kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Kitabın ele aldığı kimlik olgusu, 10. İstanbul Bienali'nde böyle yansıtılmıştı.

Siz bu kitabın hangi kitap olduğunu biliyor musunuz?

Evrim ALTUĞ
İstanbul Beyoğlu'nda hizmet veren Pandora Kitabevi'nin yayınevi Hil Yayın, gündemin değişmez polemik unsurlarından biri olan 'Türk kimliği' üzerine, kapsamlı bir akademik çalışma yayımladı. Editörlüğünü, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, sosyolog Prof. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver'in yaptığı kitap, Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor musun? başlığını taşıyor. 'Toplumsal yaşamda kimlik izdüşümleri' alt başlığıyla okurlara sunulan kitapta, Tanrıöver de dahil olmak üzere, toplam 10 farklı akademisyenin bu konu üzerine kapsamlı istatistik, inceleme ve fikirleri bir araya getirilmiş. 'Kimliğin Kavramsal Serüveni'ni Merih Zıllıoğlu'nun kaleme aldığı kitapta, 'Siyasal Kimlikler ve İkna Süreçlerinin Gelişimi' konusu Nazlı Ülbay Altuna, 'Atatürkçü Olmak ya da Olmamak' konusu ise, Nazlı Ökten tarafından inceleniyor. Türk sinemasına yansıyan ulusal kimlik olgusunun da tartışmaya açılıp örneklendiği kitapta bunların yanı sıra, modern Türkiye ve TV dizilerinin de sosyolojik anatomisi, bizzat Tanrıöver tarafından ortaya konmuş. Kitapta yer alan ilginç bir konu başlığı da, Özlem Danacı Yüce tarafından hazırlanan 'Siyasal Kimlikli Gazetelerde Kadın Kimliği' konusu.

DİZİLER BÜYÜTEÇTE
Kitap hakkında özel bir sunuş yazısı hazırlayan akademisyen ve editör Tanrıöver'e göre, hazırlanan kitabın ismine konu olan popüler soru işaretinin anlamı büyük: "Mizah öykülerinde ya da fıkralarda karşımıza çıkan ve aslında, ince bir tehdit de çağrıştıran 'Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor musun?' deyiminin, aslında 'Benim kim olduğum, seninle karşılıklı konumlarımızı ve ilişkilerimizi belirler,' anlamını taşıması, bize, içerdiği kavramın önemini ve nasıl temel nitelikli alanlara gönderme yaptığını anlattı." Bu yönüyle kitapta en çok ilgi çeken başlıklardan biri olan "Modern Türkiye ve TV Dizileri" konusu da, Tanrıöver tarafından şöyle özetleniyor: "Bu konu başlığı, sonuçta Kemalist modernizmin yeni oluşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için öngördüğü laiklik, üniter ulus, kent vb. kavramlarının, günde ortalama beş saat TV izleyen halkın en sevdiği yapımlarda nasıl temsil edildiklerini ve izleyiciler tarafından nasıl alımlandıklarını, 10 yılı aşkın süredir ortaya konmuş çok sayıda araştırma bulgusunun ışığında sorguluyor." Bu kapsamda, Hülya Uğur Tanrıöver'in adı geçen akademik çalışmasından öğrendiğimize göre, insanların dinsel yaşamları TV dizilerinde 2004 yılına kadar adeta yok sayılmış olmasıyla dikkati çekiyor. Ancak bu ana kadar çekilen dizilerde yansıtılan tek ibadet biçimi, kendisini oruç olarak ortaya koyuyor. Tanrıöver'in çalışmasında, kültürel çoğunluk ve azınlık unsurları, dini gelenek ve yükümlülükler ile ahlak kuralları, kadın hakları ya da Alevilik, Ermenilik, Yahudilik veya azınlık sorunları gibi sosyolojik birçok konumlandırma ve kurgusallıklar, Haziran Gecesi, Dumanlı Yol, Acı Hayat, Çılgın Bediş, Ihlamurlar Altında, Aşk Oyunu, Deli Yürek, Asmalı Konak ve Kurtlar Vadisi gibi dizilerden örneklerle büyüteç altına alınıyor.
Bilgi: www.hilyayin.com
Haberin fotoğrafları