kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
7 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Gökçek'ten iddialara yanıt

Giriş Saati : 07.09.2008 16:56
Güncelleme : 07.09.2008 22:20
Yeni Haber
Gökçek, 8 ayrı kuruluş tarafından tahlil edilen ve içilebilir olduğu ortaya konulan Ankara suyu için "3 mikrogram/litreyle Gökçek, Ankara'yı zehirliyor diyorlardı. Çok enteresan 3 mikrogram/litre ile Ankara zehirlenirken, 50 mikrogram/ litreyle İzmirliye bir şey olmuyor. Turp gibi maşallah" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Ankara suyuna ilişkin iddialarına yanıt verdi. Gökçek, Ankara'nın suyunda en ufak bir kirliğin dahi söz konusu olmadığını söyleyerek "İzmir'den gelip numune almışlar ve kirli çıkmış. Bunlar palavra. Verilen rakamlara baktığınızda insanın kahkahalarla gülesi geliyor" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, düzenlediği basın toplantısında, Ankara'nın suyu ile ilgili sonuçları Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Çevre Bakanlığı Laboratuarı, TÜBİTAK ve ASKİ laboratuarından aldıklarını söyleyerek "Sonuçlar aşağı yukarı aynı. Buna göre, Ankara'nın suyunda en ufak bir kirlilik söz konusu değil. Su pırıl pırıl. Rahatlıkla içebilirisiniz. Ankara'nın suyu tertemiz" dedi. Gökçek, İZSU'nun aldığı numunelerde saptanan rakamları ise gerçek dışı olarak değerlendirerek "İzmir'den gelip numune almışlar ve kirli çıkmış. Bunlar palavra. Verilen rakamlara baktığınızda insanın kahkahalarla gülesi geliyor. Örneğin Batıkent'ten numune almışlar ve sodyum miktarını 410 bulmuşlar. Oysa bize 3 barajdan su gelir. Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kızılırmak. Çamlıdere'de bu değer 9.8, Kurtboğazı'nda 8.2, Kızılırmak'ta ise 191. Sınır değer ise 200. En yükseğini alsan bile 191 çıkıyor. Bu kadar atmak olmaz" diye konuştu. Gökçek şunları söyledi:

"KENDİSİNE TIP KURUMU DİYE SIFAT UYDURAN DERNEK"

"Kızılırmak'tan su getirmemiz dolayısıyla suyumuzun içme kalitesi, tadı, lezzeti Çamlıdıre'den gelen suyun tadı lezzetinde değildir. Bunu ben ilk günden beri söylüyorum. Ama Ankara sususz değildir. Türkiye'de 20 senelik suyunu garantileyen tek belediye Ankara Büyükşehir Belediyesi'dir. Bu da Allah'ın lütfudur. DSİ'nin getireceği tek hat, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce 3 hat olarak bir yılda getirilmiştir. Bu bir rekordur.

Gazetelerde devamlı bize yüklenme oldu. Sivil toplum örgütleriyle CHP, bazı odalarla birlikte el elele çalıştı ve beraber beyanat verdiler. Kendisine tıp kurumu diye sıfat uyduran dernek, tüm televizyonlara çıkarıldı ve 'Ankara'da 3 mikrogram/litre arsenik vardır ve Melih Gökçek Ankara'yı zehirliyor' denildi. Dünya standardı 10 mikrogram/litre. Ama yeri göğü inlettiler. CHP bu nedenden dolayı bana meclis araştırması önergesi verdi. Çok enteresan İzmir'de arsenik 59 çıktı. İş terse döndü. Şimdi ise 50 mikrogram/litre arsenik kanser yapmaz deniliyor aynı kişilerce. 3mikrogram/litreyle Ankara zehirlenirken, 50 mikrogram/ litreyle İzmirliye bir şey olmuyor. Turp gibi maşallah. Bu CHP zihniyeti.

"KANSER ORANI EN YÜKSEK İL İZMİR"

Maalesef CHP'li belediye arsenikli suyu yıllarca İzmirliye içirdi. Ve şu anda İzmir halkı hiç tartışmasız Türkiye'de kanser oranının en yüksek olduğu il. Onların ortaya koyduğu rakamlar, biz geldik Ankara'dan tahlil yaptık diye söyleyenler İZSU yetkilileri. Eğer bu sonuçların altına imza atsalar hepsinin diplomaları iptal olur. 29 tane kuyu kapattılar. Sonra yeniden susuz kaldılar. Kuyuları açtılar. 20-35 arasında değişen oranlarda arsenikli suyu İzmirliye içiyorlar.

