kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Erdoğan: Millet oyunu satmaz

Giriş Saati : 29.11.2008 12:39
Güncelleme : 29.11.2008 14:15
Yeni Haber
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu millet bir çuval kömüre, bir çuval una oyunu satmayacak kadar onurludur, gururludur, işte birilerinin görmediği budur'' dedi.

Erdoğan, ''Milletin zekasını, ferasetini, hakimiyetini kararını ve tercihini aşağılamaya tahkire kadar götürüyorlar işi. 'Göbeğini kaşıyanlar oy veriyor AK Parti'ye' diyorlar . 'Bu ülkenin zencileri oy veriyor' diyorlar. Ama millet bunları yutmuyor ve elinin tersiyle tokadı atıyor ve sandığa da gömüyor'' diye konuştu.

Erdoğan, Asya Termal Otel'de düzenlenen AK Parti'nin 13. İstişare ve Değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, toplantının AK Parti, Türk milleti ve Türkiye için hayırlı ve bereketli sonuçlar getirmesini temenni ettiğini söyledi. ''AK Parti ailesi'' olarak her fırsatta bir araya geldiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Durum değerlendirmesi ve öz eleştiri yapıyor, heyecanlarımızı tazeliyoruz. Konuşmaktan, diyalogdan, tartışmaktan, istişare etmekten asla kaçınmıyor, her fırsatta aynaya bakıp kendi muhasebemizi yapıyoruz. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz, istişare toplantılarıyla Türk siyasetinde katılımcılık noktasında numune gösterilecek bir uygulamanın içinde olduk.''

DİCLE'DEN, MERİÇ'E...''

''Unutmayalım ki 70 milyon vatandaşımızın sorumluluğu, 780 bin kilometre kare vatan toprağının yükü bizim omuzlarımızdadır'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dicle'den, Fırat'tan, Meriç'e, Karadeniz'den Akdeniz'e, Edirne'den Ardahan'a kadar her karış ülke toprağının mesuliyeti bizim üzerimizdedir. Bu yük ne kadar ağır olursa olsun bu mesuliyet ne kadar zahmetli olursa olsun bu güne kadar gururla, onurla, şerefle taşıdık bundan sonra da aynı hassasiyetle taşımaya devam edeceğiz.

Şunu hiç bir zaman unutmadık, unutmayacağız, bu millet bizlere bir emanet verdi, bu emanetin anlamını, önemini, kutsallığını bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. Emanetin asıl sahibi aziz milletimizdir. Bizim şahsi bir hırsımız yok, bizim tamahımız yok, bizim kibrimiz yok, koltuk sevdamız makam mevki takıntımız yok. Biz millete hizmetkar olmakla, milletin gözüne girebilmiş, gönlünde yer alabilmiş olmakla, milletimizin hayır duasını almakla mutlu oluyoruz.''

''BENİM MİLLETİM YUTMUYOR...''

Erdoğan, şöyle devam etti:

''AK Parti'nin ne olduğunu, ne olmadığını, neler yaptığını milletimiz çok iyi biliyor. Kimse AK Parti'yi olduğundan farklı göstermeye çalışmasın. Bakıyorsunuz, akla hayale gelmedik analizlerle siyaseti bilmeyen anlamayan, halkın arasına karışmayanların yaptığı analizlerle Türkiye'yi mahkum etmek istiyorlar. Ondan sonra 'AK Parti'nin lideri nedense çok kızgın' diyorlar. Hayır, ben gerçekleri anlatıyorum, işinize gelmediği için böyle bir yaftalamayı yapıyorsunuz. Ve bunları benim milletim onlardan çok daha iyi biliyor. Bu analizleri, benim milletim yutmuyor ve yutmayacak da... AK Parti'yi bu yanlış analizlerle izah etmeye, AK Parti'nin milletten gördüğü teveccühü kendilerine göre farklı bir şekilde aydınlatmaya çalışıyorlar. Sanki ellerinde bir röntgen cihazı var, beyinlerimizin arkasını görmeye çalışıyor, bir de görüyorlarmış gibi kati yorumlar yapıyorlar.

'AK Parti neden bu kadar oy alıyormuş, neymiş kömür dağıtıyormuş, un dağıtıyormuş, yoksulu, yoksulluğu istismar ediyormuş, her kişiye bir tane Cumhuriyet altını veriyormuş, varoşları istismar ediyormuş', söyledikleri bu... Bundan farklı bir şey duydunuz mu bunlardan? Milletin zekasını, ferasetini, hakimiyetini kararını ve tercihini aşağılamaya, tahkire kadar götürüyorlar işi. 'Göbeğini kaşıyanlar oy veriyor AK Parti'ye' diyorlar . 'Bu ülkenin zencileri oy veriyor' diyorlar. Ama millet bunları yutmuyor ve elinin tersiyle tokadı atıyor ve sandığa da gömüyor. Bu millet bir çuval kömüre, bir çuval una oyunu satmayacak kadar onurludur, gururludur, işte birilerinin görmediği budur.''

"AK PARTİ'Yİ KİMSE AMA HİÇ KİMSE YANLIŞ YERDE KONUMLANDIRMASIN"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti'yi kimse ama hiç kimse yanlış yerde konumlandırmasın, hiç kimse AK Parti'ye farklı bir elbise biçmeye kalkışmasın, hiç kimse AK Parti ve onun mensuplarını başkalarına benzetmeye, başka örneklerle tanımlamaya gayret etmesin'' dedi.

