kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Postayla Sarkozy'e de gönderdik!

06.11.2008
* Müzik ve dinle geçen hayatınızı nasıl özetlersiniz?
A.K.: Yaşamım Şişhane'de geçti. Babamı küçük yaşta kaybettim. Annem ve anneannem küçük yaşlardan itibaren beni sinagogta dinsel bir eğitime tabii tuttular. İyi bir din eğitimi aldım. Ardından Neve Salom Sinagogu'na hazan (Duahan: İbranice ilahiler okuyan kişi) olarak atandım. Orada 6 yıl çalıştım.

* Müzikle nasıl tanıştınız peki?
A.K.: Galata'da şef Feridun Darbaz'la tanıştırıldım ve İstanbul Kültür Musiki Derneği'ne başladım. 12 sene Darbaz'la çalıştım.

* 'Allah'a Övgüler' ikinci albüm mü?
A.K.: Evet. Bundan önceki albümüm 'Maftirim' koro ile birlikte yaptığım bir çalışmaydı. 'Allah'a Övgüler' ise benim ilk solo albümüm.

* Albümün içeriğinden biraz bahseder misiniz?
A.K.: Bu albüm sinagoglarda özellikle 1930'lu yıllardan itibaren Türk Musikisi'nin makamlarıyla okunan İbranice ilahilerinden oluşuyor.

TİCARİ KAYGIMIZ YOK
* Albüm çok yeni ama nasıl tepkiler alıyorsunuz?
A.K.: Çok olumlu! Dinleyenlerden biri, "Albümü dinlediğim zaman kendimi Tanrı'nın katına yükselmiş olarak gördüm ve kendi müziğimizin bu güzel makamlarıyla çok bahtiyar oldum" dedi.

* Bu albümü yaparken ticari kaygınız olmadı değil mi?
A.K.: Hiçbir ticari kaygımız yok. Amacımız bir kültür mozaiğini ortaya çıkarmaktı. Hasan (Saltık) Bey hiçbir şey beklemeden, sadece bu topraktan yükselen ilahiler demetinin ve Cumhurbaşkanı için okunan kutsama duasının ortaya çıkması için maddi açıdan hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. İnsanlara ulaşacağına eminim. Çünkü Türk insanı Klasik Türk musikisini seviyor.
F.K.: Bu senenin Fransa'da Türkiye'nin yılı olduğunu öğrendim. Ardından da albümü bir mektupla Bebek Postanesi'nden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e postaladım. Şöyle yazdım: "Bu çalışmayı eşinizle dinlemenizi, Türkiye'nin Fransız mevsimi olduğunu bildiğim için de ayrı bir açıdan bakmanızı rica ediyorum."