Özetle 8 kuruluş Ankara'nın suyunun tertemiz olduğuna dair, raporlarını vermiştir. Bunun haricinde kim bir iddiada bulunuyorsa veriler yanlış ve yalandır. 660 noktadan Hıfzısıhha Enstitüsü ve İl Sağlık Müdürleri ile birlikte numuneleri alıyoruz. Neticeleri de internet sitemizden görebilirsiniz. Ankara 20 yıllık suyuna kavuşmuştur. Ankara'nın suyu temizdir. Gün geçtikçe Kızılırmak suyu daha yoğun hale gelecektir. Arıtma tesisini Kızılırmak'a yapmayı planlıyoruz. Sıkıntı yok ancak yine de tasarruftan vazgeçmeyelim."

"İÇKİ TİMİ" İDDİALARINA GÖKÇEK'TEN YANIT: "BUNLAR AHLAK DIŞI İDDİALAR"

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Büyükşehir Belediyesi tarafından "içki timi" kurulduğu yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Gökçek, iddiaları "ahlak dışı" olarak nitelendirerek "15 yıldır belediye başkanıyım. Bugüne kadar hangi barı, hangi içkili lokantayı kapatmak istedim. 15 yılda hangi tavuğa kışt demişiz" dedi.

Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın bu tür iddiaları belediye başkanı olmayacağını anladığı için ortaya attığını savunarak "Belediye başkanı olmayacağı açıkça ortaya çıktığı için, kaybeden, ümitsizliğe düşen insan psikolojisiyle hırçınlıkla böyle hareket ediyor" dedi.

Gökçek, Muzaffer Eryılmaz'ın hem belediye kulübünde hem belediye şirketlerinde yakın zamana kadar yöneticilik yapmış olan bir akrabasının, arkadaşı ile birlikte Beypazarı'nda, bir karavanda iki kadınla birlikte olup ardından bu kadınları vurduklarını iddia etti. Ardından olayın kapatılması için kadınlara 2 daire verildiği iddiasında da bulunan Gökçek, "Bayanların isimleri, hangi hastanede tedavi edildiklerine kadar tüm bilgileri bende mevcut. Emnyet ve Jandarma kayıtlarında da mevcut" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Büyükşehir Belediyesi tarafından içki timi kurulduğu yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Gökçek, iddiaları "ahlak dışı" olarak nitelendirerek "15 yıldır belediye başkanıyım. Bugüne kadar hangi barı, hangi içkili lokantayı kapatmak istedim. 15 yılda hangi tavuğa kışt demişiz" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, düzenlediği basın toplantısında Büyükşehir Belediyesi'nce içki timi kurdukları yönündeki iddialara cevap verdi. Çankaya Belediye Başkanı Muzeffer Eryılmaz'ın bu yönde kendilerini suçlayan konuşmaları olduğunu belirten Gökçek, "Timler kurmuşuz ve binlerce insanı sindirecekmişiz. İki belediyeyi karşılaştırırsanız, böyle timleri, A Takımlarını kuran Çankaya Belediyesi'dir" dedi.

"15 YILDA HANGİ TAVUĞA KIŞT DEMİŞİZ"

15 yıldır belediye başkanlığı görevini sürdürdüğünü hatırlatan Gökçek, "Utanmadan sıkılmadan kalkıp 'Büyükşehir Belediyesi tim kurmuş' diyor. Tekrar ediyorum. Bugüne kadar hangi meyhaneyi kapattık, hangi içkili lokantayı kapattık. Kime zor kullandık" dedi. Gökçek şöyle devam etti:

"Böyle bir ahlak dışı idiada bulunulur mu? Ayıptır. Kendisinin yaptığı kepazeliğin ta kendisidir. Adam şunu düşünüyor: "Konjonktür uygun. İçki yasağı dendi mi medya bunun peşinden koşar. Biz dersek ki "içkili yerlerde timler kurulacak, bu zaten bunların yaşam tarzı. Biz bunlara karşıyız' hele ki Keçiören'deki olaylardan sonra bu da tam üstüne oturuyor' diye düşünüyorlar. Siyasi ortam uygun olduğu için bu tür provokasyonlara girişiyorlar. Ancak bu siyasi olarak etik olmayan, ahlak dışı bir şey. Anarşi orada, zorbalık orada. Kimin meyhanesine, kimin lokantasına gitmiş de 'arkadaş sen burada içki satamazsın' demişiz. Bir tane yer göstersin.

Sakarya Caddesi'nin her tarafı meyhane dolu. Caddenin sorumluluğu bizde. 15 seneden beri bir olay mı çıkardık orda? Problem mi çıkardık? Böyle bir terbiyesizlik olmaz. Herkes bir sorsun. Bu yapılan iş komplo mudur, tezgah mıdır? Çok acemice yapılmış bir komplodur. Biz bu tezgahın içine düşmeyiz. Melih Gökçek'in, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, "Ankara'da filanca yerde içki içiliyor, burayı yasaklayalım' diye bir derdi yoktur. 15 seneden beri olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Duracağım duracağım, 15 sene içkili yerlere müdahale etmeyeceğim. Şu siyasi konjonktür içinde herkesin belli bir meselenin içine geldiği sırada, 15 sene sonra gidip içki yasağı için tim kuracağım. Bunun için deli olmak lazım. İftira parayla değil. Halkımız buna itibar etmesin. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bugüne kadar kapattığı bir bar, içkili lokanta olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. İftiracılar da iftiralarıyla baş başa kalacaktır."

