kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Çarşaf getireceği oylardan daha fazlasını götürecek'

NUR BATUR
12.12.2008
Çarşaf açılımının CHP tarihine kötü bir anı olarak kazınacağını söyleyen Necla Arat, "Alacağız bunları kardeşim. Alışacaksınız" diyen CHP lideri Baykal'a "Hayır alışmayacağım" yanıtı verdi..
* CHP tarihle, dinle barışıyor diyenler de var.
Bizim dinle barışık olduğumuzu ispatlamak için laikliği sorgulamamıza gerek yok. Böyle bir şeyi ispatlamak zorunluluğumuz din açısından da yok. Olmamalı da.

* Yani CHP çelişkiye mi sürüklendi?
Evet kavramlar arasında bir çelişki var. Programızda laiklik ilkesinden ödün veremeyeceğimiz yer alıyor. Genel başkanımız şimdi "Türkiye değişiyor. Ezberler bozuluyor. Biz şimdi kendimizi sorguluyoruz" diyor.

* Laiklikten de mi ödün verdi sizce?
Ben şunu soruyorum. Bülent Arınç "laikliğin tanımını yapalım içi boş" dediği zaman neden kıyameti kopardık öyleyse. Ona mı katılıyoruz şimdi?

* Sizce CHP karşı devrime teslim mi oldu?
CHP teslim olmuyor. Genel başkanımızın da böyle bir şeye evet diyeceğini düşünmek istemiyorum ama sözler bazen insanları farklı yerlere kadar sürükleyebiliyorlar. Kavramlarımızın hesabını vermekte dikkatli olmalıyız. Kavramlarımızdan biri de devrimciliktir.

* Devrimcilik ilkesiyle de mi çelişti?
Evet çelişti. CHP gibi sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir partide belediye başkan adayının böyle geri düşünceyle kendini kamuoyuna tanıtması kabul edilemez. Kadın hakları açısından da beni çok rahatsız ediyor. Bakın burada asla türban takan, çarşaf giyen kadınlara yönelik bir aşağılama eğilimi söz konusu değil. Ben onların da kurban olduğunu düşünüyorum. Genel başkanımız ise çarşafın kadınlara özgün bir durum olduğunu düşünüyor. Özgür bir seçim sonucu olduğunu söylüyor. Burada da bir çelişki var.

* CHP çarşafı öne çıkartmış mı oldu?
Evet. Meşrulaştırdı. O zaman neden üniversitelerdeki türban olayını Anayasa Mahkemesi'ne kadar götürdük? Çarşafı ön plana çıkarmak kime ne sağlar?

NE YAPILMALIYDI?
* Oy getirmez mi?
Getireceği oylardan daha fazlasını götüreceğine inanıyorum. Genel başkan "Bunu oy için yapmıyoruz" dedi ama o zaman çok büyük bir taktik hata yapıldı. Bir yararı olmayacak. Kendilerine mikrofon uzatılan bütün tesettürlüler inanmadıklarını ve CHP'ye asla oy vermeyeceklerini söylüyorlar. Çarşaf belki bir seçim anısı olacak kalacak. Tabii CHP'nin tarihine de gölgeli bir anı olarak geçmiş olacak.

* Peki Baykal ne yapmalıydı?
Milli eğitim politikamız yanlış. Bu işin yuvalardan başlayarak üniversitelerin sonuna kadar eğitim politikalarımızla da büyük bağlantısı var. Varoşlardaki insanlara yeterince ulaşamadık. İl ve ilçelerin belli bir vizyon etrafında örgütlenmesi yok. Genel Merkez'in örgütlü bir kadın komisyonu yok. Programda kadın politikası var ama yaşama geçirmek zor.

* Ama Meclis'teki kadın milletvekillerinin de pek sesi çıkmıyor.
50 tane kadının sesinin çıkmaması kadının kabahati değil. Engeller var. Görünür görünmez zincirler her yerde var. Eğer bütün siyasi partiler kadının siyasete girşi için kota yani olumlu ayrımcılık uygularsa kadınlar daha büyük sayıda Meclis'e girerler ve etkili olabilirler. Böylece siyasetin atmosferinin değişebileceğine inanıyorum. Unutmayalım ki, sosyal demokrasinin yaygın olduğu ülkelerde kadınlar parlamentolara ve kabineye yüzde 50'nin üzerinde kotalar sayesinde girebildiler.

* Yani CHP'nin önceliği çarşaf açılımı olamaz diyorsunuz
Evet. Partiler yasası ve seçim yasasını değiştirmek için mücadele etmeliyiz. Ekonomik alanda çareler önermeliyiz. Yolsuzlukların üzerine daha fazla gitmemiz gerekiyor. Bunları yapmamız gerekirken birden bire gündemin çarşafla değiştirilmesinin arkasındaki mantığı ben anlayamıyorum. İşsizlik, yoksulluk diz boyu. İnsanlarımıza iş imkanları sağlamalıyız. İşçinin, öğretmenin, çiftçinin sorunlarına daha yakından eğilmeliyiz. Bütün bunlar bir sosyal demokrat partinin öncelikli işleri arasında olmalı.

* Ya özgürlükler?
Tabii ki özgürlükler alanında da açılım yapılmalı ama özgürlükler alanındaki açılımlar geriye dönük adet, örf ve gelenekleri sıkı sıkıya saklama için olmaz. O zaman kan davasını ve töre ve namus cinayetlerini töredir diye haklı mı çıkaracağız. Çok tehlikeli sulara girmiş oluruz ki CHP'nin girmemesi lazım.

ÇARKLAR İŞLEMİYOR
* Politika üretmek için CHP'de çarklar işliyor mu?
Hayır işlemiyor. Milletvekillerinden yeterince yararlanılmadığı kanısındayım. Her alanda uzman arkadaşlarımız var. Genel Merkez ile Meclis grubumuz kopuk.

* Baykal'la konuştunuz mu?
Hayır herhalde gerek görmedi. Ben de böyle bir talepte bulunmadım. Tabii iyi olmadı.

* Neden tepki gösteriyorsunuz diye sormadı mı?
Bana yanıtı grupta verdi. "Alacağız bunları kardeşim. Alışacaksınız" dedi.

* Alışmayacağız dediniz ama zaman içinde alışmaz mısınız?
Hayır alışmayacağım. Alışmak donup kalmak demek. Oysa ben Mustafa Kemal'in devrimci ideolojisine inanıyorum.

* İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır partimle bir sorunum yok. Kontenjandan gelmiş gibi görünüyorsam da İstanbul'da bana güvenerek oy veren pek çok yurttaşım var. Onlara saygım var. Mahcup olmak istemiyorum. Bunların tartışılmasını ve ikna edilmemizi istiyorum.