Erdoğan, Asya Termal Otel'de düzenlenen AK Parti'nin 13. İstişare ve Değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, Türk milleti adına görev yaptıklarını, 70 milyon vatandaşı temsil ettiklerini söyledi. Milletin umudu, vicdanı, Türkiye'yi kalkındırmanın öncü kadrosu olduklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

''Türkiye'yi dert edinen, millete hizmeti her şeyin üzerinde tutan, Türkiye'ye sevdalı bir kadronun üyeleriyiz. Bu hareket, bu misyon tek bir kişinin inhisarında değildir. Buradaki seçilmiş kadronun, milletvekillerinin de tekelinde değildir. Bizler vekiliz, temsilciyiz, emanetçiyiz. Emanetin gerçek sahibi, egemenliği kayıtsız ve şartsız elinde bulunduran aziz milletimizdir. Dolayısıyla hareketin asıl sahibi de milletimizden başkası değildir. Her zaman söylediğimiz gibi söz de karar da milletindir. Bize düşen milletin takdirine, tensibine boyun eğmektir. Milletimizin hissiyatını halkımızın duyu ve düşüncesini siyasete yansıtırken, her zaman ortak akılla hareket ettik. Her zaman kolektif bir çaba içinde olduk. AK Parti'nin gücün halkla kurduğu bağdan, teşkilatıyla kurduğu bağdan, tüm milletvekili ve belediye başkanlarıyla kurduğu güçlü bağdan geçiyor.''

Erdoğan, verdikleri sözlerin arkasında durarak, yolculuklarına aynı heyecan ve kararlılıkla devam ettiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yola çıkarken milletimize bir söz verdik; AK Parti olarak, hiç bir zaman ihtilafların, tefrikaların, kamplaşmaların, kutuplaşmaların içinde yer almayacağız. Dedik ki birlik ruhunu kardeşlik hukukunu, vatandaşlık hukukunu koruyacağız. İttifak noktalarımızı, mutabakat noktalarımızı güçlendireceğiz. Dedik ki etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçilik yapmayacağız. 3 Kasım sonrasında da 22 Temmuz akşamında da söylediğimiz gibi iktidarımız, sadece kendi bildiğini okuyan, başkalarının sesine kulağını kapatan, demokratik katılım mekanizmalarını tıkayan bir iktidar değildir. Ne söylediysek bugüne kadar arkasında durduk. Bundan sonra da durmaya devam ediyoruz.''

''SESSİZ DEVRİMLER...''

''Bu millete mensup olan, bu ülkeye aidiyet duyan, bu devlete sadakat besleyen, bu ülkenin bayrağını, hilalini, yıldızını, bu ülkenin her karış toprağını sevgi ile bağrına basan herkesin hareketlerinin içerisinde olduğunu'' anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Irk, din, dil, sınıf mezhep ve meşrep ayrımı yapmadan, bu ülkenin bütün bireylerini vatandaşlık hukuku çerçevesinde kucaklayabilen herkes, bu kadronun tabii üyesidir. Türkiye'nin kalkınmasından, demokratikleşmesinden, özgürleşmesinden heyecan duyan herkes, ülkesine adanmış bu kervana dahildir.

Türkiye demokratik alanda sessiz devrimler gerçekleştirdiyse, bu AK Parti'nin başarısıdır. Türkiye ekonomik alanda tarihi göstergelere ulaştıysa, dış politikada tarihinin en aktif en saygın, en güvenilir konumuna ulaştıysa, Türkiye hukuk devleti standartlarını yükselttiyse, sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmeye başladıysa, devlet millet kaynaşmasını sağladıysa, güven ve istikrar zemininde büyüyor, kalkınıyor AB ile katılım müzakerelerini yürütüyorsa, bu AK Parti'nin başarısıdır. ''

''EZBER BOZAN BİR PARTİ''


Erdoğan, ''statükoculuğun kitaplarında bulunmadığını'' ifade ederek, şöyle devam etti:

''Hukuksuzluk, bizim lügatımızda yer bulamaz, yolsuzluk bizim aramızda yer bulamaz, yasakçı anlayışlar bizim anlayışımızda yer bulamaz. AK Parti'yi kimse ama hiç kimse yanlış yerde konumlandırmasın, hiç kimse AK Parti'ye farklı bir elbise biçmeye kalkışmasın, hiç kimse AK Parti ve onun mensuplarını başkalarına benzetmeye, başka örneklerle tanımlamaya gayret etmesin. Hiç kimse zihnindeki o dar kalıplarla AK Parti'ye kendine göre sınırlar çizmeye yeltenmesin, AK Parti'nin yolu demokrasi yoludur. Hukuk yoludur çağdaşlık değişim, adalet, kalkınma yoludur milletin yoludur. Ak Parti'nin dili milletin dili, hissiyatı milletin hissiyatı, AK Parti'nin yolu bizatihi milletin yolu, AK Parti Türk siyasi tarihinde ezber bozan, yeni yaklaşımlar getiren bir partidir. Kıbrıs sorununda ezberleri AK Parti bozmuştur. AB sürecinde ezberleri AK Parti bozmuştur.''

(AA)