Afrika'daki yeşil ışık: Tanzanya

Türkiye için çok uzak, dünyaya ise çoktan yakınlaşmış Tanzanya. Şimdilerde Türkiye'nin Afrika'ya açılım projesinin belkemiğini oluşturuyor. Oysa, yaklaşık 40 milyonluk nüfusu ve 750 dolar civarındaki kişi başı gelirine karşın dünya çoktan keşfetmiş vahşi doğasını... Sadece safari, dalış ve tatil köyleri değil keşfedilen, aynı zamanda ülkenin büyüyen ekonomik pazarı da dünya için bir cazibe merkezi oluşturmuş. İngilizler sömürüp gitseler de Tanzanya'ya geniş yollar, su, elektrik ve altyapı bırakmışlar... Türkiye'nin keşfetmekte geç kaldığı, büyükelçiliğini bile yeni açmaya hazırlandığı Tanzanya'yı çoktan Yahudi, Amerikalı, Avrupalı işadamları fethetmiş, Dar Es Salaam'daki beş yıldızlı otellerin lobilerini kaplamışlar. Bunun temel nedenleri altın ve elmas olsa da, 'daha küçük çapta', GSM şirketleri gibi birçok uluslararası şirket ülkede yerini almış. Çünkü Tanzanya, Afrika'ya açılmak için temel duraklardan biri...

SELAM VER KAHVE AL
Dar Es Salaam'ın sokaklarındaki billboardların hemen hepsi İngilizce. O billboardlarda şimdilerde, kısa süre önce ülkeyi ziyaret eden ABD Başkanı Bush'dan teşekkür ilanı yer alıyor. Ayrıca Türkiye'de rastlanmayan çok sayıda yeni teknoloji ürünlerin reklamı dikkatleri çekiyor. Blackberry'nin son telefonundan Philips'in son model LCD televizyonlarına kadar tüm reklamlar, yeşiller içindeki kentte yükseliyor. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak bilinmesine karşın, gururlu ve mağrur insanların ülkesinde kurallar bambaşka. Burada alışveriş yapmanın, bir şeyler istemenin adabı var. Su veya kahve istemeden önce, karşınızdaki kişiye nasıl olduğunu, gününün nasıl geçtiğini soracaksınız. Ardından da sabırla beklemeye başlayacaksınız... Bizim minübüsleri andıran mor araçlar, Tanzanya'nın yegane toplu taşıma aracı. Yaklaşık 14 kişilik bu araçlara 50 kişinin pencerelerden sarkarak binmesi, Tanzanya'nın diğer yüzünü gösteriyor. Yeşillikler içindeki ülkede renkler, tatlar ve kokular bambaşka. İnsanların bol desenli kıyafetleri dikkat çekerken, yoksulluk kokulara karışıyor. Dar Es Salaam'daki balık hali ve Hint Okyanusu'nda avlanan balıkçıların görüntüsü insanı büyülerken, doğaya karışan o balık kokusu insanın beynini ele geçiriyor. Sonunda ise görsel cazibe beyninizde galip geliyor. Balık halinde tonlarca balık ayıklanıyor, orada tartılıyor, pişiriliyor ve öyle depolanıyor. Balık pazarında, tüm deniz canlılarının kurutulmuş halini de bulmak mümkün. Yengeç, sünger, deniz yıldızı ve midyeler 1 şilinden satılıyor. Kingoboni adlı bu balık pazarı, beynimize yoksulluğun pazarı olarak kazındı. Sokaklarda resim çekmek istediğimizde, herkes karşı çıkıyor. Müslüman ve Hıristiyanların yanı sıra yerel dinlerin de bulunduğu Tanzanya'da, bizler Fethullah Gülen'in açtığı okulu tartışırken, Yunanistan'ın sekiz ayrı okul açtığını öğreniyoruz. Çocukların hepsi az da olsa İngilizce konuşuyor. Sokaklarda ise farklı okulların farklı üniformaları dikkat çekiyor. Ortaokul çağındaki bazı öğrencilerin başı kapalıyken, bazıları ise açık.