"ADAY OLAMAYACAĞI İÇİN BÖYLE DAVRANIYOR"

Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın bu tür iddiaları belediye başkanı olmayacağını anladığı için ortaya attığını savunarak "Tüm mesele kuyruk acısı başka bir şey değil. Yapmıyorlar aday. Ben yapmıyor değilim ki keşke aday olsa. Önder Sav almıyor toplantıya ben ne yapayım. Eryılmaz, Sav'a çanta hediye gönderiyor, Sav geri gönderiyor. Ben ne yapayım? Belediye başkanı olmayacağı açıkça ortaya çıktığı için, kaybeden, ümitsizliğe düşen insan psikolojisiyle hırçınlıkla böyle hareket ediyor" dedi. Gökçek şunları söyledi:

"Sana yapılan bu kadar hakareti içine sindiriyorsun. Önder Sav'a gık diyemiyorsun. Hadi desene. Garip vatandaşa diyorsun. Sen gel bunların hesabını ver. Sonra utanmadan sıkılmadan 'Ankara Büyükşehir Belediyesi tim kuruyor' de. Tekrar ediyorum. Tüm mesele siyasi konjonktür hazır. Biz aday olamıyoruz. Acaba ayağından çekip de Melih Gökçek'i de bu olayın içine alabilir miyiz? Alamazsın arkadaş. 15 sene kimse beni bu olayların içine sokamadı.

Böyle iftiralarla, ahlak dışı suçlamalarla biz bunun içine girmeyiz. Bizim yapmış olduğumuz denetim sadece sağlık, yangın ve gürültü. Yangın açısından denetlemeyelim mi? Herhangi bir yerde yangın çıksa denetlemediğimiz için bunun sorumluluğu bizde olacak. Veya sağlık açısından biz görevlerimizi yaparsak bu suç mu? Biz de kağıt toplayanlarla mücadele ediyoruz. Biz bunlar gibi satırlarla ellerini kesmiyoruz. Kağıt işçilerini şakır şakır dövüyor. Yazık günah değil mi? Tamam onların yaptığı yanlış iş. Yanlışı engellersin. Tutarsın kolundan polise verirsin. Gecekondu yıkımı yaptık. Adam dövdüğümüzü gördünüz mü? Bu bir tek Çankaya Belediyesinde var. İftiraya gelince atmasını biliyorlar."

GÖKÇEK'TEN İLGİNÇ İDDİA

Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, düzenlediği basın toplantısında Çankaya belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın hem belediye kulübünde hem belediye şirketlerinde yakın zamana kadar yöneticilik yapmış olan bir akrabasına ilişkin ilginç bir iddiada da bulundu. Gökçek, elinde isimlere kadar pek çok bilginin de yer aldığı iddiaya ilişkin şunları söyledi:

"Çankaya Belediye Başkanı'nın hem belediye kulübünde hem belediye şirketlerinde yakın zamana kadar yöneticilik yapan bir akrabası var mı? Bu akrabası 20 Temmuz'da bir başka arkadaşıyla birlikte Beypazarı'nda eğlenmeye gitti mi? Bu kişiler Beypazarı'nda karavanların içerisinde kaldı mı? Bu karavanların içerisinde alem yapıldıktan sonra tabancalar çekilip bayanlar vuruldu mu? Bu bayanlar daha sonra Ankara'daki bir hastaneye getirildi mi? Bir tanesi 4 gün boyunca yoğun bakımda kaldı mı? Daha sonra bu bayanlara olayın kapatılması için 2 daire verildi mi? Ve bu işin medya tarafından duyulmaması için kim hangi önlemleri aldı?

Sayın Muzaffer Eryılmaz'ın bu konuda katkısı var mı yok mu? Bu olay nasıl kapatıldı? Olayı bir başkası üstüne aldı mı? Suçu üzerine alan kişinin Çankaya Belediyesi ile ilişkisi var mı? Bütün bunların hepsinin cevabını bekliyoruz. Bayanların isimleri, hangi hastanede tedavi edildiklerine kadar tüm bilgileri bende mevcut. Emniyet ve jandarma kayıtlarında da mevcut. Bu silah, bu zorbalık sadece belediye içinde olmuyor. Eğlenmeye gittiklerinde dahi oluyor. Birini suçlarken önce kendine bakacaksın."

ANKA