kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ergenekon davasında 3. oturum

Giriş Saati : 27.10.2008 10:27
Güncelleme : 27.10.2008 19:52
Yeni Haber
''Ergenekon'' davasının duruşmasında, salonda okunması kararlaştırılan davanın 2455 sayfalık iddianamesinin okunmasına başlandı. Ergenekon davasında "savcı yalan söylemez" krizi yaşandı...
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında yer aldığı 46'sı tutuklu 86 sanıklı ''Ergenekon'' davasının 3. duruşması yapıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''Ergenekon'' davası duruşmasına, yarın saat 09.0'a kadar ara verdi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşmada, mahkeme heyeti, duruşmanın yarın saat 09.00'da başlayacağını ve saat 13.30'a kadar devam edeceğini bildirdi.

*İLK DURUŞMADAN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...




DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ardından tutuksuz sanıkların isimlerini tek tek okuyarak salona davet etti. Duruşmaya Kemal Alemdaroğlu ile Ali Yasak'ın da aralarında bulunduğu tutuksuz 26 sanık katıldı.

İLHAN SELÇUK DA KATILDI

"Ergenekon'' davasının tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk'un, ilk kez katıldığı duruşmada kimlik tespiti yapıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmasına katılmak üzere Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne gelen Selçuk, gazetecilerin, ''Bir açıklama yapacak mısınız?'' sorusu üzerine, ''Biliyorsunuz demeç vermiyorum. Zahmetlerinize teşekkür ediyorum'' dedi.

Sağlık durumu sorulan İlhan Selçuk, eliyle ''eh işte'' anlamına gelen işaret yaptı. Davanın tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile İbrahim Benli ve Ali Yasak da yerleşkeye girdi.

Bu arada, duruşmayı izlemek için yerleşkeye gelen tutuklu sanıkların 2'şer yakını ile tutuksuz sanıkların birer yakını yerleşkeye alındı.

Diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapıldığı sırada salona giren Selçuk, kendisine uzatılan mikrofondan ismini söyledikten sonra tutuksuz sanıkların bulunduğu bölüme geçti.

Sırası gelince kimlik tespiti yapılan Selçuk, 1925 doğumlu ve dul olduğunu, çocuğu bulunmadığını söyledi.

Eğitim durumu sorulunca ''Hukuk fakültesi'' diyen Selçuk, sabıkasının olmadığını ve gazetecilik yaptığını ifade etti.

Selçuk, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün ne kadar ücret aldığına ilişkin sorusu üzerine, telif ücretleriyle birlikte aylık gelirinin 10 bin YTL olduğunu bildirdi.

Başkan Şengün, Selçuk'un zaman zaman anlayamadığını söylemesi üzerine sorularını tekrar etti.Duruşmaya, diğer tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasıyla devam ediliyor.

AVUKAT VE ESKİ SAVCIDAN DAVAYA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

''Ergenekon'' soruşturması çerçevesinde bir süre önce gözaltına alınarak sevk edildiği savcılıkça serbest bırakılan bu davanın sanık avukatlarından eski Cumhuriyet Savcısı Ertaç Giray, duruşmaya katılmak için geldiği Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Giray, ''Mağdurduk, şüpheli olduk, şimdi ne olduğumuzu bilmiyoruz'' dedi.

Ruhsatlı antika silahlarından bir tanesini daha önce yanında çalışan ve aynı soruşturmayla ilgili Kars'ta gözaltına alınıp İstanbul'a getirilerek mahkemece tutuklanan Hüseyin Keskin'in bilgisi haricinde aldığını anlatan Giray, bu kişinin ''ofisboy'' olarak yanında çalışan bir kişi olduğunu belirtti.

Ertaç Giray, ''Daha sonra Kars'ta yakalandı bu silah. Tabii biz silahın kaybolduğunu bildirmiştik, yasal işlemler başlatmıştık. Burada 'mağdur' pozisyonunda olmam gerekirken bir anda 'şüpheli' oldum'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Davanın sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i sakladığınız yönünde iddianamede ifade geçiyor'' demesi üzerine Giray, ''Sakladığım yönünde değil, teslim olmamasını telkin ettiğim yönünde ama böyle bir şey de mevzu bahis değil. Kendisinin evinin arandığı söylenmişti. Olayın mahiyetini bilmiyordum. Sonra olayın mahiyetini öğrenince de avukatlığını yapmayacağımı söyledim'' dedi.

Başka bir soru üzerine iddianamenin okunması taraftarı olmadığını belirten Giray, ''Çünkü biz iddianameyi okuduk. Bütün sanıkların da okuduklarına eminim'' görüşünü ifade etti.Danıştay ve ''Ergenekon'' davalarının birleştirileceği kanaatinde olduğunu kaydeden Giray, ''Ancak ilgili midir derseniz, bana göre ilgisizdir. Bana göre hiç ilgisi yok'' diye konuştu.

2455 SAYFALIK İDDİANAME

''Ergenekon'' davasının duruşmasında, salonda okunması kararlaştırılan davanın 2455 sayfalık iddianamesinin okunmasına başlandı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesinde yer alan duruşma salonunda görülen davanın 3. duruşması, mahkemece verilen aranın ardından yeniden başladı. Duruşmada, sanıklar ve avukatlar, iddianamenin okunması ve okunmaması konusundaki görüşlerini bildirdi.

Ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, davanın iddianamesinin Cumhuriyet Savcısı tarafından okunmasına başlandığını bildirdi.

GÖRÜNTÜLÜ SUNUM DURDURULDU

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Ergenekon'' davasına ilişkin iddianameyi okuduğu sırada kullandığı görüntülü sunum, yapılan itirazlar nedeniyle durduruldu.

Savcı Pekgüzel, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, ''Ergenekon'' davasına ilişkin iddianameyi okurken ''power point'' olarak bilinen görüntülü sunumdan yararlandı.

Sunum, zaman zaman salonda bulunan 3 LCD ekrandan birine, zaman zaman da tüm ekranlara aktarıldı.

Söz konusu sunumda bahsi geçen sanığın fotoğraflarına, bağlantılı olduğu kişilere, ele geçirilen eşyadan bahsedilirken de silah, CD, bilgisayar, el bombaları, tüfek ve cep telefonu resimleri ekrana yansıtıldı.
Okunan bölüme ilişkin çeşitli şemaların da yer aldığı sunumda, dosyada bulunan fotoğraflar ve bazı haber kupürlerine de yer verildi.

İddianamenin okunması sırasında görüntülü sunumun kullanılmasına tepki gösteren tutuklu sanık Behiç Gürcihan, sunumun psikolojik bir harekat olduğunu öne sürerek, ''Aynı hak bana da tanınacak mı? Bu savcının fotoğrafını Amerikan bayrağının yanına koyarak savunma yapmama izin verilecek mi?'' dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün ise kendisine de aynı şekilde savunma hakkı tanınacağını söyleyerek, Gürcihan'ı yatıştırmaya çalıştı.

Bu sırada söz alan Doğu Perinçek'in avukatlarından Hasan Basri Özbay, sunumu eleştirerek, ''Burası bir televizyon kanalının haber bülteni değildir. Oklarla filan gösteriliyor. Lütfen sunumu durduralım'' dedi.Bunun üzerine Başkan Şengün, talepler üzerine sunumun durdurulduğunu bildirdi.

Savcı Pekgüzel, iddianamenin birinci bölümünün bir kısmını bu karar üzerine görüntüsüz olarak okudu.İkinci bölümün okunmasına ise Savcı Nihat Taşkın devam ediyor.

İddianamenin okunması sırasında bazı tutuksuz sanıklar duruşma salonundan ayrıldı. Avukatların bir bölümünün de dışarıya çıktıkları görüldü.

ERGENEKON DAVASINDA "SAVCI YALAN SÖYLEMEZ" KRİZİ

Ergenekon duruşmasında iddianameyi okuyan savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Ergenekon'daki mallarına Doğu Perinçek ve Velik Küçük'te yapılan aramalarda ele geçirildiğini okuyunca, sanık sandalyesinde oturan Doğu Perinçek bu duruma sert tepki gösterdi. "Yalan" diye bağıran Perinçek'e savcı Pekgüzel, "Lütfen müdahale etmeyelim" yanıtını verdi. Bunun üzerine Doğu Perinçek, "Devamlı yalan söylüyorsun. Savcı yalan söylemez, uydurmaz. Uyduruyorsun" yanıtını verdi.

Mahkeme Başkanı Şengün duruma müdahale ederek, "Öyle bağırmanıza gerek yok. Öyle oturduğunuz yerden nara atarak duruşma götürülmez. Saygısızlık yapmayın. Bunları, beğenmediğiniz yerleri savunmanızda istediğiniz gibi söylersiniz" dedi. Bunun üzerine Perinçek de, "Beğenmediğim yerler değil, yalan söylüyor, uyduruyor" dedi.

Doğu Perinçek'in yüksek sesle bağırmaya devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, "Bağırmayın. Ahengi bozmayın, sizi dışarı atmak zorunda kalırım" dedi. Perinçek de bunun üzerine, "atın da kurtulayım. Bu oyunda artist olmam" yanıtını verdi.

''ERGENEKON'' SAVCILARI İÇİN SUÇ DUYURUSU...

Öte yandan ''Ergenekon'' davasının tutuksuz sanığı olan eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, dava iddianamesini hazırlayan 3 savcı hakkında çeşitli nedenlerle suç duyurusunda bulundu.

Alemdaroğlu, avukatı Metin Çetinbaş aracılığıyla ''Ergenekon'' davasının 2. duruşmasında, Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na gönderilmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 45 sayfalık bir dilekçe verdi.

Bugünkü duruşmada da tekrarlanan dilekçede, iddianameyi hazırlayan 3 savcı hakkında, ''Görevi kötüye kullanmak'', ''Savunma ve özgürlük hakkı ile özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'', ''Sanıklar ile avukatlarına verilmesi gereken bilgi ve belgelerin verilmemesi'', ''Bazı bilgilerin medyada yer alması'' gibi nedenlerle yasal işlem yapılması istendi.

Duruşmanın, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapılması nedeniyle, ulaşım şartlarının sanık ve avukatlar için ayrı yük getirdiğine işaret edilen dilekçede, mahkemede görevlendirilen 2 savcı yerine başka savcılar görevlendirilmesi de talep edildi.