kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Avrupa'daki Türk politikacılar

Giriş Saati : 01.10.2008 10:33
Güncelleme : 01.10.2008 16:30
Yeni Haber
Almanya'da Federal Mecliste (Bundestag) 5, toplam 16 eyaletten 5'inin meclislerinde 21 Türk kökenli milletvekili bulunuyor.

Alman Federal Meclisine ilk olarak 1994 yılındaki genel seçimlerde Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) Leyla Onur ve Yeşiller Partisi'nden Cem Özdemir girdi.

Braunschweig kentinde meslek eğitimi veren Leyla Onur, 1986-1989 yılları arasında Braunschweig kentinin ikinci belediye başkanı olarak görev yaptı. 1989-1994 yılları arasında SPD'den Avrupa Parlamentosu üyesi olan Onur, 1994-2002 arasında Federal Meclis üyeliği yaptı.

Birlik 90/Yeşiller Partisi'nin halen Avrupa Parlamentosu üyesi olan Cem Özdemir de 1994-2002 yılları arasında Federal Meclis üyesi olarak görev yaptı, 2004 yılında da Avrupa Parlamentosu üyesi oldu.

Almanya'da 2002 yılında yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilen Özdemir, milletvekili olarak topladığı uçuş millerini özel bir seyahat için kullandığı iddiaları üzerine milletvekilliği görevini kabul etmedi.

Almanya doğumlu olan ve partisinin Avrupa Parlamentosu grubunda dış politika sözcüsü olarak görev yapan Özdemir, 2 Haziran 2008 tarihinde de Alman Yeşiller Partisi eş başkanlığı görevine aday olduğunu açıkladı.

Avrupa Parlamentosunun diğer Türk kökenli üyesi de Alman SPD partisinden Vural Öger. Almanya'nın günümüzde önde gelen turizm şirketlerinden Öger Tours'u 1982 yılında kuran Vural Öger, 2001 yılında göç ve kültürler arası uzlaşıya katkılarından dolayı Almanya Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi.

Almanya'da 1960 yılından bu yana yaşayan ve 1990 yılında Alman vatandaşı olan Öger, Berlin Teknik Üniversitesinden yüksek mühendis olarak diploma aldı.

FEDERAL MECLİS ÜYELERİ

Alman Federal Meclisinde halen SPD'den 1, Yeşiller Partisi'nden 1 VE Sol Parti'den 3 Türk kökenli milletvekili bulunuyor.

SPD parti grubunda 2002 yılından bu yana iki dönem görev yapan Lale Akgün, 1981 yılında Marburg kentindeki Philipps Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun oldu.

Köln kentindeki Albertus Magnus Üniversitesinde öğretim üyesi olarak da çalışan Akgün, 1982 yılından bu yana SPD üyesi. İstanbul doğumlu ve evli olan Akgün'ün bir kızı bulunuyor.

Yeşiller Partisi meclis grubunda 1998 yılından bu yana 3. dönemde yer alan Ekin Deligöz, meclisin Çocuk Komisyonunda da görev yapıyor.

Tokat doğumlu olan ve 1979 yılından bu yana Almanya'da yaşayan Deligöz, Konstanz ve Viyana üniversitelerinde idari bilimler konusunda eğitim gördü. Yeşiller Partisi'ne 1988 yılında üye olan Deligöz, 1997 yılında Alman vatandaşı oldu.

Sol Parti meclis grubunda bulunan Hakkı Keskin, 1967-1977 yılları arasında Berlin Hür Üniversitesinde siyaset bilimleri ve iktisat dalında eğitim gördü. 1978-1980 yılları arasında Türkiye'de yaşayan Keskin, yeniden Almanya'ya dönerek 1982 yılında Hamburg kentindeki bir yüksek okulda siyaset ve göç politikası konusunda profesör olarak görev yaptı.

Almanya Türk Toplumu (TGD) derneğinin kurucularından olan ve bir süre derneğin genel başkanlığını üstlenen Keskin, 1993-1997 yılları arasında ilk Türk kökenli milletvekili olarak Hamburg eyalet meclisinde görev yaptı.

Sol Parti grubunda 2005 yılından bu yana yer alan Almanya doğumlu Sevim Dağdelen, hukuk eğitimi gördü ve gazeteci olarak çalıştı. Dağdelen, 1996 yılından bu yana partisinin çeşitli kollarında görev yaptı.

Yine 2005 yılından bu yana Sol Parti grubunda bulunan Hüseyin-Kenan Aydın, 1984 yılında ilk olarak SPD partisine girdi, 2005 yılının ocak ayında Sol Parti üyesi oldu. Pülümür doğumlu ve evli olan Aydın, Dortmund kentindeki Sosyal Akademide eğitim gördü.

EYALET MECLİSLERİNDEKİ TÜRKLER

Berlin eyalet meclisinde Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nden (CDU) Emine Demirbüken-Wegner, SPD partisinden Dilek Kolat, Ülker Radziwill ve Canan Bayram, Yeşiller Partisi'nden Özcan Mutlu ve Bilkay Öney, Sol Parti'den de Gıyasettin Sayan ve Evrim Baba olmak üzere toplam 8 Türk kökenli milletvekili yer alıyor.

Meclisteki tek CDU üyesi olan Kilis doğumlu Demirbüken-Wegner, Berlin Teknik Üniversitesinde Alman filolojisi ve basın-yayın eğitimi gördü.

Almanca öğretmeni ve gazeteci olarak çalışan, 1988 yılından bu yana Tempelhof-Schöneberg ilçesinin göç sorumlusu olan Emine Demirbüken-Wegner, aynı zamanda partisinin yönetim kurulu üyesi. Demirbüken-Wegner, 2 Kasım 2006 tarihinde görevinden ayrılan Katrin Schulze-Berndt'in yerine milletvekili oldu.
SPD parti grubunda 2001 yılından bu yana yer alan Kelkit doğumlu Dilek Kolat, partisinin meclis grubu başkan yardımcılığını yapıyor. Kolat, Berlin Teknik Üniversitesinde iktisat ve matematik eğitimi gördü.

