kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Yargıtay Başsavcısı: "İstediğim delili koyarım"

CHA
Giriş Saati : 27.10.2008 19:52
Yeni Haber
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkındaki kapatma davasıyla ilgili gerekçesinde yer alan 'delillerin bir kısmının hukuki sayılmadığı' yönündeki tespitini, 'kabul edilemez' buldu.

Laikliğe aykırı eylem olarak gösterilen ve iddianameye konulan beyanları gazetelerden aldığını ifade eden Yalçınkaya, gerekçedeki "delillerin farklılaştırıldığı" ifadesinin farklı yorumlandığından yakındı. Başsavcı, "Beyanların tahrif edildiği yönündeki iddia kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir" dedi.

Anayasa Mahkemesi, AK Parti'yi kapatmama kararıyla ilgili gerekçeli kararını geçen hafta açıklamıştı. Gerekçede, AK Parti iddianamesinde geçen 400 iddiadan 30'unun laikliğe aykırı fiil kabul edildiği, 370'inin dikkate alınmadığı ifade edilmişti.

Başsavcı'nın delillerinin bir kısmının vaki olmadığı ya da sübut bulmadığı, bir kısmının ise düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, bir kısmının ise gazetelerde veya internet sitelerinde yer aldığından 'farklılaştırılmış' biçimde iddianameye alındığı kaydedilmişti.

Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından bir süre sessizliğini koruyan Yargıtay Başsavcısı, konuyla ilgili sert bir yazılı açıklama yaptı.

Anayasa Mahkemesi'nin 'delillerin bir kısmı hukuki değildi' tespitine tepki gösteren Yargıtay Başsavcılığı açıklamada, 'gerekçeli kararın açıklanmasından sonra bazı yayın organlarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı hakkında yer alan haberlerle ilgili olarak açıklama yapılması uygun görüldüğü' belirtildi.

Yapılan yargılamada delil serbestisi ilkesinin geçerli olduğu belirtilerek, iddianameye konu beyan ve eylemlerin hukuka uygun olarak elde edilen her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu kaydedildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, AK Parti gerekçesinde yer alan bazı kavramlara farklı anlamlar yükleyerek, birtakım yanlış ve isabetsiz sonuçlara varıldığı, bu çevrelerin kararları anlamakta zorlandığı ifade edildi.

Başsavcı, açıklamada gerekçeli kararın karşı oylarla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, davalı parti üyelerinin hangi beyan ve eylemlerinin iddianamede yer alacağının takdirinin tamamen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın görev ve yetkisinde olduğu, bu beyan ve eylemlerin değerlendirilmesinin de iddianameyi kabul ederek yargılama yapan Anayasa Mahkemesine ait olduğu ifade edildi.

Açıklamada, "Aksine oluşan düşünce ve açıklamaların görev ve yetkiye müdahale anlamı taşıyacağı açıktır." denildi. Başsavcı açıklamasında, siyasi partilerin tüzük, program ve eylemlerinin takibi işlemini hiçbir etki altında kalmadan ve parti ayrımı gözetmeden 'büyük bir özen ve özveri içinde' yerine getireceğini vurguladı.

Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayınladığı AK Parti gerekçeli kararında, Başsavcı'nın delillerinin bir kısmının gazetelerde veya internet sitelerinde yer aldığından farklılaştırılmış biçimde iddianameye alındığı ya da eksik ve parçalı biçimde aktarıldığı ifade edildi.

Gerekçeli kararda delillerde ağırlıklı olarak düşünce açıklamalarının konu edildiği, bir kısmında ise yasama ve yönetsel tasarruflar ile yerel yönetim uygulamalarının yer aldığı vurgulandı. Yapılan tasnifte kimi kamu personelinin eylem ve söylemlerini konu edindiği 7 klasör bulunduğu, ancak partiye üye olmadıklarından dolayı bu iddiaların 'üye eylemi' olarak dikkate alınmadığı, ayrıca sözkonusu eylemlerle parti üyeleri ya da organları arasında bir nedensellik ilişkisi kurulamadığından değerlendirmeye de alınmadığı kaydedildi. AK Partililerin eylem ve söylemlerinin yer aldığı 10 klasörde toplam 400'ü aşkın iddianın yer aldığı kaydedildi. Diğer eylemlerin ise, bir kısmının hukuksal inceleme konusu olmayan öznel yorumlardan oluştuğu ve iddianamede yer almayan kitapların esas alınarak düzenlendiği vurgulandı. Bazı iddiaların ise yalnızca belirli bir yayın politikası olan gazete ve internet sitelerinde yer aldığı, herhangi bir ses veya görüntü kaydıyla desteklenmediği, farklı ya da karşıt gazete ve internet sitelerinde de yer almadığı ifade edildi. Bazılarının ise farklı gazetelerde farklı içerik ve uzunlukta yer aldığı ve AK Partililer tarafından da kabul edilmediği belirtildi.