kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Mayıs 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

'Bürokratik oligarşi...'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, hükümetle yargı arasındaki gerilime müdahalesi sonuç getirir mi?
Soruya yanıt verebilmek için önce tarafların gerilimi nasıl yorumladığını anlamak gerekiyor.
Yargı cephesi, on yıllardır sürdürdüğü "mücadeleden" geri adım atma niyetinde değil.
Mücadelesinin zeminini de Anayasa'nın 6'ncı maddesinde buluyor:
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasa'nın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır..."
Dolayısıyla "yetkili organlardan biri" sıfatını kaybetmek istemiyor.
Bununla birlikte, son dönemde ortaya çıkan gerilimli ortamdan da hoşnut gözükmüyor.
Tavrını koymuş olmanın rahatlığı içinde gerilimli ortamı bu aşamada daha ileri taşımak istemiyor.

Çiçek: Elimi uzatıyorum
Hükümet kanadına gelirsek...
Hükümet kanadında da yumuşuma arayışı var; ancak yargı gibi onlar da bu mücadeleden vazgeçme niyetinde değil.
Nitekim, önceki akşam Haber Türk'te Erdoğan Aktaş'ın sunduğu Basın Kulübü'nde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in sözlerine de bu politika yansıyordu.
Çiçek, gerginliğin düşürülmesi gerektiğini söyledi.
Programda verilen aralarda yaptığımız sohbetlerde ise bazı bilgiler aktardı.
Yargıtay'daki dostlarından söz etti; karşılaşıp sohbet ettiğini, onların da farklı düşündüğünü sanmadığını söyleyip ekledi:
"Bu gerilim bitsin, ben şu an bütün taraflara, herkese elimi uzatıyorum. Hangi konuda çözüm önerileri varsa dinlemeye ve görüşmeye hazırız."

Kesintisiz mücadele
Çiçek, bugüne kadar kurulmuş 60 hükümetin 6'sında yer aldığını da anımsattı.
Geçmişte de benzer çekişmelerin yaşandığını, bunun "bürokrasideki direnişin bir yansıması" olarak ortaya çıktığını söyledi.
Sözünü ettiği AK Parti içinde de dile getirilen, "Kendini milli iradenin üstünde gören bürokratik oligarşiye karşı son meydan savaşı" söyleminden başka bir şey değildi.
Bu durumu anımsattığımda, yapılanın "bürokratik oligarşiye karşı mücadele" olduğunu kendisi de vurguladı.
Mücadelenin sürdürüleceğinden söz etti.
Anlaşılıyor ki soğuk savaş bitmeyecek, Anayasa Mahkemesi'ndeki davanın sonucu ne olursa olsun devam edecek.
Ancak ortaya çıkan gerilimin hükümet üzerinde yaratacağı olumsuz etki düşünülerek ortam biraz soğutulup, yumuşatılmak isteniyor.
Çiçek'in "Ben taraflara elimi uzatıyorum" demesine karşın, Cumhurbaşkanı ile aynı masa etrafında buluşup sorunu çözme önerisine sıcak bakmaması da bu politikanın yansıması.
Aynı şekilde, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın dün CNN'de Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlarken, tarafların bir arada görüşmesi yerine doğrudan ikili temas kurması önerisi de bir başka göstergesi...
Nitekim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dün bu yansımalara bakarak hareket etti.
Önce yazılı açıklama ile tarafları gerilimden uzaklaşmaya çağırdı, ardından Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile ikili görüştü.
Gül, önemli bir manevra yaptı.
Bu gelişme bir yumuşama havası yaratacak olsa da "gel-git" bitmeyecek.
AK Parti ile yargı arasındaki kriz yakın gelecekte bir daha yükselecek.