kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
ŞİRİN SEVER

Ceylan'a bravo ama benim tarzım değil!

* Eleştiriye tahammülü olan biri misiniz?
Çoook, benim kadarını göremezsiniz. Dinlerim.

* Ama filmle ilgili eleştiriler yapıldığında biraz sinirlendiniz. Bunu hak etmediğinizi düşündüğünüz için mi?
Yok, sinirlenmiyorum da...

* Yaptığım şey küçümsenecek bir şey değil mi diyorsunuz?
Kimse kimseyi küçümseyemez ki. Biri sessiz kalıp, 'Efendim saygı duyuyorum, herkesin kendi düşüncesi' falan dedikçe insanlar olayı abartmaya başlıyor. Eleştiri hakaret boyutuna gelirse ve bu tamamen kişiselleşirse, samimiyetine kimse inanmaz. Ki ben zaten eleştirilerin dönemsel olduğunu düşünüyorum. Bir gün iyi dediğin bir şeye ertesi gün kötü diyebilirsin.

* 'Sanat filmlerine tahammülüm yok' dediğiniz için de eleştirildiniz. Bu bir önyargı yaratmış olabilir mi sizinle ilgili?
Niye? Hiç kimsenin böyle yapmaya hakkı yok. Nasıl ben kimseye saldırmıyorsam, kimse de bana saldıramaz! Herkesin kendi fikri. Takdir ediyorum alınan başarıları ama o filmlerden keyif almıyorum. Herkes keyif aldığını söyleyip entelektüel kimlik ediniyor.

* Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'dan ödülle dönmesini önemsiyor musunuz?
Çok başarılı buluyorum, bravo! Üç sene üst üste Cannes'a gitmesi, üç sene çeşitli ödüller kazanması büyük başarı. Ama benim tarzım değil o filmler. Geçen NTV'deki dört hanımefendiyi izledim; diyor ki orada biri 'Bir yanda Nuri Bilge Ceylan'ın aldığı ödül ve o filme giden 20 bin kişi, bir yanda da Recep İvedik'e giden 4 milyon bilmem kaç bin kişi..." Bu şunun gibi bir şey; bir adam eski arabalardan hoşlanır ve onun koleksiyoncusudur, adama 56 model Chevrolet'yi ver, ondan mutlusu yok. Ama bir başkası ona külüstür diyebilir. Yani 'Bir yanda güzelim 56 model Chevrolet dururken, insanlar lüks arabalara biniyor' falan gibi bir şey bu. Ne kadar saçma, abes bir şey.

* Birini överken diğerini yermenin gereği yok, diyorsunuz...
Bizde öyle bir şey var; sürekli birinin karşısına birini koyma, iki uç oluşturma falan. Aslında hiç iki uç değiliz. Biri festival hedefleyen ve kendi kafasına göre film çekmek isteyen bir adamın yaptığı iş. O filmi izleyip 10 dakika yürüyen adam planına bakıp neler düşünenler vardır hayatıyla ilgili, 'vay be ne kadar güzel bir kare' diyenler oluyordur. Ama onun kesimi o kadardır. Benim gülmece olan ticari filmime, komedi filmine, sadece insanlar eğlensin diye yapılmış filmimi neden küçümsüyorsun ki!