kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
6 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Doğan bize Hilton için saldırıyor

Giriş Saati : 06.09.2008 15:06
Güncelleme : 06.09.2008 22:17
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adının Almanya'daki Deniz Feneri davasına karıştırılmasına sert tepki gösterdi.

Aydın Doğan'ı suçlayan Erdoğan, "Başbakan Erdoğan Deniz Feneri'nden para mı almıştır? Eğer bunu ispat edemezseniz ahlaki değerler noktasında nasibini almamış birisisiniz." dedi.

Erdoğan, Aydın Doğan'ın Hilton Oteli konusunda kendisinden ve belediye başkanından isteklerde bulunduğunu, bu isteklerin yerine getirilmemesi üzerine iftira kampanyası başlattığını söyledi.

Partisinin Güngören İlçe Kongresi'ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisi ve partisi hakkında medyada çıkan haberlere sert tepki gösterdi. AK Parti hakkında karalama Doğan Grubu'nun CHP ile birlikte karalama kampanyası yürüttüğünü söyleyen Erdoğan, "Son zamanlarda AK Partiyi yaralayamayanlar, AK Parti'yi geriletemeyenler AK Parti üzerinde yalan yanlış iftira kampanyalarıyla bir şeyler yapmanın gayreti içerisine girdiler. Şu ana kadar bunu sessizlikle takip ettim, hala da sessizlikle takip ediyorum. Ama artık yetti! Bunu görüldüğü gibi bir medya grubu- Doğan Medya Grubu- yani açık söylüyorum Aydın Doğan Grubu üstlenmiş vaziyette. Cumhuriyet Halk Partisi ile beraber bu kampanyayı sürdürüyor. Ben bu kadar açık söyledikten sonra diyecek ki; 'Başbakan bene hedef gösterdi' veya 'Başbakan benim grubumu hedef gösterdi.' Sen AK Parti'yi hedef göstereceksin olacak, Başbakan partisine saldıran bu gazeteyi hedef gösterdiği zaman olmayacak. Bal gibi de olur. Kimse AK Parti'ye yolsuzluk çamurunu atamaz. Yolsuzluk çamurunu atanlar kendileri o çamurun içinde boğulurlar. Bugüne kadar atanlar da aynen bu şekilde boğulmuşlardır. Şu anda iki gündür Gaziantep ile uğraşıyor Doğan Grubu. Gaziantep'te yolsuzluklar varmış. Bizzat kendim inceledim. İncelemelerim neticesinde olayın hiç de kendi gazetelerinde anlatıldığı gibi olmadığını belgeleriyle belediye başkanımdan aldım." şeklinde konuştu.

"AYDIN DOĞAN, BİZDEN İSTEDİĞİNİ ALAMADIĞI İÇİN HAKKIMIZDA İFTİRA KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR"


Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan ile ilgili eleştirilerini şöyle sürdürdü; "Bir taraftan bana iyi niyet elçileri göndereceksin, 'görüşelim, barışalım' diyeceksin, ondan sonra da her türlü iftiralarını gazetelerinde televizyonlarında şahsıma, aileme ve partime yapacaksın. Kusura bakma! Ondan sonra da 'Tayyip Erdoğan çok sinirli, asabi' diyeceksin. Bu kervan yola aynı kararlılıkla yürür. Açık ve net bir şekilde söylüyorum; AK Parti bundan önceki alışılmış siyasi partilerden değildir. Tayyip Erdoğan da o alışılmış Başbakanlardan biri değil. Onlar Aydın Doğan ile pazarlığa oturmuş olabilirler, ama Tayyip Erdoğan'ı bu pazarlığa oturtamadığın için bu çılgınlıkları yapıyorsun. Şu ana kadar olan bütün kampanyalarının arkasında yatan gerçek budur.

