| 8 Kasım 2008, Cumartesi |
Seine Nehri’nin sağ kıyısında yer alan Saint Germain-des-Pres, sanat galerileri ve butikleriyle dikkat çekiyor.
Sonbaharda Paris bir başka
MİREY MESAYYAH
06.11.2008
Bir zamanlar entelektüellerin, varolu.çu yazarların ve cazcıların bulu.ma noktası olan Paris'in Saint-Germain-des-Prés bölgesi, artık moda takipçilerinin ve sanatseverlerin vazgeçilmez adresi.....
Paris'in altıncı bölgesini oluşturan Saint- Germain-des-PrSeine Nehri'nin sağ kıyısında yer alıyor. Aynı adı taşıyan kilisesi ise Les 2 Magots adlı ünlü kafenin tam karşısında. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Paris'in entelektüel ve kültür dünyasının merkezi olan Saint-Germain, felsefeciler, yazarlar, oyuncular ve müzisyenlerin yaşadığı semt olarak ün saldı. Bodrum katlarında yer alan caz kulüplerinde varoluşçu yazarlar ile caz müzisyenleri bir araya gelip sabahlara kadar hem eğlenip hem tartışıyorlardı. Yazdıkları eserlerle felsefe dünyasında ölümsüzleşen Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir çiftinin yanı sıra Jean-Luc Godard ve François Truffaut gibi sinema yönetmenleri, şair Jacques Prevert ya da Giacometti gibi sanatçılar, bu semti mesken edinen ünlülerden birkaçı.
Bugün ise çoğu sanatçı röportajlarını Les 2 Magots ya da Cafde Flore'da yapmayı seviyor. Bu iki kafe kadar meşhur olan Brasserie Lipp'te ise ünlü gazetecileri, gözde oyuncuları ve politikacıları yemek yerken görebilirsiniz. Ama küçük butikler ve kitapçıların yerlerini moda dünyasının ünlü markalarının mağazalarına bıraktıkları da gözden kaçmıyor.
Saint-Germain semti aynı adı taşıyan bulvarıyla da biliniyor. Seine Nehri'nden başlayan bulvar, yine Seine Nehri'nde son buluyor. Kilisenin hemen yanında bir tarafta Brasserie Lipp, diğer tarafta ise yan yana Les deux Magots ile Cafde Flore bulunuyor. Les 2 Magots'nun hemen yanında ise Louis Vuitton yer alıyor.
Kilisenin arkasında da Paris'in en romantik küçük meydanı Place de Furstenberg bulunuyor. Ortasında ağaç bulunan meydanda bir zamanlar ressam Delacroix'nın stüdyosu vardı. Meydanın hemen yanında ise Rue de Bonaparte başlıyor. Christian Dior, Apostrophe, Georges Rech gibi ünlü modacıların bu sokakta mağazaları var. Sokağın sonlarına doğru ise Saint-Germain'in en güzel mağazalarının bulunduğu Rue de Grenelle ile Rue du Four'la karşılaşacaksınız. Bu küçük meydanda yer alan Bar de la Croix Rouge'un mönüsünden peynir ya da şarküteri sandviçlerini deneyebilirsiniz. Civarındaki kafelerden birinde Fransızların özel içkisi olan Kir Royal (şampanya ile frenk üzümü likörü) içip yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
SANAT GALERİLERİ ÜÇGENİ
Saint-Germain, butiklerin yanı sıra sanat ve tasarım galerileriyle de ünlü. Seine, Buci ve Dauphine sokaklarının oluşturduğu üçgen bölgede bulunan bu galerilerde uluslararası çağdaş sanatçıların resim sergileri ve instalasyonları sergileniyor. Sırf Rue de Seine'de beş tane önemli galeri var. Sokağın 12 numarasında yer alan Galerie Jacques Lacoste, 50'li yılların sanatçılarına ağırlık verirken, 18 numaradaki Galerie Downtown ise daha çok tasarım dünyasının önemli isimlerinin eserlerini sergiliyor.
Rue de Rennes'in karşısında ise Rue du Vieux Colombier var. Sokağın sonunda aynı adı taşıyan çeşme ve kilisesi olan Saint-Sulpice Meydanı'nı göreceksiniz. Da Vinci Şifresi filmi, bu kilisede çekilmiş. Kilisenin hemen karşısında ise Guisarde ve Princesse adlı sokaklar bulunuyor. Her iki sokakta da Fransız ve İtalyan mutfaklarının örneklerini sunan sayısız restoran var. Fransa'nın Etiler Şamdan'ı olan Castel adlı gece kulübü de Princesse sokağında yer alıyor. Rue Guisarde'da ise en güzel ikinci el Chanel ve Hermes çantalar satan Catherine B adlı mağazaya mutlaka bir göz atın.
