kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Zübeyde Hanım Çocuk Yuvası'nda kalan Cansu Çelik, iki buçuk aydır golf oynuyor.

'Bizim köye golf geldi'

ENİF YAVUZ
Golf her ne kadar 'elit' sporu olarak algılansa da Türkiye'de bu kanıyı değiştirme çabasında olanlar da var. Antalya Belek'te kurulan Golf Akademisi, çevre köylerden ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan 50 öğrenciye kısa sürede golfü sevdirmeyi başardı..
İskoçya'lı çobanların başlattığı golf sporu, günümüzde ya zengin sporu olarak biliniyor ya da çevrecilerin eleştiri oklarına hedef oluyor. Ancak, bu sporun bir grup elitin tekelinde olduğu düşüncesini yıkmak ve halka yaymak için hem Golf Federasyonu hem de Antalya Belek'teki Nasyonal Golf Kulübü'nün Başkanı Dr. Bülent Göktuna gibi girişimciler, büyük bir kararlılıkla çalışıyor. Dr. Göktuna, bu sporun zengin sporu olmadığının altını çiziyor. Herkese eşit fırsat tanınması gerektiğini düşünerek, sosyal sorumluluk projelerine uluslararası alanda yıllardır emek veren biri olarak, iki yıl önce de Golf Akademisi'ni kurmuş. Bu akademide yaşları altı ile 14 arasında, toplam 50 çocuk var. Çocukların bir bölümü de Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan seçilmiş. Çevre köylerde oturan küçük golfçüler de evlerinden alınıyor, yine evlerine bırakılıyor.

HER ŞEY UZMAN KONTROLÜNDE
Minik golfçülerin golf kıyafetlerinden sopalarına kadar her şey temin ediliyor. Yemekleriyse uzman diyetisyenler tarafından yaşlarına ve ihtiyaçları olan kalori miktarına göre hazırlanıyor. Eğitimlerine golfün yanı sıra temizlik ve düzgün davranış da dahil. Çok yakında sporcu psikoloğu ve fittness eğitmeniyle de bir araya gelecekler. Okul dışında bütün zamanlarını, golf kulübünde geçiren bu çocukların hayatları çok kısa sürede tamamen değişmiş. Onlar artık hırslı birer golfçü; hedefleri derece kazanmak... Golf eğitimlerini de işin profesyoneli Bekir Kara veriyor. Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan gelen küçük golfçüler, rüyalarında görseler inanmayacakları bu fırsattan çok memnun olduklarını söylüyorlar. Tek üzüntülerini de hep bir ağızdan dile getiriyorlar: "Abla, ne olur bizi 'öksüz, yetim' diye yazma!" Çocuklara böylesine bir yatırım yapılması, gerçekten örnek bir girişim, ama aklımıza bir soru da takılıyor: "Bu çocukların hepsi golfçü olabilecek mi? Daha sonra ne yapacaklar? Bir kenara mı atılacaklar?" Çünkü maddi destek almadan, bu spora devam etmeleri imkânsız gibi görünüyor. Bu sorularımızı Dr. Göktuna, çekinmeden yanıtlıyor. Çocukların hepsinin golfçü olamayacağını, ama golf alanında caddy, greenkeeper, golf eğitmeni gibi birçok farklı mesleği yapabileceklerini söylüyor. Ayrıca o, minik golfçülerin arasından şampiyonlar çıkacağına da inanıyor.

Gülfidan Göz (11 yaşında): "Bize verilen bu şansı, en iyi şekilde değerlendireceğiz. Canla başla çalışıyoruz, birbirimize yardım ediyoruz. Zaman zaman tartışıyoruz aramızda. Golf sopalarımızı paylaşamıyoruz mesela. Gelecekte ya çok iyi bir polis olacağım ya da golfçü."

Tolga Esin (11 yaşında): "Babam kamyon şoförü, annem ev hanımı. Dört kardeşiz. Futbol oynamayı hiç sevemedim. Dergilerde golfçülerin fotoğraflarını görüyordum ve hep hevesleniyordum, ama bir gün golf oynayabileceğim aklıma gelmezdi. Yedi aydır golf oynuyorum. Okuldaki arkadaşlarım da öğretmenlerim de çok şaşırıyor. İleride Bekir Hocam gibi golf öğretmeni olmak istiyorum."

Cansu Çelik (10 yaşında): "Zübeyde Hanım Çocuk Yuvası'nda kalıyorum. Üç aydır golf oynuyorum. Golfte erkek-kız ayrımı yok. Herkese eşit fırsat veriliyor ve tamamen yeteneğe bağlı... Bu da golfün en sevdiğim özelliği. Bir başka özelliği de temiz havada, yeşillikler arasında yapılması. Burası cennet gibi. Yalnız ilk başlarda belim çok ağrıyordu, zamanla alıştım. Artık çok eğleniyorum. Mutlaka iyi bir golfçü olacağım."

Hacer Ay (12 yaşında): "Ben yedi aydır golf oynuyorum. Hafta sonlarımız harika geçiyor bu sayede. Birlikte olmaktan mutluyuz. Kimsenin yapamadığı bir şey yapıyoruz. Hepimizin rüyası aynı: İyi, başarılı bir golfçü olmak ve ayrıca birer hanımefendi olabilmek... Turnuvalar en az okuldaki sınavlar kadar heyecanlandırıyor."

Bekir Kara (24 yaşında)
(Milli Takım Antalya sorumlu koçu ve golf eğitmeni)
"Hafta sonları okul harçlığımı çıkarmak için iki yıl caddy'lik yaptım. Ardından yine caddy'lik yaparken hem okula gittim hem de golfe başladım. Golf, benim için bir tutku. İngiltere'den birçok sertifika aldım. Son olarak Golf Eğitmenleri Federasyonu'ndan üçüncü seviye sertifikasını aldım. Türkiye'de sertifikalı hoca, bir elin parmaklarını geçmez. Golf Akademisi'ndeki minik öğrencilerimle vakit geçirmek, onlara golfü sevdirmek, heyecanlarını paylaşmak beni çok mutlu ediyor."
Haberin fotoğrafları