Açık söylüyorum şimdi; Hilton'dur. Hilton Oteli'nde istediği plan tadilatlarını bana ve belediye başkanıma yaptıramadığı için bu adımları atmaktadır. Bizzat bana bunu teklif etmiştir, bizzat belediye başkanıma bunu teklif etmiştir. İstediğini alamadığı için de bu kampanyaları sürdürmektedir. Sadece bu değil, daha önce desteklediği gazeteleri hangi metod ile destekliyor? onları da duyacaksınız. Ve onda sonra o gazeteler ileride nasıl kendisine tetikçilik yapıyor? onları da duyacaksınız. Bundan sonra artık 'saygılı götürelim, gizli götürelim' yok. Her şeyi açık bir şekilde millete duyuracağız."

Erdoğan, Deniz Feneri Derneği davasına ilişkin kendisi ve AK Parti hakkında çıkan iddiaları da, "Başbakan Erdoğan Deniz Feneri'nden para mı almıştır? Eğer bunu ispat edemezseniz ahlaki değerler noktasında nasibini almamış birisisiniz. Tayyip Erdoğan ne böyle bir para almıştır, ne böyle bir paranın sahibiyle tanışmıştır. Asla! Tusunami alakalı Tayyip Erdoğan'ın eli akçeli paraya dokunmamıştır. Başbakanlığın hesabı vardır, Başbakanlığın hesabına paralarını yatırmak isteyenler paralarını yatırmışlardır. Ve oradan da Kızılay'a gitmiştir, Kızılay eliyle yardım Açe'ye ulaştırılmıştır." şeklinde cevapladı.

"ARTIK YETTİ"


Sözlerine "Bir şey üzerinde durmayı gerekli görüyorum" diyerek başlayan Erdoğan, "O da şu; son zamanlarda Ak Parti'yi yaralayamayanlar, AK Parti'yi geriletemeyenler, AK Parti üzerinde yalan yanlış iftira kampanyalarıyla bir şeyler yapmanın gayreti içine girdiler. Ben bugüne kadar olanları sessizce takip ettim. Hala da sessizce takip ediyorum. Ama artık yetti. Ve bunu görüldüğü gibi bir medya grubu, Doğan Medya Grubu yani açık söylüyorum Aydın Doğan Grubu üstlenmiş vaziyette. CHP ile beraber bu kampanyayı sürdürüyor. Ben bunu bu kadar açık yüreklilikle söyleyince tabi diyecek ki, 'Başbakan beni hedef gösterdi' veya 'Başbakan benim grubumu hedef gösterdi.' Sen AK Parti'yi hedef göstereceksin olacak. Ee... Başbakan partisine saldırı yapan bu gazeteyi hedef gösterdiği zaman olmayacak ha... Bal gibi olur. Kimse Ak Parti'ye kalkıpta yolsuzluk çamuru atamaz. Yolsuzluk çamurunu atanlar, kendileri o çamurun içinde boğulurlar. Ve bugüne kadar atanlarda aynen bu şekilde boğulmuşlardır.

"GAZİANTEP İDDİALARINI KENDİM İNCELEDİM"

Doğan Grubu'nun iki gündür Gaziantep ile uğraştığını belirterek sözlerine devam eden Erdoğan, "Gaziantep'te yolsuzluklar varmış. Bizzat kendim inceledim. İncelemenin neticesinde olayın hiç de kendi gazetelerinde anlattıkları gibi olmadığını belgeleriyle belediye başkanımdan aldım. Ve AKP'li dediği kişinin ki bizim lugatımızda AKP diye bir şey yok zaten, o demek ki başka parti. Biz AK Partiyiz" dedi.

