kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Selim Soydan: Hülya'ya 'Ben çekileyim, sen devam et' dedim

Tuluhan Tekelioğlu
Zekeriyaköy'deki huzurlu evlerinde buluştuk. Güneş batarken eşi üşümesin diye, sırtına ekoseli battaniyeyi örtüverdi Selim Soydan. Bu güzel fotoğraflar işte böyle ortaya çıktı. Hülya Koçyiğit içerde hazırlanırken "40 yıl sonra artık anlatabilirim," diye açıldı bana. 200'den fazla film yapmış, yüzlerce ödüllü bir sinema starının kocası olmayı anlattı. "Bunları ilk kez anlatıyorum," dedi... Hülya Koçyiğit de sizinle aynı anda okuyacak bu satırları. Selim Soydan'ın "Yazma," dedikleri ise bende kaldı. İlk kez onu sinema perdesinde görmüş. İkinci kez, Büyükada'da. Hayranlığı aşka dönüşmüş, yalvarmış yakarmış. 40 yıl olmuş, hâlâ peşinde koşuyor. 40 yıldan beri aşkının ışıltısından hiçbir şey kaybetmediği ortada. Bir zamanların yıldız futbolcusu Selim Soydan, Hülya Koçyiğit'e hâlâ hayran. "Dünyanın en zor işi Hülya Koçyiğit'in kocası olmak," diyor: "Bir defa çok ağır bir yük. Yatsan da, kalksan da, giyinsen de, yürüsen de... Ama dünyanın en güzel hamallığı. Eğer adam gibi adamsan, seviyorsan, inanıyorsan karına... Tabii ki fedakârlık edeceksin. Çünkü sevgi bir hizmettir..."

SELİM SOYDAN
* Bir yaz günü Büyükada'da gördüm. Üzerinde sarı bir elbise, gözünde iri siyah gözlükler... Âşık oldum, peşinden çok koştum, yalvarttı.

* Maçı kötü oynadığımda 'Hülya' diye bağırırlardı. Hülya zedelenmesin diye futbolu erken yaşta bıraktım.

* Hülya film çekerken sinirli olur. İstemediği şeyi kimse yaptıramaz.

HÜLYA KOÇYİĞİT
* Her evli kadın gibi, 'Kocam beni aldatır mı?' kaygısını yaşamadım.

* Selim'e bir yastık gibi yaslandım.

* İyi filmler yaptım ama kızıma karşı hep vicdan azabı çektim.

* Şimdi Gülşah aynen annem gibi. Kızlarına karşı çok fazla disiplin uyguluyor. Torunlarım bazen 'İllallah' diyor.

* Torunum Neslişah beni 'Sütlacım' diye çağırıyor.

- Hülya Koçyiğit'in peşinden çok koşmuşsunuz...
- S.S:
Beni yalvarttı. "Büyük sorumluluklarım var," dedi. Allah tarafından kendime büyük güvenim vardı da yılmadım!

- İlk gördüğünüz yeri hatırlıyorsunuzdur sanırım...
- S.S:
Sinemada izledim. Susuz Yaz'dı. Temiz suratlı, masum bir kız. Bir gün, Fener- Galatasaray maçı için Büyükada'da kamp yapıyoruz. Baktım gazeteciler, "Hülya Koçyiğit gelecek, üç gün burada dinlenecek," dediler. Yanımda oda arkadaşım Ercan var. "O senin bildiğin kızlardan değil," dedi Ercan. "Biz de senin bildiğin çocuklardan değiliz kardeşim," dedim. Yanına gittik. Benimle mesafeli konuştu Hülya... İlk sorumu unutmam: "Nasıl ağlıyorsunuz filmlerde? Yani soğan mı, sarımsak mı tutuyorsunuz gözünüze?" Döndü bana kızdı. "Ne biçim konuşuyorsunuz, hakaret ediyorsunuz bana," dedi.

- Aranızda kaç yaş fark var?
- S.S:
Dokuz yaş. Kendimi rüyada filan hissediyordum. İnan bana! Yüzü zaten, görür görmez âşık olunacak bir kadın! Âşık oldum. Çok sevdim ben Hülya'yı!

- En parlak dönemindeydi değil mi?
- S.S:
Verdiği karar, olacak şey değildi. İstikbali ile oynuyor. Bir boş günü yok Hülya'nın. Düşünebiliyor musun, yılda 10-11 film çekiyor.

- Evliliğiniz çok konuşulmuş...
- S.S:
Çok yazıldı hakkımızda. "Ayrı dünyaların insanları," dediler. Benim şansım ne oldu biliyor musun Tuluhan? Şöhretin ne olduğunu bilen insandım. Hülya için de bir şanstı. Nedir şöhret, ne ister, ne istemez... Eğer ona, "Bu işi yapma!" deseydim, kaybederdim Hülya'yı.

- Aklınızın bir yanıyla, "Hülya sadece bana ait olsa," diye düşünmediniz mi?
- S.S:
Hülya'nın tamamıyla bana ait olmasını çok isterdim! Dünyanın en zor işi. Bir defa çok ağır bir yük taşıyorsunuz. Her an sırtında olan bir yük. Yatsan da, kalksan da, giyinsen de, yürüsen de o hep sırtında. Ama dünyanın en güzel hamallığı. Taşınmaz mı? Bir daha dünyaya gelsem, yine razıyım taşımaya.

- Acılar yaşadınız mı? Büyük kıskançlık yaşamışsınızdır herhalde?
- S.S:
"Yaşamadım," dersem, yanlış olur.