Fethiye doğumlu olan ve 1973 yılından bu yana Berlin'de yaşayan Ülker Radziwill, Berlin Teknik Üniversitesinde işletmecilik ve siyasi bilimler üzerine eğitim gördü. Berlin eyalet meclisinde 2001 yılından bu yana görev yapan Radziwill, parti grubunun sosyal politika sözcüsü olarak faaliyet gösteriyor.

Berlin eyalet meclisinde 2006 yılından bu yana görev yapan Malatya doğumlu Canan Bayram, 1999 yılında SPD üyesi oldu ve parti grubunun kadın işlerinden sorumlu sözcüsü olarak görev yapıyor.

Yeşiller Partisi grubunun 1999 yılından bu yana üyesi olan Kelkit doğumlu Özcan Mutlu, 1974-1985 yılları arasında Berlin'de ilkokul, ortaokul ve liseyi okudu. Berlin Teknik Meslek Okulunda 1989-1993 yılları arasında eğitim gören Mutlu, 1990 yılında Yeşiller Partisi'ne üye oldu. Mutlu, parti grubunun eğitim ve göç politikası sözcüsü olarak görev yapıyor.

Yeşiller Partisi eyalet meclisi grubunda 2006 yılından bu yana yer alan Malatya doğumlu Bilkay Öney, Berlin Teknik Üniversitesinde medya danışmanlığı üzerine eğitim gördü. Parti grubunun uyum politikası sözcüsü olarak görev yapan Öney, gazeteci olarak da görev yaptı.

Muş doğumlu olan Sol Parti üyesi Gıyasettin Sayan, Berlin Hür Üniversitesinde siyasi bilimler eğitimi gördü. Parti grubunun mülteci politikası sözcüsü Sayan, 1995 yılından bu yana Berlin eyalet meclisinde görev yapıyor.

Sol Parti eyalet meclisi grubunda 1999 yılından bu yana görev yapan Varto doğumlu Evrim Baba, Berlin Humboldt Üniversitesinde sosyoloji eğitimi gördü. Tercüman ve çevirmen olarak da çalışan Baba, parti grubunun kadın politikası sözcüsü.

Hamburg eyalet meclisinde de CDU'dan ve SPD'den 2'şer, Sol Parti'den 1 ve Yeşiller Partisi'nin kardeş parti konumundaki Yeşil Alternatif Liste (GAL) adlı partiden 1 olmak üzere toplam 6 Türk kökenli milletvekili yer alıyor.

CDU parti grubunda bu yılın mart ayından bu yana görev yapan Midyat doğumlu David Erkalp, işletmecilik ve ekonomi üzerine eğitim gördü. CDU'ya 1998 yılında üye olan Erkalp, evli ve 2 çocuk babası.

Parti grubunun diğer Türk kökenli üyesi olan Hamburg doğumlu Aygül Özkan da Erkalp gibi bu yılın mart ayından bu yana Hamburg eyalet meclisinde bulunuyor. Hamburg Üniversitesinde hukuk eğitimi gören Özkan, evli ve bir çocuk annesi.
SPD parti grubunun yeni üyeleri Bülent Çiftlik ve Metin Hakverdi de bu yılın mart ayında eyalet meclisi üyesi oldular.

Çiftlik, doğum yeri olan Hamburg'da ve ABD'de siyasi bilimler okudu. Hamburg doğumlu olan Hakverdi de Almanya ve ABD'de hukuk eğitimi gördü.

Hamburg eyalet meclisinde GAL grubu üyesi olan Kayseri doğumlu Nebahat Güçlü ise 2004 yılında girdiği eyalet meclisinde bu yılın mayıs ayından bu yana meclis başkan yardımcısı olarak görev yapıyor. Güçlü, Hamburg'da Alman filolojisi ve siyasi bilimler eğitimi gördü.

Eyalet meclisinin bu yıldan itibaren tek Türk kökenli Sol Parti üyesi olan Kayseri doğumlu Mehmet Yıldız, elektrik tamircisi olarak meslek okulundan mezun oldu.

Bremen eyalet meclisinde Türk kökenli milletvekilleri olarak SPD'den Mustafa Güngör ve Şükrü Şenkal ile Yeşiller Partisi'nden Mustafa Öztürk, Sol Parti'den de Şirvan Çakıcı 2007 yılının haziran ayından bu yana yer alıyorlar.

SPD'ye 2000 yılında üye olan Bremen doğumlu Güngör, MG Media Service adlı şirketin sahibi.

Otelcilik ve gastronomi eğitimi alan ve Bremen Üniversitesinde 2 sömestr boyunca siyasi bilimler eğitimi gören Şenkal ise bir şirketten aldığı teklif nedeniyle eğitimini yarıda bıraktı.

Yeşiller Partisi üyesi Bremen doğumlu Öztürk, Bremen Yüksek Okulunda siyaset üzerine eğitim gördü.

Sol Parti grubu üyesi Troisdorf doğumlu Çakıcı, partisine 2006 yılının aralık ayında üye oldu ve 2007 yılının haziran ayından bu yana Bremen eyalet meclisi Sol Parti grubu başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.

Hessen eyalet meclisinde de Turgut Yüksel ve Mürvet Öztürk adlı 2 Türk kökenli milletvekili yer alıyor.

SPD üyesi olan Pülümür doğumlu Yüksel, bu yılın nisan ayından bu yana Hessen eyalet meclisinde görev yapıyor. Sosyoloji ve iktisat eğitimi gören Yüksel, 1981 yılından bu yana SPD üyesi.

