| 12 Aralık 2008, Cuma |
Necla Arat
'Diyanet bile karşı Baykal destekliyor'
NUR BATUR
12.12.2008
Baykal'a çarşaf açılımı nedeniyle karşı çıkan Arat, "Kara çarşaf şeriatı simgeliyor. Ben şeriatla mı uzlaşacağım?" diye isyan etti. Tabanın rahatsız olduğunu belirten Arat, kara çarşafın Baykal'ın savunduğu gibi masum olmadığı görüşünde ısrarlı..
CHP lideri Deniz Baykal'ın çarşaflı kadınlara parti rozeti takarak başlattığı "Çarşaf açılımına" en sert tepkiyi veren CHP İstanbul Milletvekili Prof. Necla Arat için bugüne kadar çok şey söylendi. "Uzlaşmaz fanatik Kemalist" diyen var. Usanmaz bir kadın hakları savaşçısı diyen de... Ben Prof. Necla Arat'la yeni tanıştım... Uzun bir söyleşi yaptık. Arat, inançlarından ve ilkelerinden bir milim bile taviz vermiyor. "Ülkem parti çıkarlarının önündedir" diyor. Ankara'daki derin kulislere teslim olmuyor, "cesur" bir siyaset yapıyor... Hem de bağırıp küfretmeden, ilkelerinden olduğu kadar nezaketinden taviz vermeden. Arat, CHP'nin çarşaf açılımı konusundaki bu söyleşi ile Ankara siyasetine "kadın" damgasını vuruyor:
* CHP'nin çarşaf açılımı sizinle hiç konuşulmadı mı?
Hayır. Bilgi dahi verilmedi. Böylesine fırtınalar koparan bir olayda keşke parti meclisinde ön görüşmeleri yapılabilseydi.
* Danışılsaydı tepkiniz farklı mı olurdu?
Çarşaf olayını onaylıyor gibi görünmek sosyal demokratlığın bir gereği değildir. Sosyal demokrasi, çağa uygun bir değişimi öngörüyor. Biz ne yapıyoruz. "Gelenektir töredir, bunlara karışmayacağız, bu sosyal demokrasinin gereğidir" gibi sözlerle çıkıyoruz ortaya. Çarşaflıların sayıları fazla olmasa da bu tür açılımlarla yüreklenerek ortaya çıkacaklar. İstanbul'un bazı varoşlarında kız çocuklarına bile çarşaf giydirildiğini görüyoruz.
* Çarşaflı kadınlara rozet takıldığını ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?
İlk kez bir CHP toplantısında kadınlar ve erkekler ayrı oturtuldu. Televizyonda görünce Mustafa Kemal'in "Kadınlar dünyaya kendi gözlerinizle bakın" sözlerini hatırladım. Çok üzüldüm.
* Ama Baykal çarşaflı kadınların zincirlerini kırdığını söyledi.
Bu bana çok anlamlı gelmedi. "İlkelerimizi benimsiyor bu yüzden geliyor" deniyor. Ben bildikleri kanısında değilim. Üstelik bu kapı bir kere açıldıktan sonra kimlerin gireceğini kimse bilemez.
* Neden bu kadar kuşkucusunuz?
Çünkü son 20 yılda Türkiye'nin laiklikte ne kadar aşındırıldığını görüyorum. Yeni kuşaklar yetiştiriliyor. Bunlar kendilerini mücahit ve militan olarak görüyor. Çarşafın İslamcı hareketin simgesi olduğunu herkes kabul ediyor. Diyanet İşleri Başkanı bile "Çarşaf İslamda yoktur" diyor. Sayın Baykal ise "Bir yurttaşım geliyor ben kıyafetine bakmam. Gelme mi diyeceğim?" diyor. Normal olarak baktığınızda haklı ama durum Türkiye için öyle değil.
* Yani Baykal yaptığının "İnsancıl bir yaklaşım" olduğuna sizi ikna edemedi?
Seçmenimizi ikna edemedi. Edemiyor. Bizi laikliğin güvencesi olarak görüyorlar. Telefonlar ve mesajlar yağıyor. Tabanımız rahatsız. ANAVATAN ve DYP'li kadınlardan bile tepki aldık Ama nedense Baykal'a medyada yoğun bir destek var. Özellikle neo-liberal arkadaşlarımız eksik olmasınlar desteklerini esirgemiyorlar.
ERDOĞAN YAPMAZDI
* Başbakan Erdoğan da Baykal'ı destekliyor.
Başbakan çok mutlu. Bütün dinci basın neredeyse zil çalıp oynar durumdalar. "Tepkilere aldırma, devam et" diyorlar.
* Ya Erdoğan çarşafa rozet taksaydı ne olurdu?
Takar mıydı bilmiyorum. Bunun farklı yorumlanacağını düşünürdü. Yapmazdı.
* Sizi çok katı olmakla suçlayanlar da var. Çarşaflı kadınlarla biraz uzlaşamaz mısınız?
