kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
14 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Evlilik işkenceye dönüşürse

KALBEN biten bir evliliği, sırf intikam duygularıyla kağıt üzerinde devam ettirmek doğru mu? Yaprak Dökümü'nün son sahnesinde bunu düşündüm. Zira Ferhunde, Şevket'in ailesine ondan boşanmayacağını söylüyordu. Amacı, Şevket ve onunla gönül bağı olan Sedef başta olmak üzere tüm aileyi cezalandırmaktı. Benzer diyaloglara bazen magazin sayfalarında da rastlıyorum. Kadın, kocasını elinden alan diğer kadına şöyle diyor: "Boşanmayacağım işte. Seni ömür boyu metres yapacağım..." Evlilik; insanları birleştiren, aile bağlarının oluşmasını sağlayan kutsal bir müessese, manevi değeri olan bir akit. Peki bu müessesenin intikam duygularını işkenceye dönüştüren bir mekanizma olarak kullanılmasına karşı duracak bir kanuni düzenleme yok mu? Medeni Kanun'da çiftler eğer 3 yıl boyunca ayrı evlerde ikamet etmişlerse, boşanma otomatikman gerçekleşiyor. Peki ya o 3 yıl çiftlerden birinin (aslında her ikisinin de) ömründen çalınmıyor mu? Evliliği bu tür zamanlarda "pranga" olmaktan çıkartacak, kadını ya da erkeği, boşanmak istemeyenin "kölesi" durumuna gelmekten kurtaracak bir kanuni düzenleme yapılamaz mı?