Yeşiller Partisi üyesi olan Mönchengladbach doğumlu Öztürk ise Köln Üniversitesinde İslam bilimi ve tarih alanında eğitim gördü. Yeşiller Partisi'ne 2001 yılında üye olan Öztürk, bu yılın nisan ayından bu yana Hessen eyalet meclisinde yer alıyor.

Aşağı Saksonya eyalet meclisinde tek Türk kökenli milletvekili olarak, Yeşiller Partisi'ne 1996 yılında üye olan Almanya doğumlu Filiz Polat görev yapıyor. Frankfurt kentinde iktisat ve siyaset üzerine eğitim gören Polat, 2004 yılının eylül ayından bu yana eyalet meclisinde görevli bulunuyor.

Almanya'nın Bavyera, Baden-Württemberg, Brandenburg, Rheinland-Pfalz, Saarland, Kuzey Ren Vestfalya, Schleswig-Holstein, Mecklenburg-Vorpommern, Saksonya, Saksonya-Anhalt ve Thüringen eyaletlerindeki eyalet meclislerinde ise Türk kökenli milletvekili bulunmuyor.

BELÇİKA'DA TÜRK ASILLI SİYASETÇİLER

Brüksel'in Strasbourg ile birlikte ev sahipliği yaptığı 785 üyeli Avrupa Parlamentosunda (AP) ikisi Bulgaristan'dan 5 Türk asıllı üye bulunuyor.

Bulgaristan'ın 2007 yılı başında AB'ye katılmasından sonra bu ülkeden Metin Kazak ve Filiz Hüsmenova Liberal, Almanya'dan Cem Özdemir Yeşiller, Almanya'dan Vural Öger ve Hollanda'dan Emine Bozkurt Sosyalist gruplarında siyaset yapıyor.

Federe yapılı Belçika'da Fransızca konuşan Valon, Hollandaca konuşan Flaman ve çift dilli Brüksel olmak üzere 3 bölge hükümeti bulunuyor. 10,5 milyon nüfuslu ülkede 90 bini seçmen olmak üzere yaklaşık 160 bin Türk yaşıyor.

Sosyalist Parti'den Emir Kır, Brüksel bölge hükümetinde temizlik ve tarihi anıtlardan sorumlu bakanlık yanında Fransızca toplumu komisyonunda sosyal işler, aile ve spordan sorumlu üye olarak görev yapıyor.

Belçika'da 40'ı doğrudan halkoyuyla seçilen 71 üyeli Senatoda Türk asıllı bulunmazken, 150 üyeli Federal Mecliste Flaman Hristiyan Demokratlar'dan Hilal Yalçın ve Flaman Yeşiller'den Meryem Almacı olmak üzere iki Türk asıllı milletvekili görev yapıyor. Parlamento üyelerinin soyisimlerine göre yapılan sıralamada listenin ilk ve son sırasındaki isimlerin Türk asıllı olması ilginç bir görüntü arz ediyor.

Brüksel bölge meclisinde Sosyalist Parti'den Emin Özkara tek Türk asıllı milletvekili olarak siyasi faaliyetlerini sürdürüyor. Flaman ve Valon bölgesel meclislerinde ise Türk asıllı üye bulunmuyor.

Belçika'da 2000 yılındaki yerel seçimlerde 28 Türk asıllı belediye ve il genel meclislerine girerken, 2006'daki yerel seçimlerinde bu sayı 77'ye yükseldi. Türk asıllı belediye ve il genel meclisi üyelerinin 4'te 3'ü Flaman ve Valon Sosyalist partilerinden seçildi.

HOLLANDA'DA TÜRK TOPLUMU "BAKAN" ÇIKARMAYI BAŞARDI

Hollanda'ya 1960'lı yılların ikinci yarısında işgücü olarak yerleşmeye başlayan ve bugün nüfusu 400 bine yaklaşan Türk toplumunun, bu ülkede yerleşik toplum içinde en başarılı olduğu iki alandan biri ekonomi, diğeri siyaset. Halen Türk toplumunu 3 milletvekili, bir senatör ve bir bakan aktif siyasetin içinde temsil ediyor. Yerel yönetimlerde 200'e yakın belediye meclisi üyesi, eyalet yönetimlerinde de 15 Türk kökenli üye görev yapıyor.

Türk toplumu siyasi yaşamda ilk çıkışını, yabancılara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının tanındığı 1986 yılında, belediye meclislerine sokmayı başardığı birkaç üyeyle yaptı. Daha sonraki yıllarda siyasi yaşama katılım artarak sürdü. Parlamentoya Türk kökenli ilk temsilciler de 1998 yılındaki genel seçimlerinde girdi.

İLK MİLLETVEKİLLERİ ALBAYRAK VE ÖRGÜ

1998 seçimlerinde Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PVDA) listesinde yer alan ve şu andaki koalisyon hükümetinde yabancılar politikası ve cezaevlerinden sorumlu bakan olarak görev yapan Nebahat Albayrak (40) ile Liberal Parti (VVD) listesinde yer alan Fadime Örgü (40) doğrudan milletvekili seçildi. Daha sonra 2001 yılında Hıristiyan Demokrat Partiden (CDA) Coşkun Çörüz yedek listeden milletvekili oldu.

1998-2002 döneminde milletvekili olan her üç üye de birinci kuşak Türk işçi çocuğu olarak Türkiye'de doğmuş ve burada yetişen kişiler olarak öne çıktı ve partilerindeki başarılı çalışmalarıyla dikkatleri çekti.

Bu milletvekillerinin başarılı olması ve Türk seçmen sayısının 150 binlere yaklaşan büyük bir potansiyel oluşturması, 2002 seçimlerinde de iktidar yarışına katılan büyük siyasi partilerin, Türk toplumu üzerinde ilgisini beraberinde getirdi. 11 Eylül 2001 terör saldırılarının yarattığı "olumsuz toplumsal havaya" rağmen, 2002 genel seçimlerinde partiler milletvekili aday listelerinde, ilkinden daha çok sayıda Türk adaya yer verdi.