Kara çarşaf şeriatı simgeliyor. Ben şeriatla mı uzlaşacağım? İslami hareketi militanca Anadolu'da yaygınlaştırmaya çalışan kara çarşaflı kadınlar "Ben şeriatçıyım. Şeriat en iyi rejimdir" diyorlar. Şeriat demek din demektir deniyor. "Bir erkeğin dört eşinden biri olmaya razı mısınız? Kızlarınızın mirastan yarım pay almasına, boş ol denildiği zaman boşanmış kabul etmeye razı mısınız?" dediğimizde "Hayır istemeyiz" diyorlar ama bunlar şeriattan geliyor. Ama "Şeriat İslam dini demek, laikler dine karşı" dendiği zaman yargılayamıyorlar. Doğrusu anlatmak için milyonlarca insana ulaşmak lazım. Genel başkanımın söylediği gibi kara çarşaf masum bir simge değil.
* CHP'nin çarşaf açılımı sizinle hiç konuşulmadı mı?
Hayır. Bilgi dahi verilmedi. Böylesine fırtınalar koparan bir olayda keşke parti meclisinde ön görüşmeleri yapılabilseydi.
* Danışılsaydı tepkiniz farklı mı olurdu?
Çarşaf olayını onaylıyor gibi görünmek sosyal demokratlığın bir gereği değildir. Sosyal demokrasi, çağa uygun bir değişimi öngörüyor. Biz ne yapıyoruz. "Gelenektir töredir, bunlara karışmayacağız, bu sosyal demokrasinin gereğidir" gibi sözlerle çıkıyoruz ortaya. Çarşaflıların sayıları fazla olmasa da bu tür açılımlarla yüreklenerek ortaya çıkacaklar. İstanbul'un bazı varoşlarında kız çocuklarına bile çarşaf giydirildiğini görüyoruz.
* Çarşaflı kadınlara rozet takıldığını ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?
İlk kez bir CHP toplantısında kadınlar ve erkekler ayrı oturtuldu. Televizyonda görünce Mustafa Kemal'in "Kadınlar dünyaya kendi gözlerinizle bakın" sözlerini hatırladım. Çok üzüldüm.
* Ama Baykal çarşaflı kadınların zincirlerini kırdığını söyledi.
Bu bana çok anlamlı gelmedi. "İlkelerimizi benimsiyor bu yüzden geliyor" deniyor. Ben bildikleri kanısında değilim. Üstelik bu kapı bir kere açıldıktan sonra kimlerin gireceğini kimse bilemez.
* Neden bu kadar kuşkucusunuz?
Çünkü son 20 yılda Türkiye'nin laiklikte ne kadar aşındırıldığını görüyorum. Yeni kuşaklar yetiştiriliyor. Bunlar kendilerini mücahit ve militan olarak görüyor. Çarşafın İslamcı hareketin simgesi olduğunu herkes kabul ediyor. Diyanet İşleri Başkanı bile "Çarşaf İslamda yoktur" diyor. Sayın Baykal ise "Bir yurttaşım geliyor ben kıyafetine bakmam. Gelme mi diyeceğim?" diyor. Normal olarak baktığınızda haklı ama durum Türkiye için öyle değil.
* Yani Baykal yaptığının "İnsancıl bir yaklaşım" olduğuna sizi ikna edemedi?
Seçmenimizi ikna edemedi. Edemiyor. Bizi laikliğin güvencesi olarak görüyorlar. Telefonlar ve mesajlar yağıyor. Tabanımız rahatsız. ANAVATAN ve DYP'li kadınlardan bile tepki aldık Ama nedense Baykal'a medyada yoğun bir destek var. Özellikle neo-liberal arkadaşlarımız eksik olmasınlar desteklerini esirgemiyorlar.
ERDOĞAN YAPMAZDI
* Başbakan Erdoğan da Baykal'ı destekliyor.
Başbakan çok mutlu. Bütün dinci basın neredeyse zil çalıp oynar durumdalar. "Tepkilere aldırma, devam et" diyorlar.
* Ya Erdoğan çarşafa rozet taksaydı ne olurdu?
Takar mıydı bilmiyorum. Bunun farklı yorumlanacağını düşünürdü. Yapmazdı.
* Sizi çok katı olmakla suçlayanlar da var. Çarşaflı kadınlarla biraz uzlaşamaz mısınız?
Kara çarşaf şeriatı simgeliyor. Ben şeriatla mı uzlaşacağım? İslami hareketi militanca Anadolu'da yaygınlaştırmaya çalışan kara çarşaflı kadınlar "Ben şeriatçıyım. Şeriat en iyi rejimdir" diyorlar. Şeriat demek din demektir deniyor. "Bir erkeğin dört eşinden biri olmaya razı mısınız? Kızlarınızın mirastan yarım pay almasına, boş ol denildiği zaman boşanmış kabul etmeye razı mısınız?" dediğimizde "Hayır istemeyiz" diyorlar ama bunlar şeriattan geliyor. Ama "Şeriat İslam dini demek, laikler dine karşı" dendiği zaman yargılayamıyorlar. Doğrusu anlatmak için milyonlarca insana ulaşmak lazım. Genel başkanımın söylediği gibi kara çarşaf masum bir simge değil.
Yayın tarihi: 12 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/12/12//haber,60AD7731AF204D6DA5CFAA084727968D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|