"DUYACAK KULAĞI VARSA DUYAR"


Salona dolduran partililerin, "Vur vur inlesin Aydın Doğan dinlesin" şeklinde slogan atmaları üzerine Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Duyacak kulağı varsa duyar. Ama duyacak kulağı yoksa nasıl duysun. Bir taraftan bana iyi niyet mektupları göndereceksin. Görüşelim konuşalım diyeceksin, ondan sonrada her türlü iftirayı gazetelerinde televizyonlarında şahsıma, aileme, partime yapacaksın. Kusura bakma. Ondan sonra Tayyip Erdoğan 'asabi biri' diyeceksin. Ve daha da ileri giderek şu anda ABD'de başkanlık mücadelesi içerisinden bulunan Mcain'in yardımcısı olan bayanı Erdoğan'ın metodunu kullanıyor. Ne yapıyormuş Erdoğan'ın metoduyla, medyaya ve zengin iş çevrelerine saldırıyormuş. Benim metodum başkalarına örnek olmuş demek ki. Ama tabi onun anlatışında ki düşünce mantık farklı. Fakat mantık ne olursa olsun bu kervan yürür. Yine aynı kararlılıkla yürür."

"KAMPANYALARIN ARKASINDA HİLTON YATIYOR"

Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ben bunu çok açık ve net söylüyorum AK Parti alışılmış bundan önceki siyasi partilerden değil. Tayyip Erdoğan da alışılmış o başbakanlardan değil. Bunu böyle bileceksiniz. Onlar Aydın Doğan'la pazarlığa oturmuş olabilirler. Ama Tayyip Erdoğan'ı pazarlığa oturtamadığın için mi bütün bunları yazıyorsun. Şu ana kadar bütün kampanyaların arkasında yatan gerçek şudur. Açık söylüyorum Hilton'dur. Hilton Oteli'nde istediği plan tadilatlarını bana ve belediye başkanıma yaptıramadığı için bu adımları atmaktadır. Bu kadar açık söylüyorum. Bizzat bana bunu teklif etmiştir. Bizzat belediye başkanıma bunu teklif etmiştir. Ve istediğini alamadığı içinde bu kampanyaları sürdürmektedir. Sadece bu değil bunun dışında... Onları farklı şeylerde devam ettirelim hepsini bugün bitirmeyelim. Yarında desteklediği gazeteleri hangi metodlarla destekliyor onları da duyacaksın. Onları da duyacaksınız. O gazeteler kendisine nasıl tetikçilik yapıyor onları da duyacaksınız. Onları da açıklayacağız. Bundan sonra artık parsayı götürelim gizli götürelim yok. Her şeyi açık ve net millete duyuracağız."

"SOYKIRIM ANITINA ÇELENK KOYSUN SÖZÜ
BAYKAL'IN KARAKTERİNİ GÖSTERİYOR"


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'a gidişiyle ilgili ana muhalefet partisinin 'çok çirkin yaklaşımları' olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasında Baykal'a yüklendi. Erdoğan, şunları söyledi:
"Hele hele 'O soykırım anıtına gidip çelenk koysun' ifadesi çok çok çirkindir. Bu tabi Deniz Baykal'ın karakterini gösteriyor. Kimliğini gösteriyor. Cumhurbaşkanının kendi ülkesinin cumhurbaşkanının nereye çelenk koyacağını nereye çelenk koymayacağını çok iyi bildiği halde böyle bir ifadeyi kullanmasını bizim doğru bulmamız, sessiz kalmamız mümkün değildir. Ama biz Baykal'ın cemaziyel evvelerlini çok iyi biliriz. Cemaziyel evvelini çok iyi bildiğimiz içinde yıllar yılı bu ülkede özellikle sözde soykırıma karşı mücadele vermiş olan Cumhurbaşkanımıza karşı böyle bir yakıştırmayı yapmasını tasvip edemeyiz. Bu çok çirkin bir şey. Ama herhalde aynaya bakıyor kendisi. Aynaya bakarak öyle konuşuyor. Ve Cumhurbaşkanımız nereye çelenk koyacağını nereye çelenk koyamayacağını en az Baykal kadar çok iyi biliyor. Onun için onun tavsiyesine ihtiyaç yok. Ve bu ülkede, ülke diye millet diye bir dertleri yok. Birçok konularda atmak istediğimiz adımlarda ülkenin çıkarına menfaatine olan konularda Cumhuriyet Halk Partisin özellikle takoz olduğunu gördük ve görüyoruz."