Bu seçimlerde daha önce de milletvekili olan üç Türk kökenli aday Albayrak, Çörüz ve Örgü doğrudan seçilmeyi başardı. Daha sonraki günlerde partilerin yedek listelerinden, Demokratlar 66 Partisinden Fatma Koşer Kaya (40), Hıristiyan Demokratlardan Nihat Eski (45) ve Yeşil Soldan Nevin Özütok da (48) meclise girdi ve parlamentodaki Türk kökenli milletvekili sayısı 6'ya yükseldi.

SOYKIRIM İDDİALARI ETKİLİ OLDU

22 Kasım 2006 yılında yapılan son genel seçimlere siyasi partilerin listesinden katılan Türk kökenli aday sayısı 20'ye yaklaşıyordu ve bunların en az 6'sının doğrudan seçilmesi bekleniyordu. Ancak bu seçimlere Ermeni iddialarının gölgesi düştü. Parti listelerinin seçilebilecek sırasında bulunan üç aday, Osman Elmacı, Ayhan Tonca ve Erdinç Saçan kamuoyu ve partilerden gelen, "soykırım iddialarını kabul edin" yönündeki dayatma ve baskılarla karşı karşıya kaldı.

Bu adaylar, iddiaları kabul etmeyince, partileri, listelerden bu adayları çıkardı.

Yapılan seçimler sonunda Nebahat Albayrak ve Coşkun Çörüz üçüncü dönem milletvekili olarak seçilirken, Fatma Koşer Kaya aldığı 35 bin dolayındaki tercihli oyla meclise girdi. Bu seçimlerin en büyük çıkışını yapan Sosyalist Partiden de yine genç bir Türk aday Sadet Karabulut (33) Temsilciler Meclisine girmeyi başardı.

İLK TÜRK KÖKENLİ BAKAN

Bu seçimlerin ardından 22 Şubat 2007 tarihinde kurulan üçlü koalisyon hükümetinde Nebahat Albayrak kabineye girdi. Albayrak, ilk kez Türk kökenli bir siyasetçi olarak Jan Peter Balkenende başbakanlığında kurulan ve halen işbaşında olan Hollanda hükümetinde yabancılar politikası ve cezaevlerinden sorumlu bakan oldu.

İLK SENATÖR DÜZGÜN YILDIRIM

1990'lı yılların ilk yarısında Türk kökenli politikacılar, eyalet yönetimi seçimlerinde de kendilerini göstererek başarılı olmaya başladı. 1994 yılı seçimlerinde toplam 12 eyalet yönetimine seçilebilen Türk kökenli aday sayısı bir elin parmakları kadarken, en son 7 Mart 2007 tarihinde yapılan seçimlerde, 15 Türk kökenli politikacı değişik partilerden eyalet meclislerine girmeyi başardı.

Merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasında bir konumda bulunan eyalet yönetimlerine seçilen üyeler, parlamentonun senato kanadının 75 üyesini aralarından belirliyor. Bu çerçevede Sosyalist Partiden Overijssel eyaletinden ilk sıradan üyeliğe seçilen Düzgün Yıldırım (46), aldığı tercihli oyla 29 Mayıs 2007'de senatör seçildi ve ilk Türk kökenli senatör unvanını aldı. Yıldırım, daha sonra partisiyle anlaşmazlığa düşerek, senatoda tek kişiyle Solidara Grubu adıyla siyasi çalışmalarına devam etmeye başladı.

AP'DE HOLLANDA'DAN İLK TÜRK EMİNE BOZKURT

Hollanda'da ülke siyasetinde Türk toplumunun ağırlığını duyurmasının önemli göstergelerinden biri de Avrupa Parlamentosuna kendi içinden çıkan bir adayı, Emine Bozkurt'u göndermesi. İşçi Partisi listesinden 2004 yılındaki seçimlere sekizinci sıradan katılan Emine Bozkurt (41), partisi toplam 7 üye çıkarmasına rağmen, aldığı 25 bin dolayındaki tercihli oyla 7'inci sıraya geçerek, Avrupa Parlamentosunda Hollanda adına ilk Türk kökenli milletvekili oldu.

EN ÇOK TÜRK SİYASETÇİ YEREL YÖNETİMLERDE

Hollanda'da ilk kez 1986 yılında Rotterdam ve Amsterdam'dan birkaç üyeyle yerel yönetimlerde yer alan Türkler, 1990'lı yıllarda daha sık belediye meclislerine girmeye başladı.

İki binli yıllardan itibaren ise meclislere giren üye sayısı 100'ün üzerine çıktı. 2002 seçimlerinde 150'ye yakın Türk aday belediye meclislerine seçilmeyi başardı. Bu sayı 2006 seçimlerinde 180'e yaklaştı. Üstelik son seçimlerden sonra birçok belediyede meclis üyeleri belediye başkan yardımcılıklarına kadar yükseldi.

Rotterdam'da Türk kökenli Hamit Karakuş ve Orhan Kaya başkan yardımcılıkları görevini üstlendi. Ancak Orhan Kaya geçen yaz görevini bıraktı.

HOLLANDA SİYASETİNDE ETKİN TÜRKLER

Nebahat Albayrak (Devlet Bakanı): 1968 Sivas Şarkışla doğumlu Nebahat Albayrak, 2 yaşında Hollanda'ya geldi, Leiden Üniversitesi uluslararası hukuk bölümünü bitirdi. İçişleri Bakanlığından çalışırken 1998'de milletvekili seçilerek siyasete atılan Albayrak, 1998'den 22 Şubat 2007 tarihinde bakan olana kadar İşçi Partisinden milletvekilliği yaptı. Bakan olmadan önce partisinin yabancılar politikası sözcülüğünü üstlenen Albayrak Rotterdam'da oturuyor.

