kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Kasım 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Yargı reformu ve yargıcın takdiri...

Parlamento "geçen dönem" çok önemli bir görev yaptı.
Türk Ceza Kanunu'nu "değiştirdi."
Ama daha "dün bir bugün iki..."
Bazı parlamenterler (özellikle kadınlar) TCK'da değişiklik istediler.
"Kadına şiddet, çocuğa cinsel taciz" konularında.
1. Sorun "yasadan mı" kaynaklanıyor?
2. Yoksa "uygulamada mı" sorun var?
Dilerseniz soruyu şöyle soralım:
- Sadece yasa değişikliği adalet reformu için yeterli mi?
TBMM'nin "hukukçu" Başkanı, eski Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan'la konuştuk.
Genelde "adaleti", özelde ise "son olayı."
"Hüseyin Üzmez... 14 yaşındaki kıza yönelik cinsel taciz... Adli Tıp Kurul Kararı" meselesini.
Köksal Toptan:
- Çok yönlü yanlış var.
- 14 yaşındaki çocuğa yönelik taciz iddiası doğruysa, bunun ruh halini bozmaması mümkün mü?
- Bana göre Adli Tıp'tan rapor istenmesine bile gerek yok.
- Ayrıca mahkeme gelen rapora uymayabilirdi.
- Raporu yeterli görmeyip, yeni bir rapor isteyebilirdi.
- Yeni TCK, hakime geniş takdir yetkisi veriyor.
Köksal Toptan "TCK'da kadına ve çocuğa yönelik suçlar için çok ağır cezalar var" dedi.
Gerçekten de var.
Ama yasa "gereği gibi uygulanıyor mu?"
Uygulansaydı -bu son olayda-kamu vicdanı oluk oluk kanar mıydı?