Buçuk bile değil

Fortis Türkiye Kupası (C) Grubunda oynanan Kayserispor-Fenerbahçe karşılaşması golsüz berabere tamamlandı.

GÜRCAN BİLGİÇ: BUÇUK BİLE DEĞİL (SABAH)

90 dakika boyunca da sayılı gol tehlikesi yarattılar ve bunların hiç biri bilerek gelişmedi. Lig arasında, ikinci yarı hazırlıkları sürerken takımların konsantre sorunları çekmesi çok normal. Ama empati yaparken, yeni bir şeyler görme ümidini de taşımak hakkımız. Hazırlıklar, taktik idmanlar ne için yapılıyor? Farklı olmaya çalışmadan kimse fark yaratamaz.

Fenerbahçe kulübesinin de aynı çaresizlik içinde seyirci kalışını. Beraberlik, bu nitelikteki bir kupa maçı iyi skor. Takviyenin şart olduğu iyice gün yüzüne çıktı.

NECATİ BİLGİÇ: FAZLASI OLMAZ (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe, Fortis Türkiye Kupası'nda, Süper Lig rakipleriyle oynadığı ikinci maçında da berabere kalarak tur şansını büyük ölçüde yakaladı. Bu maçın en güzel yanı, bu kadar kötü şartlara rağmen iki takımın da sakat vermeden oyunu tamamlamasıydı.

Zico, zamanında yaptığı değişikliklerle takımının arzu ettiği beraberliğe ulaşmasını sağladı. Ama iddialı rakibi, bu savaştan memnun kalmadı. Maçın genç hakemi Bünyamin Gezer, yeni kuralları çok iyi uyguladı ve kartlarını çıkardı ama Kayserisporlu Koray'a ikinci sarı kartı gösterme cesaretini bulamadı. Maçın ilginç bir yanı da Alex olmadığı için frikikleri kullanan Carlos'un üç vuruşta da gol yapamamasıydı.

SELÇUK YULA: KUPA ÇENGELİ! (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe bence ciddiye almaması gereken kupa maçlarını fazlasıyla ciddiye alıyor. Zico, takımı ideal 11 ile sahaya çıkardı. Bence hiç gerek yoktu. Çünkü Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde ve ülkemizin liginde başarılarla koşmak istiyor. Türkiye Kupası, Fenerbahçe için bir çengeldir. Hele Beşiktaş ve Trabzonspor gibi takımlar elbette bu kupayı isteyebilirler. Çünkü Avrupa'da bir gelecekleri yok. O yüzden "Hiç olmazsa bir kupa alıp taraftarlarımızı mutlu edelim'' diyebilirler.

Her zaman söylediğim gibi gene gördük ki Alex olmadığı zaman takım pozisyon bulmakta bile zorlanıyor. Zico'nun Alex'in bölgesinde Ali Bilgin'i oynatmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Orada oynarsa Deivid oynar, Ali Bilgin de sağda oynar.

DR. GÜRKAN KUBİLAY: ALEX'İ KLONLAYIN (FOTOMAÇ)

Alex yokken, onun yerini "Santrfor olmadığını kendi de kabul eden", sonradan sağ kanat adamı olma, ama aslında tekniği iyi Deivid'e rezerve etmek daha akıllıca olmaz mıydı? diye düşünüyordu bendeniz. A. Bilgin'i de gerçek yeri sağ kanada koymak daha iyi olmaz mıydı? Ama Zico'nun kararına saygılıyım.

Fenerbahçelilerin başarı için Sevilla'yı elediklerini şimdiden hayal etmeleri gerekiyor. Ama Alex'i klonlamaları, santrfor ve orta alana bir transfer yapmaları, Sevilla'nın Correira ve Jose Crespo'lu müthiş soluna karşı Deivid ile savunma yapamayacaklarını anlama şartıyla başarı gelir. Bizden söylemesi...

CAN BARTU: İKİ PAS YAPAMADI (HÜRRİYET)

KAYSERİ'de ne oynadığını bilmeyen bir Fenerbahçe vardı. Geriden ileri dan-dun vurdu. Kayserispor ise futbol dersi verdi. İyi ki Fenerbahçe kalesinde Volkan vardı. Mükemmel oynadı. Başarılı kurtarışları yanında defansın yaptığı hataları da önledi.