Coşkun Çörüz (Milletvekili-CDA): 1963 Türkiye Konakören'de doğan Coşkun Çörüz, işçi çocuğu olarak küçük yaşta Hollanda'ya geldi, Amsterdam Hukuk Fakültesini bitirdi. Eşit Muamele Komisyonunda hukukçu olarak çalışan Çörüz, Hristiyan Demokrat Parti'den Haarlem kentinde belediye meclisi üyeliği yaparken, 2001 yılında milletvekili oldu ve halen bu görevi sürdürüyor. Çörüz, Haarlem'de oturuyor, evli ve iki çocuk sahibi.

Fatma Koşer-Kaya (Milletvekili-D66): Fatma Koşer-Kaya, Samsun'da 1968 yılında doğdu, 6 yaşında işçi çocuğu olarak Hollanda'ya geldi. Brabant Katolik Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Koşer-Kaya, uzun süre avukat olarak çalıştı, Gouda kentinde hakimlik görevine başladıktan kısa bir süre sonra Eylül 2004'de Demokratlar 66 Partisinin yedek listesinden milletvekili olarak meclise girdi. Koşer-Kaya 2006 seçimlerinde listenin seçilebilecek sırasında olmamasına rağmen aldığı 35 bin dolayındaki tercihli oyla üçüncü sıradaki adayın yerine geçerek milletvekili oldu.

Sadet Karabulut (Milletvekili-SP): 1975 Dordrecht doğumlu olan Sadet Karabulut, Rotterdam Erasmus Üniversitesinde siyaset ve yönetim bilimi okudu, Sosyalist Partiden Amsterdam Belediye Meclisi üyeliği yaparken 22 Kasım 2006 seçimlerinde milletvekili seçildi.

Düzgün Yıldırım (Senatör-Solidara): Mazgirt Tunceli 1963 doğumlu olan Düzgün Yıldırım, 1970'li yılların sonunda Hollanda'ya geldi. Çalışma ve öğrenimini bir arada yürüten, siyasete İşçi Partisinde atılan Yıldırım, daha sonra Sosyalist Partiye geçti. Bu partiden önce Zwolle kentinde belediye meclisi üyeliğine daha Overijssel eyalet meclisi üyeliğine seçilen Yıldırım, eyalet meclisi üyesiyken 29 Mayıs 2007'de senatör oldu. Tercihli oyla senatör olduğu için partisi, Yıldırım'ın üyeliğine itiraz etti ve ondan bu görevi bırakmasını istedi. Düzgün Yıldırım ise senatörlüğü bırakmadı. Partisiyle anlaşmazlığa düştüğü için Sosyalist Partiden çıkarıldı, ancak o kurduğu Solidara grubuyla siyaseti sürdürmeye karar verdi.

Emine Bozkurt (AP Hollanda milletvekili): Zaandam'da 1967'de doğan emine Bozkurt, İşçi Partisinden siyasete atıldı ve bu partiden 2004 Avrupa Parlamentosu seçimlerine listenin 8'inci sırasından katıldı. Partisi 7 üye çıkarmasına karşılık, Bozkurt, aldığı 25 bin dolayındaki tercihli oyla 7 sıradaki adayın yerine geçerek ilk kez Avrupa Parlamentosuna Hollanda'dan seçilen Türk kökenli üye oldu. Bozkurt'un, gelecek yıl yapılacak AP seçimlerine tekrar Hollanda'dan İşçi Partisinden katılması bekleniyor.

İSVEÇ MECLİSİNDE 3 TÜRK GÖREV YAPIYOR

Yaklaşık 70 bin Türk'ün yaşadığı İsveç'te 349 sandalyeli mecliste 3 Türk kökenli milletvekili görev yapıyor.

Uzun yıllar sosyal demokrat parti iktidarlarıyla yönetilen ülkede, 17 Eylül 2006'da yapılan seçimlerle çoğunluğu kazanan 4 partiden oluşan sağ blok yönetime geldi.

İsveç'te yaşayan Türk kökenliler, mecliste ve yerel yönetimlerde siyasete girerken, göçmenlere daha yakın politika izleyen sosyal demokrat partileri, sol parti ya da çevre partisini tercih ediyor.

Sol kanattaki partiler, ülkede yaşayan göçmenlere daha yakın politika izlerken, sosyal yardımları ve göçmen karşıtı milliyetçilere karşı söylemleriyle yabancılara daha fazla güven verdikleri için, politikaya atılan Türklerin de tercihi bu partilerden yana oluyor. Daha çok ikinci kuşak Türkler politikaya ilgi duyuyor.

İsveç meclisindeki Türk milletvekilleri Çevre Partisinden Mehmet Kaplan, Sosyal Demokrat Partiden İbrahim Baylan ve Yılmaz Kerimo'dan oluşuyor. 2010 yılına kadar görev yapmak üzere seçilen bu milletvekillerinden Kaplan ve Baylan, meclise ilk kez 2006 seçimleriyle girerken, Yılmaz Kerimo, daha önceki dönemde de milletvekili olarak görev yapıyordu.

Bu arada İbrahim Baylan, bundan önceki hükümetin başında bulunan eski Sosyal Demokrat Parti Başkanı Göran Persson iktidarı döneminde iki yıl meclis dışından Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.

MEHMET KAPLAN

1971 Gaziantep doğumlu olan Mehmet Kaplan, bir yaşındayken annesiyle birlikte, işçi olarak çalışan babasının yanına İsveç'e taşındı. 1992 yılından itibaren İsveç'te The Royal Institute of Technology'de şehir planlama ve çevre eğitimi, 1995'te Stockholm Üniversitesinde siyasal bilimler ve psikoloji eğitimi gördü.

