kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

İstinye'de kaza

Trafik kazası haberleri gazetede bol yer alan haberlerden.
Bunlardan biri, 22 Eylül tarihli gazetede Kaldırımdaki Aileye Çarptı, Salıverildi başlığıyla iç sayfadan verilmişti.
Erdoğan Yapık imzalı haberde, üniversite öğrencisi M.A.'nın "aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu" kaldırımdaki Özyılmaz ailesine çarptığı ve babakızı ağır yaraladığı anlatılıyor. Haberin devamında M.A.'nın savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı aktarılıyor ve "yolda duba vardı, onlar yüzünden oldu" mealindeki ifadelerine de yer veriliyor.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden "yeni mezun" olduğunu belirten Canan Varışlı, başlığın ima ettiklerine itiraz ediyor.
"Kaza yapan kişiyi de, ailesini de tanıyorum ve nasıl düzgün yetiştirildiğini biliyorum. Ayrıca kaza anını ve sonrasındaki süreci de hem aldığım gazetecilik eğitimi hem de edindiğim ustaçırak ilişkisi bilgilerime dayanarak takip etme fırsatım oldu. Farklı kaynaklara başvurmadan kulaktan dolma bilgilerle ve en önemlisi polis kayıtlarına bakmadan haber yapmak, bize okullarımızda sevgili hocalarımızın, ustalarımızın öğrettiği bir şey değil. Eğer polis kaynaklarına bakılırsa arkadaşımızın alkollü olmadığı (0 promil), hız yapmadığı tamamen yoldan ve hava koşullarından kaynaklanan talihsizliklerin neticesinde üzücü bir olaya sebebiyet verdiği anlaşılacaktır."
"Kaza yapan arkadaşımız 'kimse'nin oğlu değildir, babasının, annesinin oğludur. Her konuda adaletine güvendiğimiz hukuk sistemi, başımız sıkıştığında danıştığımız polis teşkilatı, yürekli insanlar kimseye pabuç bırakacak kadar, suçluyu salıverecek kadar Atatürk ilkelerinden yoksun değillerdir."
Bu eleştiriyi anlıyorum.
Evet, böyle bir kazada "salıverme" kararı, "haber değeri" üzerinde etkili olur.
Ama bu haberde gördüğüm önemli bir eksiklik rahatsız edici.
Şu sorunun yanıtı yok orada:
"Acaba savcılık neden serbest bırakma talimatı verdi?"
Bu öğrenilebilir, habere konabilir ve belki de başlık seçimini etkileyebilirdi.
Habere gereken her unsuru eklemeye titizlenmeliyiz.