kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Orangutan ruhlu erkekler bu filmle aşkı hatırlayacak!

ECE SARUHAN
24.10.2008
'Aşk Tutulması' filminin yönetmeni Murat Şeker, gerçek aşkın unutulmaya yüz tuttuğunu söyledi ve ekledi: İnsan erkeği ve orangutan erkeği ayın her günü sperm üretiyor. Bu yüzden, erkek aldatıyor. Bu film, içinde orangutanlık olan erkeklere bile gerçek aşkın sinerjisini yayacak... ..
Türk Sineması'nın modern çağlardaki ilk romantik komedi filmi 'Aşk Tutulması', 24 Ekim'de vizyona girdi. Fanatik bir Fenerbahçe taraftarı olan Uğur'la, bir kaza sonucu tesadüfen karşılaştığı Pınar arasındaki aşkı anlatan filmde; başrolleri Tolgahan Sayışman ve Fahriye Evcen paylaşıyor. Filmde anlatılan aşk, günümüzün saman alevi gibi parlayıp sönen ve dudaktan kalbi ıskalayıp başka yerlere inen aşklarına benzemiyor. Filmdeki tüm ilişkiler içten, sıcak, naif ve neşeli. Filmin ortak yapımcısı, yönetmeni ve senaristi Murat Şeker, özellikle ağlak ve karanlık bir aşk filmi çekmediğini söylüyor ve ekliyor:

*AŞK TUTULMASI FİLMİNDEN KARELER...

KAZA GELİYORUM DESİN!

"Ya kanamalı, içinde kan, ter, sidik ve gözyaşı olan ağlak bir film çekecektim ya da aşkın romantik ve büyülü kısmını güleryüzlü bir şekilde anlatacaktım. İkinciyi seçtim. Filmin modern bir Pamuk Prenses masalı havasında akmasını istedim. Çünkü biz masallarla büyüdük. Bu film, zamanında okuduğu ya da dinlediği aşk masallarını unutan herkese, o masalları hatırlatacak hatta daha güzellerini yazdıracak." İnsan filmi izlerken bir köşesi, "Hadi canım, böyle aşklar filmlerde kaldı" derken, öteki köşesi ona, "Kes sesini, izle ve niyet et" diye haykırıyor. İnsan, filmdeki aşıkları buluşturan türden bir kazanın 'geliyorum' diye bangır bangır bağırmasını istiyor. Murat Şeker filmdeki bu sinerjinin yayılacağından çok emin. "Ben bu filmi boşuna çekmedim. Eminim ki izleyen herkes, zincirleme aşk kazaları yaşayacak" diyor...

ERTEM EĞİLMEZ TARZINDA
* Öncelikle filmin adıyla başlayalım. Neden 'Aşk Tutulması'?
Ben iktisat ve sinema okudum. Bilimadamı olamamak içimde kaldı. Bu yüzden, aşkı bilimsel olarak anlatan bir ismi tercih ettim.

* Bu bilimsellik duygusallıkla iç içe geçmiş ama. Filmde 'Eğer benim yüreğim bir dünyaysa, sen de bir yıldızsın. Sen kayarsan, ben ölürüm' ya da 'Aşk bir vakit kaybı olsa bile, adam gibi adam için o vakti kaybetmeye değer' gibi cümleler var...
Arada öyle edebi laflar etmek lazım. (Gülüyor) Filmin içine aşkın tüm çağrışımlarını serpiştirdim.

* Filmde Ertem Eğilmez filmlerinin havası var. Sıkı aile ve komşuluk ilişkileri ve gerçek aşk gibi artık kaybetmeye başladığımız değerlere özellikle mi vurgu yaptınız?
Evet. Benim kendime en yakın gördüğüm yönetmen Ertem Eğilmez'dir. Ben de onun gibi hem mizahı, hem de yaşam sevincini ve umudu kaybetmemeyi çok önemserim. Filmde de bu ruh var. Ben, bu filmde aşkı kutsuyorum. Kendim de dahil herkese saf ve temiz sevmeyi hatırlatmak için bu filmi yaptım. Bu filmi en çok 20-25 yaş grubu izleyecek. Artık genç kuşakta en son yaşanacak şey, başta yaşanıyor ve geriye yaşanacak bir şey kalmıyor. Bu film gençlere, eskilerin o saf ve duygu yüklü aşklarını hatırlatacak.