1997 yılında Çevre Partisinin gençlik kollarına üye olan Kaplan, 2003 yılında partinin MKYK üyeliğine seçildi. Partinin ayrımcılık ve entegrasyon konularında sözcülüğünü yapan Kaplan, 2003 yılından itibaren Stockholm Belediyesi Sanayi ve Ticaret Komisyonunda partisini temsil ederken, 2004 yılından itibaren Centre for Equal Rights isminde ayrımcılıkla mücadele bürosunda yöneticilik de yaptı.
Kaplan, 17 Eylül 2006 seçimlerinde Çevre Partisinin Stockholm milletvekili seçildi.

Mecliste Adalet ve AB komisyonu üyeliği de yapan Kaplan, AB karşıtı bir partide milletvekili olarak görev yapmasına rağmen, AB'nin Türkiye'nin yararına olduğuna inanıyor ve Türkiye'de iktidar partisinin vakit kaybetmeden reformları tamamlayıp AB'ye üye olmasından yana tavır sergiliyor.

Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu bulunmadığını kaydeden Kaplan, "Kıbrıs Türk tarafına gidip Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile de görüşmelerde bulundum. Türkiye bütün sorunlarını aşabilecek durumda. İktidar partisi inisiyatifi ele alıp AB reformlarını tamamlayıp birliğe tam üyelik koşullarını yerine getirmek için gerekli çalışmaları tamamlamalı" görüşünü dile getiriyor.

İsveç'teki Türklerin meclisteki sesi olan Mehmet Kaplan, bu amaçla Türklerin düzenlediği her etkinliğe katılmaya çaba gösteriyor. Türk gelenek ve göreneklerini İsveç'te de yaşatmaya gayret eden, İslam'ı İsveçlilere tanıtmaya çalışan Mehmet Kaplan, İsveç medyasının da ilgi odağı. İsveç meclisinde üç yıldır iftar yemekleri veren Kaplan, ramazanda Türkiye'deki gibi birliği İsveç'te de görmek istediğini belirtiyor.

Türkçe ve İsveççenin yanı sıra çok iyi derecede İngilizce bilen Kaplan, evli ve iki çocuk babası.

YILMAZ KERİMO

1963 yılında Mardin Midyat'ta dünyaya gelen Süryani Kerimo, 1978 yılında ailesiyle birlikte İsveç'e göç etti. Stockholm Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesinden mezun olan Kerimo, daha sonra Stockholm Belediyesinde uzun yıllar çalıştı.

2006'da Sosyal Demokrat Partiden 3. kez milletvekili seçilerek meclise giren Kerimo, mecliste Anayasa Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu üyeliği
yapıyor.

Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasına destek veren Kerimo, Türklerin düzenlediği etkinliklere de katılıyor. Ancak Kerimo'nun Ermeni iddialarının meclise taşınmasında aktif rol oynaması ve bu iddiaları desteklemesi tepkilere neden oluyor.

İBRAHİM BAYLAN

1972 yılında Mardin Midyat'ta doğan İbrahim Baylan, Süryani olan ailesiyle 1982 yılında İsveç'e mülteci olarak geldi. Ailesiyle birlikte uzun yıllar Stockholm'de göçmenlerin yaşadığı bölgede oturan Baylan, ekonomi ve siyasal bilgiler okudu. 1994 yılında siyasete giren İbrahim Baylan, Sosyal Demokrat Partide politikaya başladı. Sosyal Demokrat Partinin eski genel başkanı Göran Persson'un başbakan olduğu bundan önceki dönemde meclis dışından Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.
İbrahim Baylan da diğer Türk kökenli milletvekilleri gibi Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine destek veriyor. Baylan, İsveç meclisinde trafik komisyonu başkanlığını da yürütüyor.

YEREL YÖNETİMLER

Öte yandan Stockholm Büyükşehir Belediye Meclisinde iki Türk de bulunuyor. 1975 Konya Kulu doğumlu Hasan Dölek, 2006 seçimlerinde Sosyal Demokrat Partiden milletvekili adayı da oldu, ancak meclise giremedi. İsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu başkanlığı da yapan Dölek, 2010 yılındaki seçimlerde aynı partiden yine milletvekili adayı olarak meclise girmek istiyor.

Diğer üye Mustafa Tümtürk de Konya Kulu'dan geldi. 2010'daki seçimler de o da Sosyal Demokrat Partiden milletvekili adayı olma çabasında.
Volvo şirketinde çalışan Mustafa Atık ise Göteborg Belediye Meclisi üyesi olarak da görev yapıyor.

AVUSTURYA FEDERAL MECLİSİNE İLK KEZ BİR TÜRK GİRDİ

Avusturya'da ilk kez Türkiye kökenli bir siyasetçi Federal Meclis üyeliğine seçildi.
Ülkede 28 Eylülde yapılan erken genel seçimde Yeşiller Partisi'nin genel listenin 3. sırasında aday gösterdiği Alev Korun, Federal Meclise girebilen ilk Türk milletvekili oldu.

İçişleri Bakanlığının açıkladığı ilk resmi sonuçlara göre Yeşiller Partisi'nin oyların yüzde 9,79'unu alarak 183 üyeli Federal Mecliste 19 sandalyeye sahip olacağı dikkate alındığında, 3.sırada aday gösterilen Korun'un Federal Meclisteki yerini alması önünde bir engel görülmüyor.

Avusturya'da bugüne kadar ciddi anlamda siyasi yaşamın içinde görev alan Türk politikacılar arasında, Viyana Belediye Meclisi üyesi olarak 2005 yılında seçilen Alev Korun (Yeşiller Partisi), Nurten Yılmaz (Sosyal Demokrat Parti) ve Şirvan Ekici'i (Halk Partisi) bulunuyor.

