kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Mayıs 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Merkez Başkanı Durmuş Yılmaz

Faiz artırım talebine ABD örnekli savunma

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Bakanlar Kurulu'na tarihi bir sunuş yaptı. Yanlış enflasyon hedefi belirlediği, eleştirilerine hedef olan, sık sık ABD Merkez Bankası gibi davranması istenen Yılmaz, kabine üyelerine ABD tarihinden örneklerle yanıt verdi..
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'la bazı bakanlar arasında içte içe devam eden "faiz tartışmasında" dün ilginç bir aşamaya gelindi. Yılmaz, çalışma arkadaşları ile birlikte Bakanlar Kurulu'na tarihi bir sunuş yaptı. Ekonominin gerçeklerinden uzak ve yanlış enflasyon hedefi belirlediği, muslukları fazla kıstığı eleştirilerine hedef olan, bu yüzden ABD Merkez Bankası gibi proaktif davranması istenen Yılmaz, kabine üyelerine yine ABD'den örneklerle yanıt verdi. Yılmaz, faizleri hiç olmazsa bugünkü seviyede tutmasını isteyen bakanlarla işadamlarına şu örnekleri sundu:

FED FAİZ İNDİRDİ AMA PİYASA FAİZİ DÜŞMEDİ: Türkiye'de kısa vadeli politika faiz oranıyla devlet iç borçlanma senedi faiz oranları arasında 3.5 puana yakın bir fark var. Ancak politika faiz oranının yapay olarak indirilmesiyle, faizler genel düzeyini arzu edilen seviyeye düşürmek mümkün değildir. Politika faiz oranlarının indirilmesi, serbest piyasa ortamında belirlenen ticari işletme ve tüketici kredisi faizlerinin aşağı çekilmesi için de yeterli değildir. Örneğin, ABD Merkez Bankası'nın (FED) Eylül 2007'den bu yana uyguladığı parasal gevşemeye rağmen, risk algılamalarındaki bozulmanın etkisiyle konut ve ticari kredilere uygulanan faiz oranları, politika faizlerindeki indirime rağmen yüksek seviyesini korumuştur.

ABD FAİZİ ARTIRMADI AĞIR BEDEL ÖDEDİ: Bugün fiyat istikrarına sahip bir çok gelişmiş ülke, geçmişte enflasyonu kontrol altına alabilmek amacıyla gerektiğinde güçlü parasal sıkılaştırma uygulamak zorunda kaldı. Örneğin, 1976 yılının sonlarında hızlanan enflasyona karşı, ABD para otoritesinin güçlü bir tepki vermemesi 1980'li yılların başında enflasyonun yüzde 14 seviyesine çıkmasına sebep oldu. 1980'de uygulanan güçlü parasal sıkılaştırma ile fiyat istikrarı yeniden sağlandı. Bu dönemde parasal sıkılaştırmanın boyutunun çok şiddetli olmasının temel nedeni, 1976-80 arasında enflasyonu kontrol altına alacak bir para politikası izlenmemesi ve faiz artırım kararlarının enflasyon gelişmelerinin gerisinde kalmasıydı. Fiyat istikrarının yeniden sağlanmasının ABD ekonomisine maliyeti çok daha fazla oldu.

ÇEK BİLANÇOSU: Yılmaz, "Karşılıksız çek ve protestolu senetler artıyor" iddialarına da açıklık getirdi. Buna göre, "Karşılıksız çeklerin toplam çeklere oranı 2003 yılında yüzde 6.8 iken 2007 yılında yüzde 5.5'e geriledi. Nisan 2008 itibariyle bu oran yüzde 5.1 düzeyinde.