖNDER ANTALYA SABAH
13.12.2008
Baykal, Antalya'da peş peşe karşılaştığı 3 kadından çarşaf açılımı nedeniyle tepki gördü. Kadınların, "Yanlış yaptın, oylar bölündü" uyarısına Baykal "Türkiye'yi bölmeyelim" dedi..
Bayram tatilini memleketi Antalya'da geçiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün tatilinin son gününde Ankara'ya gitmek için yola çıktığında hemşerisi kadınların çarşaf hışmına uğradı. Evinden çıkıp gazetecilerle sohbet eden Baykal, yanına peş peşe gelip hal hatır soran 3 kadınının "O çarşaflıları niye aldınız partiye. Oylar bölündü, haberin olsun" uyarılarına "Türkiye'yi bölmeyelim ne olur" savunması yaptı. Sokakta ayaküstü 5 dakikaya yakın süren tartışmanın ardından Baykal'ın yanından ayrılan kadınlar, isimlerini vermedi.

İŞTE O DİYALOG
Kadın(1):
Sayın Genel Başkanım, ben emekli bir öğretmenim. Ben diyorum ki ne türban ne de çarşaf... Atatürk, kıyafet devrimi yaptı. Bunu uygulayalım, lütfen temsilcimiz sizsiniz.
Baykal: Evet bunları siz telkin etmelisiniz. İnsanlara bunu hep birlikte anlatacağız ama yöresel şartları içinde, Atatürk'e karşı düşmanlık duymadan, Anadolu'nun Erzurum'unda Horasan'ında bunu kullanan insanı karalamayacağız. Öyle olan insanlara daha bir şefkat ve sevgiyle yaklaşalım.
Kadın(1): Size oy veren insanlar da var.
Baykal: Tabii tabii, bunu tartışmak doğru değil.
Kadın (2): Başkanım yanlış yaptın. O çarşaflıları niye aldınız partiye. AKP'nin oyununa geldik. Oylar bölündü haberin olsun. Kaç tane CHP'li tanıyorum. Oy vermeyecek sana. Ne olur şefim anla. AKP gelsin, oyları bölsün diye böyle bir tuzak hazırladılar. Çok üzüldük.
Kadın (3): Çarşafı meşrulaştırdık...
Baykal: Özel yaşamda bir insanın ne giyeceğine karışmak hiçbirimizin hakkı değil. Yasak olan bu kılık kıyafeti kamusal alana taşımak. O giyinen insanın istediği siyaseti yapmasına niye karşı çıkacağız?
Kadın (3): Biz çarşafı meşrulaştırmanızdan rahatsızız, anlatabiliyor muyum?
Baykal: Benim çarşafı ne gayrimeşrulaştırmaya ne de meşrulaştırmaya gücüm yeter. Bak yüzde 2'ye düşmüş. Bir süre sonra o ortadan kalkacak. Olan şekliyle düşmanlık yapmayalım. Ne olur, biraz sevgiyle, anlayışlı davranalım. Bunu giyme durumunda olan insanlar alınıyorlar, "Bu anlayış bizi toplumun dışına atıyor" diyorlar. Atmayalım biraz biz sevecen olalım, saygı gösterelim yani. Korkulacak hiçbir şey yok. Hepimiz aynı toplumun içinde yaşıyoruz. Askere evladını gönderiyor o. Onun çocuğu da şehit oluyor. Bu memleketin başarısıyla o da iftihar ediyor. Onun üzerinde bir kıyafeti var, seninki gibi değil diye ne kızıyorsun ona.
Kadın (3): Cumhuriyet değerleri yıpratılıyor.
Baykal: Cumhuriyet devrimlerinin, değerlerinin yıpratılmasına karşı en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. Onu götürürken kıyafeti sizin gibi olmayanlara hoşgörü göstermek çok büyük bir haksızlık mı olur.
Kadın (3): Buna bir itirazımız yok.
Baykal: Türkiye'yi bölmeyelim, parçalamayalım. Türkiye'nin üstüne duvarlar atmayalım. Karşımızdaki insanları karalamayalım. Düşman muamelesi yapmayalım. Ne olur sizin anlayışınıza ihtiyaç var.
Kadın (3): Tüm zamanlardan daha çok ihtiyaç var...
Baykal: Nerede birlik olacağız? Kardeşim sana göre yanlış giyiniyor. Bana göre de yanlış giyiniyor olabilir, o ayrı bir iş ama bırak, kendi yanlışını kendisi yapsın. Bak yüzde 2'ye düşmüş. Bir süre sonra o ortadan kalkacak.