Yeşiller Partisi üyesi Alev Korun, Türkiye'de Avusturya lisesini bitirdikten sonra yüksek öğrenim için geldiği bu ülkede Innsbruck Üniversitesinde siyaset bilimi okudu. Öğrencilik yıllarında Innsbruck bölgesinde azınlık hakları, entegrasyon ve ırkçılıkla mücadele gibi sivil toplum örgütlerinde görev alan Korun, daha sonra Yeşiller Partisi'nin değişik kademelerinde çalıştı.

Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra Viyana'ya yerleşen ve Avusturya vatandaşlığı alan Korun partisinin bölge teşkilatlarında değişik görevlerde bulunduktan sonra 2005 yılında Viyana Belediye Meclisi üyeliğine seçildi.
Korun'un, 28 Eylülde yapılan genel seçimde milletvekili seçildiği için büyük bir olasılıkla Belediye Meclisi üyeliğinden ayrılması bekleniyor.

Yeşiller Partisi&nin ülke tarihinde ilk kez Türkiye kökenli bir adayı genel listenin 3.sırasında aday göstererek Federal Meclise girmesini sağlaması, burada yaşayan 200 bin kadar Türk vatandaşı tarafından sevinçle karşılandı.

Halk Partisi'nin (ÖVP) son seçimde Viyana eyalet listesinin 15. sırasında aday gösterdiği Şirvan Ekici, Federal Meclise giremediği için Viyana Belediye Meclisi üyeliği görevini sürdürecek.

Aynı şekilde Sosyal Demokrat Parti'nin (SPÖ) son seçimde Viyana eyalet listesinin 30. sırasında aday gösterdiği Nurten Yılmaz da Federal Meclise giremediği için Viyana Belediye Meclisi üyeliği görevine devam edecek.

Avusturya'da Türkiye kökenli 118 bin vatandaşın bulunduğu ve bunların takriben 70 bininin seçmen olduğu dikkate alındığında, Yeşiller Partisi'nin attığı ilk adımı diğer iki büyük parti SPÖ ve ÖVP'nin de atması ve gelecek seçimlerde Türkiye kökenli adayları seçilebilir sırada göstermeleri bekleniyor.

YUNANİSTAN SİYASETİNDE 2 TÜRK POLİTİKACI BULUNUYOR

Yunanistan ulusal siyaset sahnesinde Batı Trakya Türk azınlığından iki politikacı yer alıyor.

Yunanistan'ın 300 üyeli parlamentosunun iki sandalyesini, geçen yıl yapılan genel seçimlerde, ana muhalefet partisi PASOK listesinden girerek kazanan Ahmet Hacıosman ve Çetin Mandacı, Rodop ve İskeçe illerini temsil ediyor.

Uzun bir siyasi geçmişe sahip Ahmet Hacıosman, 1958 yılında Gümülcine'de doğdu. İlk ve orta eğitimini bu kentte tamamlayan Hacıosman, yüksek öğrenimini Türkiye'de 1984 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirerek tamamladı.

Gümülcine'de din görevlisi olarak çalışmaya başlayan Hacıosman, 1986 yılında Gümülcine Belediye Meclisi üyeliğine seçilerek siyasete ilk adımını attı.

Merhum Dr. Sadık Ahmet başkanlığında oluşturulan ''Güven'' listesinde milletvekili adayı olan Hacıosman, aynı yıl Dr. Ahmet'in kurduğu Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi'nin (DEB) kurucuları arasında yer aldı. Hacıosman, 1999 yılında DEB Genel Başkanlığı görevine seçildi.

Rodop İl Meclisi üyeliğine 2002 yılında yapılan seçimlerde seçilen Hacıosman, 2003 yılında da bu ilin vali yardımcılığı görevine getirildi.

Yunanistan'a geçen yıl yapılan genel seçimlerde Rodop ilinden milletvekili seçilen Hacıosman, evli ve 2 çocuk babası.

Yunanistan Parlamentosundaki diğer Türk milletvekili Dr. Çetin Mandacı ise Batı Trakya Türk azınlığının ulusal siyaset sahnesindeki yeni yüzlerinden biri oldu.

İskeçe'ye bağlı Öksüzlü (Orfano) köyünde 1970 yılında dünyaya gelen Mandacı, İskeçe Teknik Lisesini bitirdikten sonra, gittiği Türkiye'de 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinden mezun oldu.

Dr. Mandacı, İskeçe Devlet Hastanesinde uzmanlık çalışmalarını tamamlayarak kardiyoloji uzmanı unvanını aldı.

Siyasetle, 2002 yılında seçildiği ve 2006 yılına kadar sürdürdüğü, İnhanlı (Evlalon) Belediye Meclisi üyeliğiyle tanışan Dr. Mandacı, aynı zamanda 2002-2004 yılları arasında İskeçe Türk Birliğinin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü.
İskeçe ilinden 2007 yılında yapılan genel seçimlerde milletvekili seçilen Dr. Mandacı, evli ve 3 çocuk babası.

İngiltere'de Türk siyasetçilerin hedefi avam kamarası

İngiltere'de Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasında diğer azınlıkların aksine bugüne kadar hiç Türk kökenli milletvekili yer almadı. Türk toplumunda bu hedefe en çok yaklaşmış iki politikacı olan İşçi Partisi'nden Ayfer Orhan ve Muhafazakar Parti'den Ertan Hürer, kendi toplumlarından daha etkili destek bekliyor.

Kıbrıslı bir Türk ailesinin kızı olan, ailesiyle birlikte 1962 yılında İngiltere'nin başkenti Londra'ya göç eden Ayfer Orhan, güzel sanatlar akademisinde okuduğu yıllarda öğrenci derneklerinin kuruluşunda rol oynayarak, politikaya atıldı.