* Ben filmi izlerken, 'Uğur' gibi düzgün adamların tedavülden kalktığını, piyasanın filmdeki 'Kaan' gibi vaatler verip, kaçan ya da 'Burç' gibi hayatı seks ve para olan adamlarla dolu olduğunu düşündüm...
Maalesef ama bu tuzağa düşmemek lazım. Aşk ucuz bir duygu yoğunluğu değildir. Var mı öyle ümit verip, kaçmak? Bu düzeni değiştirmek bizim elimizde. 'Uğur' gibi olmak zor değil. Aslında doğal olan; onun gibi ailesine ve sevdiği kadına sahip çıkması. Yeni neslin erkekleri, bu filmden sahip çıkmayı öğrenecekler. O yüzden genç kızlar sevgililerini mutlaka filme getirsin. (Gülüyor)

UĞURLU GELECEK
* 'Uğur' zamane aşklarına uğurlu gelecek yani...
Tabi, tabi. (Kahkahalar)

* Filmde 'Uğur'un FB'ye duyduğu aşk da işleniyor. FB'li misiniz?
Evet. Zaten kendimden yola çıkarak yazdım bu hikayeyi.

* Hiç başka takımların mesela Galatasaray taraftarlarının, filmi izlememesinden çekinmediniz mi?
Filmin ortak yapımcısı Timur Savcı GS'li. Bunu çok irdeledik ama yapacak bir şey yoktu. 'Uğur' karakteri üç büyüklerden birini tutacaktı.

* Orta yolu bulsaydınız. Beşiktaş'ı da tutabilirdi...
Olmaz! Senarist benim, ortak yapımcı benim, yönetmen de benim. Benim dediğim olacak yani. (Kahkahalar...) Fanatiklere zaten yapacak bşey yok. Bir GS'li yönetmen de, GS filmi çeksin. Ne yapabilirim ki? Onların filmini de ben yapacak değilim!

TARAFSIZ OLAN YARAMAZ!
* Filmin sloganı, 'Bir erkek takımına duyduğu aşkı ve sadakati bir kadına gösterebilir mi?' Sizce?
Gösterebilir. Daha doğrusu bence her erkeğin hayali budur. Her erkek o kadar bağlanabileceği ve sevebileceği bir kadın bulmak ister. Ben kadın olsaydım, takım tutmayan bir adamla birlikte olmazdım. Rengi belli olmayan bir adamın çok nadir olarak iyi bir adam olacağını düşünürüm. Taraf olmayan, bertaraf olur. Takım tutabilen adam, bir şeye bağlanabilen adamdır. Bir şeye bağlanabilen adam, bir kadına da bağlanabilir. Bence bir kadın için en büyük referans da bu olmalıdır.

* Yani bir erkekle tanıştığımızda ona hemen, 'Takım tutuyor musun?' diye mi sormalıyız?
Evet. (Kahkahalar...) Hangi takımı tuttuğundan çok, ne kadar tuttuğuna bakın. Takımıyla güçlü bağlantısı olmayan adamdan hayır gelmez!

* Oldu olacak, ilk buluşmada da stadyuma gidelim...
Olabilir. (Kahkahalar...)

AŞK SİNERJİSİ YAYILACAK
* Peki ya adamın takımına duyduğu aşk, bize duyduğu aşkı gölgede bırakırsa ne yapacağız?
Ben 35 yıldır FB ile aşk yaşıyorum. Eski sevgilim bana, "Tek rakibim FB" derdi. Maça gidip, bağırıp çağırınca rahatlıyorsun. İlişkideki tolerans payın artıyor. Bu açıdan baksın kadınlar olaya. (Gülüyor)

* Ben anlayamıyorum sizi ya! 35 yıllık takımınıza sahip çıkarken, nasıl 35 yıllık eşlerinizi bir başka kadın uğruna bırakabiliyorsunuz?
Bunun bilimsel bir açıklaması var. Bir tek insan erkeği ile orangutan erkeği ayın her günü sperm üretip, üreyebiliyor. Kadınlar ise bir tek adet dönemlerinde yani ayda en çok yedi gün üremeye meyilli oluyor. Yani bütün erkeklerin içinde orangutanlık var. Ama unutulmamalı ki; orangutanlar da aşk tutulması yaşayabilir. Bu filmi insanlar hemen izlesin. Orangutanlar izleyince yola gelecek bence. Filmdeki sinerjiyle, zincirleme aşklar ortaya çıkacak.

* Filmdeki aşıklara yedirilen okunmuş şekerin etkisi, bize de bulaşacak yani öyle mi?
Aynen öyle. O kadar uğraştık, bir şeylere vesile olur diye düşünüyorum. (Kahkahalar...)