Bir Alex'in yokluğundan mı bu takım bu kadar kötü oynadı. Tamam Fenerbahçe'nin bir takım eksikleri olduğuna ben de katılıyorum. Alex sakat, Kezman ile Appiah ve Deniz de öyle. Tümer'in Avrupa'ya gidip dönme olayı var. Fenerbahçe'nin önemli isimleri yoktu. Bir yerde kupayı önemsemiyor da olabilir, antrenman maçı olarak da görebilir. Ama böyle acemi takım gibi oynanmaz.

Fenerbahçe teknik, daha çok topu kullanan takım hüviyetindedir. Galatasaray çok mücadele eden, Beşiktaş ise İngiliz tarzı uzun paslarla oynayan bir takım kimliğindedir. Ama bakıyorsun Kayseri'de Fenerbahçe iki pas yapamadı. Bırak pası iki metre yanına top atamayan oyuncu, 45 metre atıp Semih'i ileride kaçırmaya çalıştı.

RIDVAN DİLMEN: 3 GÜN, 3 GECE (MİLLİYET)

Maçlarda çoktandır uzatmalar 4 dakika oluyordu. Bu kez 2 dakika oldu, hiç kimse itiraz etmedi. Sonuçta kulübedeki teknik adamlar ve yedekler, stada gelen taraftarlar ve televizyon başındakiler, 'can sıkıcı' bir maç izlediler. Kamp dönemine devam eden iki takım da buzlu Kayseri zemininde bu maçı, 'öylesine' derler ya, öyle oynadılar.

Kayserispor ilk yarıda biraz daha etkiliydi. Ceza sahası dışından atılan iki gollük şutu kaleci Volkan iyi çıkardı. İkinci yarıda hiç ama hiç bir şey olmadı maçta... İki takım oyuncuları uykusuzluğa dayansalar ve bu maç üç gün üç gece sürse bile böyle biterdi. Bünyamin Gezer temposuz maçı yorulmadan, zorlanmadan bitirdi.

DENİZ GÖKÇE: GELENEĞİ BOZMADI (AKŞAM)

Hem Ertuğrul Sağlam döneminde hem de Tolunay Kafkas döneminde Kayserispor, Fenerbahçe'nin başına sık sık bela olmuştur. Bunu da iki şeyle sağlıyordu; Alex'e yakın markaj ve kalabalık bir orta saha. Bu sefer Alex de olmadığından Kayseri maçın ilk devresinde daha da etkili oldu.

Birincisi Fenerbahçe'nin orta saha oyuncuları nispeten yaşlı ve lige verilen ara formdan çabuk düşmelerine neden oluyor. İkincisi Brezilya futbolu oynayan Fenerbahçe genelde ülke içindeki maçlarda mücadeleci rakiplere karşı bunalıyor. İlk devrede Deivid, Aurelio gibi oyuncular maçta pek gözükmezken; Selçuk da tamamen geriye dönük oynadığından Fenerbahçe oyunu kendi yarı alanında kabul etmiş gibi görünüyordu.

ZİYA ŞENGÜL: BİR TEK VOLKAN GERİSİ HİKAYE! (STAR)

Yıldızlar topluluğu Fenerbahçe... Hep öyle biliriz; değil mi?.. Şu anda da Süper Lig'in zirvesinde Sivasspor'la beraber...

Ama Fener, ligin devre arasına girdiğimiz şu dönemlerde, çeyrek asırdır özlemini çektiği Türkiye Kupası'na hala şaşı gözlerle bakmaya devam ediyor.

Kaleci Volkan'ı bir kenara koyuyorum. Tüm Fenerbahçe takımının bu maçta hiçbir varlık gösteremediğini de belirtmek istiyorum.

Fenerbahçe, çok kötü oynayıp az pozisyon bulmakta zorlanırken, Kayserispor maçın başından son dakikasına kadar daha baskılı ve daha iyi futbol sergileyen takımdı. Maçı kazanması gereken onlardı. Ne yazık ki şans onlardan yana değil Fener'den yana olunca, isteseler de istemeseler de bu skora mahkum kaldılar.