kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
İVHO Başkanı Tahsin Yeşildere (sağda) ve Veteriner Hekim Tarık Akan.

Artık hayvanlar sorun olmayacak

Neslihan Tunç
09.10.2008
Yeni göreve gelen İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ve ekibi, geliştirdikleri kısırlaştırma projesiyle İstanbul'daki sokak hayvanı sorununu iki yılda bitireceklerini iddia ediyor..
Topluca itlaf edildiler, ıssız adalara, ormanlara atıldılar, barınaklara tıkıldılar ama İstanbul'daki sokak hayvanları sorunu bir türlü çözülemedi, çözülemiyor. En son yöntem, 'kısırlaştır-aşılat-yaşat'. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu da bunu öngörüyor zaten. Ancak yasa çıkalı dört yıl olmasına ve belediyelerin sözde bu yöntemi uygulamasına rağmen hâlâ sokaklar sahipsiz hayvanlarla dolu. Yine aksayan ve yolunda gitmeyen bir şeyler var. Ve eğer acil bir çözüm bulunamazsa, 2010 Kültür Başkenti Projesi nedeniyle İstanbul'un sokak hayvanlarının sonu, Habitat'taki gibi toplu itlaf olacak.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası'nın şehirdeki sokak hayvanları sorununu çözmeye yönelik bir projesi var. Göreve yeni başlayan oda başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, bu proje eğer destek görüp uygulanırsa kesin çözüm getireceği görüşünde. Yeşildere projeyi şöyle anlatıyor: "İstanbul'da 20 civarında işe yarar barınak, 350'ye yakın veteriner hekim kliniği var. Önce biz belediyelerin hayvan toplama ekiplerini eğiteceğiz. Bu ekipler sokaktan toplanan hayvanları belirlenen veteriner kliniğine getirecekler. Her gün bir klinik üç tane sokak hayvanını kısırlaştıracak. Bunun belirli bir ücreti olacak. Bu ücreti oda, valilik, yerel yönetimler ortaklaşa saptayacağız. Bir ayda bir kliniğin 20 gün kısırlaştırma yaptığını düşünürsek, ayda 60 hayvan kısırlaştırılmış olacak. 300 klinik buna katılsa bir ayda 18 bin hayvan ediyor. Bir yılda ise 200 bin hayvan...
İşte bu şekilde İstanbul'un bu büyük sorunu bir yılda çözülür. Burada önemli olan valilik, il hayvan koruma kurulu ve yerel yönetimlerin bu projeye 'Evet,' deyip bir an önce projeyi başlatmak için kaynak ayırmaları."

MİKROÇİP ÇOK ÖNEMLİ

Bu proje için çalışan Veteriner Hekim Tarık Akan, kliniklerde kısırlaştırılan hayvanların klinikten alınıp tekrar, şartları iyileştirilen barınaklara götürüleceğini söylüyor.
Ancak hayvanların sadece tedavileri bitene kadar barınakta kalacağını da önemle vurguluyor: "Barınakların artık yetersiz kaldığı ve hayvanların orada bir hapishanede ömür boyu yaşamaları bir hekim olarak bizleri üzüyor ama oradaki hayvanların bir çözümü yok. Bizim projemizde hayvan bir hafta gözetim altında tutulup, tedavileri ve bakımları yapılacak, mikroçip takılacak, hayvan iyileştikten sonra mahalleye bırakılacak. Burada devreye giren sivil toplum örgütlerine önemli görev düşüyor. Mahalleli koruyucular olacak. Onlarda hayvanların bilgilerinin yer aldığı CD'ler olacak.
Biz mahallere kulübeler yaptıracağız.
Kulübelerin üzerine hayvanların isimlerini yazacağız, diyelim ki bir sokakta yedi tane kulübe, onların da bir sorumlusu olacak. Kulübelerin üzerine, 'Bizi sevin, bizi koruyun, dünya hepimizin' gibi eğitici yazılar yazılacak. Mahalle koruyucuları okullara gidip çocukları da eğitecek." "Peki böyle bir proje için kaynak nereden sağlanacak?" Prof. Dr.
Tahsin Yeşildere bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Bir maliyet ortaya çıkacak, doğru. Ama her belediye her yıl bu işe 250-300 milyar yatırım yapıyor. Yerel yönetimler taşeronlara zaten böyle bir kaynak ayırıyorlar.
Ama çözüm olmuyor. Çünkü beş hayvan kısırlaştırıp 50 tane yapmış gibi gösteriyorlar. Dolayısıyla devleti soyuyorlar ve bu işi de çözmüyorlar.
Bunun ortadan kaldırılmasını, denetimin sıkı yapılmasını istiyoruz." Proje eğer hayata geçirilebilirse sokakta yine hayvanlar olacak ancak hepsi kısırlaştırılmış, aşılı hayvanlar olacak. Mahalle koruyucuları hayvanların aşılarını takip edecek.
Sokaktaki hayvan nüfusunu kontrol altına alabilmek için sahipli hayvanların da sokağa terk edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor Tarık Akan: "Sahipli hayvanların mutlaka kısırlaştırılmış, aşılanmış ve mikroçiplenmiş olması gerekiyor. Köpeğini terk edenlere büyük cezalar gelmesi lazım."
Haberin fotoğrafları