Politikaya atılma kararının "insanın içinde sisteme karşı bir rahatsızlık olmasından" kaynaklandığını savunan Orhan, öğrenci hareketlerinin fitilini ateşleyen ve dernekleşme sürecinin bayraktarlığını yapan bir isim olarak göçmenlik psikolojisi ve göçmenliğin özel şartlarının da kendisini politikaya ittiğini belirtiyor.

Orhan, yoklukla geçen İngiltere'deki ilk yıllarında yaşadıkları, karşılaştıkları ayrımcılık, toplumdaki genel huzursuzluk, Türkiye ve Kıbrıs'taki öğrenci hareketleri ve bağımsızlık mücadelesinin siyasi yönünü bilediğini ifade ederek, ''Acılar ve endişelerle dolu yıllardı. Anavatanımızda Kıbrıs'ta yaşananları endişeyle izliyor, acı çekiyorduk. İnsan acı çekince bütün hayatı politika oluyor. Sistemi sorgulamaya başlıyorsunuz. Neden soruları kafanızda sürekli artıyor. Nedenler insanı politikaya çeker. Çözüm için umut bağladıklarınız çözüm getirmeyince, nedenlerin yanıtlarını kendiniz bulmaya çalışırsınız. Bu da politikaya girme noktasıdır" dedi.

İşçi Partisi'nde önce gönüllü olarak hizmet verdiğini, daha sonra parti üyesi olduğunu, zaman içinde basamakları çıkarak 1997 yılında ilk kez Belediye Meclisi üyeliğine seçildiğini anlatan Ayfer Orhan, bir sonraki seçimde ise İşçi Partisi'nin kuzeybatı Cambridgeshire bölgesinden milletvekili adayı gösterildiğini hatırlattı.
Bu süreçte sürekli çalıştığını, seçimi kaybetmesine rağmen bir sonraki dönemde partinin bu kez kendisini Hemel Hempstead bölgesinden aday gösterdiğini belirten Orhan, politikadaki nihai hedefi sorulduğunda, ''Politikacının içinde bir ateş yanar, o insanın hayatında bir fark yaratma ateşidir. Hedefiniz 1, 10, 100, 1000 ve sonuçta 100 bin insanın hayatına dokunmak, fark yaratmaktır" diye konuştu.

Nihai hedefini milletvekili olmak diye açıklayan Orhan, bundan sonra partisinin kendisine daha üst düzey görevler vermesinin ise gururunu artıracağını kaydetti.

ERTAN HÜRER

Türklerin en yoğun yaşadığı Enfield bölgesi belediye meclis üyesi, Muhafazakar Partili politikacı Ertan Hürer de Kıbrıslı göçmen bir ailenin oğlu olarak Londra'da dünyaya geldi.

Politikaya, üniversitede son derece aktif Rum gençlerinin lobi faaliyetlerinin üzerinde yarattığı etki sonucunda girdiğini anlatan Hürer, üniversite yıllarında Rumlara karşı lobi faaliyeti yürüterek başladığı siyasete daha sonra ideolojik olarak kendisine yakın hissettiği Muhafazakar Parti'ye üye olarak devam ettiğini belirtti.

Halen yeminli mali müşavirlik yapan Hürer, 2002 yılında parti yönetiminin isteği üzerine Enfield bölgesinden ilk kez belediye meclisi üyeliğine aday oldu ve seçildi.

Hürer, bundan üç yıl sonra da partisi tarafından milletvekili adayı gösterildi.

Yabancı olmanın politikada bir dezavantaj oluşturduğuna inandığını belirten Hürer, ''İsmim Smith, Brown ya da Jones olsaydı, eminim ki parti içinde daha çabuk ilerlerdim" derken, parti içinde ciddi bir ırkçılıkla karşı karşıya kalmadığını ifade etti.

Politikadaki hedefinin iki dönem sonra milletvekili seçilmek olduğunu kaydeden Hürer, halen belediye meclisi üyesi olarak sürdürdüğü görevden memnun olduğunu, bir süre daha mesleğiyle birlikte yürütebildiği bu politik düzeyde çalışmayı sürdüreceğini bildirdi.

Milletvekili olmanın 24 saatlik mesai gerektirdiğini, ancak yine de partisinin kendisini 2010 yılında yapılacak genel seçimde aday göstermesi halinde bunu değerlendireceğini belirten Hürer, ''Ama asıl amacım 51 yaşına gireceğim 2015 seçiminde aday olmak. Her şey planladığım gibi giderse 51 yaşında Avam Kamarasına girebilir ve en az 10 yıl milletvekili olarak halkıma hizmet verebilirim" dedi.

''İngiltere'de yaşayan Türklerin ne zaman Avam Kamarasında bir Türk görebilecekleri" sorusunu, ''Bugün orada en az bir Türk'ün olması lazımdı, geç bile kaldık, keşke siyasette daha aktif olabilseydik" diye yanıtlayan Ertan Hürer, ''Biz göçmen Türkler olarak ancak sorunlarımızla boğuşmaya fırsat bulduk. Oysa İngilizler ya da diğer azınlıklar ailelerinden ya da mensubu oldukları toplumdan destek aldılar. Biz ekmek peşinde koşarken, onlar kendilerine sağlanan imkanlarla rahatça politik çalışmalarını yaparlar. Biz Avam Kamarasına bir Türkü göndermekte işte bu sebeple geciktik" diye konuştu.

Türk toplumunu yaşadıkları bölgede bir siyasi partiye üye olmaya çağıran Hürer, bu üyelerin milletvekili aday seçiminde büyük etkiye sahip olduklarını hatırlattı ve ''Böylece Türk milletvekili adaylarının şansları artırılmış olur. Hintli, Pakistanlı ve siyah adaylar, sırtlarını dayadıkları toplumlarının bu tür destekleriyle onlarca mensuplarını Avam Kamarasına bu yolla göndermiştir" dedi.

AA