Yürüyerek dolaşmak yerine bisikleti tercih edenler ise Paris Belediyesi'nin 'Velib' adlı bisiklet kiralama uygulamasından yararlanabilir. Hemen her büyük caddede halka sunulan bu bisikletler, ücret karşılığı istenildiği kadar kiralanıp herhangi bir 'Velib' merkezine bırakılabiliyor.
Bugün ise çoğu sanatçı röportajlarını Les 2 Magots ya da Cafde Flore'da yapmayı seviyor. Bu iki kafe kadar meşhur olan Brasserie Lipp'te ise ünlü gazetecileri, gözde oyuncuları ve politikacıları yemek yerken görebilirsiniz. Ama küçük butikler ve kitapçıların yerlerini moda dünyasının ünlü markalarının mağazalarına bıraktıkları da gözden kaçmıyor.
Saint-Germain semti aynı adı taşıyan bulvarıyla da biliniyor. Seine Nehri'nden başlayan bulvar, yine Seine Nehri'nde son buluyor. Kilisenin hemen yanında bir tarafta Brasserie Lipp, diğer tarafta ise yan yana Les deux Magots ile Cafde Flore bulunuyor. Les 2 Magots'nun hemen yanında ise Louis Vuitton yer alıyor.
Kilisenin arkasında da Paris'in en romantik küçük meydanı Place de Furstenberg bulunuyor. Ortasında ağaç bulunan meydanda bir zamanlar ressam Delacroix'nın stüdyosu vardı. Meydanın hemen yanında ise Rue de Bonaparte başlıyor. Christian Dior, Apostrophe, Georges Rech gibi ünlü modacıların bu sokakta mağazaları var. Sokağın sonlarına doğru ise Saint-Germain'in en güzel mağazalarının bulunduğu Rue de Grenelle ile Rue du Four'la karşılaşacaksınız. Bu küçük meydanda yer alan Bar de la Croix Rouge'un mönüsünden peynir ya da şarküteri sandviçlerini deneyebilirsiniz. Civarındaki kafelerden birinde Fransızların özel içkisi olan Kir Royal (şampanya ile frenk üzümü likörü) içip yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
SANAT GALERİLERİ ÜÇGENİ
Saint-Germain, butiklerin yanı sıra sanat ve tasarım galerileriyle de ünlü. Seine, Buci ve Dauphine sokaklarının oluşturduğu üçgen bölgede bulunan bu galerilerde uluslararası çağdaş sanatçıların resim sergileri ve instalasyonları sergileniyor. Sırf Rue de Seine'de beş tane önemli galeri var. Sokağın 12 numarasında yer alan Galerie Jacques Lacoste, 50'li yılların sanatçılarına ağırlık verirken, 18 numaradaki Galerie Downtown ise daha çok tasarım dünyasının önemli isimlerinin eserlerini sergiliyor.
Rue de Rennes'in karşısında ise Rue du Vieux Colombier var. Sokağın sonunda aynı adı taşıyan çeşme ve kilisesi olan Saint-Sulpice Meydanı'nı göreceksiniz. Da Vinci Şifresi filmi, bu kilisede çekilmiş. Kilisenin hemen karşısında ise Guisarde ve Princesse adlı sokaklar bulunuyor. Her iki sokakta da Fransız ve İtalyan mutfaklarının örneklerini sunan sayısız restoran var. Fransa'nın Etiler Şamdan'ı olan Castel adlı gece kulübü de Princesse sokağında yer alıyor. Rue Guisarde'da ise en güzel ikinci el Chanel ve Hermes çantalar satan Catherine B adlı mağazaya mutlaka bir göz atın.
Yürüyerek dolaşmak yerine bisikleti tercih edenler ise Paris Belediyesi'nin 'Velib' adlı bisiklet kiralama uygulamasından yararlanabilir. Hemen her büyük caddede halka sunulan bu bisikletler, ücret karşılığı istenildiği kadar kiralanıp herhangi bir 'Velib' merkezine bırakılabiliyor.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 8 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/11/08/ct/haber,EE7F2F96C72A44A98E28975CD7F63BDA.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|