"ÜLKENİN GELİŞMESİ GİBİ BİR DERDİ YOK"

"Onların ülkenin gelişmesi kalkınması gibi bir derdi yok. Geçmişten bu yana olmamış zaten. Her zaman söylüyorum ya dikili bir ağaçları yok bu ülkede" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan,
" Değerli kardeşlerim tabi böyle bir ramazan ayı içerisinde bunu konuşmak istemezdim. Ama günlerdir haftalardır sürdürmüş oldukları bu kampanya artık cevapsız kalmamalıydı. Onun için bu şöyle bir kısa süreli cevabım olsun. Daha sonra bu farklı bir cevaplar oluşturulabilir. Çünkü o medya gurubuyla birleşik olarak sürdürdükleri bu kampanyada benim Almanya'da ki Deniz Feneri Derneği'yle alakalı dosyanın içerisine benim adımı koyuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan olarak bana teslim edilmiş olan bir para mı var? Ben böyle bir para mı almışım? Ben şimdi Doğan Grubu ve Aydın Doğan'a sesleniyorum: 'Eğer bunu ispat edemezseniz. Bakın! Ahlaki değerler noktasında nasibini almamış birisiniz'. Bunu bu kadar açık söylüyorum. Tayyip Erdoğan ne böyle bir para almıştır ne de böyle bir paranın sahibi ile tanışmıştır. Tsunami ile alakalı Tayyip Erdoğan'ın eli paraya akçeli işe karışmamıştır. Başbakanlığın hesabı vardır. Başbakanlığı'nın hesabına yatırmak isteyenler paralarını yatırmışlardır. Ve oradan Kızılay'a gitmiştir ve oradan da Açe'ye yardım olarak dağıtılmıştır. Orada evler vesaireler yapılmıştır. Bunu hangi yüzle hangi anlayışla söylüyorsun."

BÖYLE ÇAMUR ATMAYA NASIL YELTENİRSİN


Konuyla ilgili Almanca yazıların geldiğini ifade eden Erdoğan, "Adımızı vererek orada bir şeyler yapmış olabilirler. Ama sen nasıl olurda bizim adımızı ismimizi kullanırsın. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına sen nasıl olurda böyle çamur atmaya yeltenirsin. Kusura bakma Aydın Doğan sen bu tür çamurları kabullenebilirsin ama biz kabullenemeyiz. Bir başka konu yine aynı gurubun yayın organında. O da diyor ki, 'Efendim biz Alman makamlarına baskı yapmışız' Nitekim bugün aynı gazetenin başka bir köşesinde 'Hiçbir Türk makamından bize böyle bir baskı gelmiştir. Zaten bize kimse baskı yapamaz' diye açıklama yer alıyor. Bunları anlamak mümkün değil. Üstü Şişhane altı kaval böyle. Bunlar ne garip insan anlamak mümkün değil. Hak yerini er geç bulacaktır. Vurdukça güçleniyoruz. Vurdukça güçleniyoruz. Onlar bize iftira atıyor biz güçleniyoruz. Daha da güçleneceğiz" diye konuştu.

AYDIN DOĞAN'DAN YAZILI CEVAP

Aydın Doğan, açıklamasında, ''Başbakan durmadan Hilton meselesini dile getiriyor. İddia sahibi ben değilim ama Başbakan 'bunun hesabını senden sorarım' diyor. 'İddia doğru çıkmazsa, seni ahlaksız ilan' ederim diyor. Ben bu yaşıma kadar ahlakımla ve şerefimle geldim. Ahlakım konusunda sicil amirim Başbakan değildir. Ahlakımın hesabını hem bu dünyada hem öteki dünyada alnımın akıyla veririm'' ifadesini kullandı.