kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Gişede artık algı seviyesi düşük filmler iş yapıyor!

EYLEM BİLGİÇ - GÜNAYDIN
'O Kadın' filminde başrol oynayan Tardu Flordun gişe filmi yapmadıklarını söyledi: Son dönemde gişede iş yapan senaryoların çoğunun algı seviyesi düşük. Zaten o yüzden iş yapıyorlar!..
Türkiye'de türünün ilk örneği olan 'O Kadın' adlı filmin başrol oyuncusu ve 'Binbir Gece' adlı dizinin 'Kerem'i Tardu Flordun, oyunculukta emin adımlarla ilerliyor. Birkaç yıl önce bir kadını bıçakladığı ve Arzu Yanardağ'ın burnunu ısırdığı gibi tatsız haberlerle gündeme gelen Flordun'la; hiç konuşmadan, sadece gözleriyle oynadığı yeni filmini ve yaşadığı tatsız olaylardan sonra hayatında oluşan değişiklikleri konuştuk...

İLK OLMASINDAN ETKİLENDİM

* 'O Kadın' Türkiye için yeni ve değişik bir proje. Böyle ilginç bir projede yer almak sizin için ne ifade ediyor?
Bu filmi kabul etmemin nedeni; sinema dili olarak Türkiye'de bir ilk olması. Dünyada da tek bir örneği var; Pink Floyd'un 'The Wall' albümündeki şarkıları toplayıp, sinema filmi çekmişlerdi. Şarkıların Sezen Aksu'ya ait olması da çok heyecanlandırdı beni. Aksu'nun tüm şarkılarının sağlam hikayeleri vardır. O, Türk Pop Müziği'nin divasıdır. Bu yüzden böyle bir projede yer almayı çok istedim. Bence enteresan ve temiz bir iş oldu.

* Hiç denenmemiş bir işte yer almak, bir oyuncu için risk değil midir?
Oyunculuk başlı başına bir risktir zaten.

* Ama ne de olsa garanti olarak görülebilecek, risksiz işler de var oyuncular için...
Son dönemlerde garanti olarak görülen, iş yapan senaryolara baktığımız zaman, çoğunun algı seviyesi düşük, basit işler olduğunu görüyoruz. O yüzden iş yapıyorlar zaten. Bu projeyi kabul ederken, yapımcısından yönetmenine kadar kimse ticari bir kaygı gütmedi. Bir gişe filmi yapmadığımızı biliyoruz.

* Algı seviyesi düşük filmlerin gişe yaptığını söylediniz. Bu, Türk halkı algı seviyesi düşük filmleri seviyor anlamına mı geliyor?
Seyircinin fazla kafa yormak istemediğini düşünüyorum. Hem televizyon karşısında öyle, hem de sinema izleyicisi olarak... Kafa yorup, filmde oluşan soruları çözümlemek yerine, anlamakta zorlanmayacağı işleri seçiyorlar.

* Siz gişe yapacak filmlerde mi oynamayı tercih ediyorsunuz, yoksa algı seviyesi yüksek filmlerde mi?
Senaryoyu okuduğum zaman, "Evet, bu beni düşündürebilir ve limitlerimi zorlayabilirim" demeyi isterim. Orada da oyunculuğun gerektirdiği adrenalin başlar ve kendinizi tip değil, karakter yaratmaya zorlarsınız. Ben böyle şeyleri seviyorum. Oyunculuk adına bazı klişeleri gerektiren işlerin içinde olursanız, cepten yemeye başlarsınız.

* Filmin klip gibi olduğu ya da Sezen Aksu'nun hayatını anlattığı gibi şeyler yazıldı. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Böyle bir şey yok! Bu film Sezen Aksu'nun hayat hikayesi değil, tamamıyla Sezen Aksu şarkıları üzerine oluşturulmuş farklı bir konsept. Bir de burada hikaye şarkılara değil, şarkılar hikayeye hizmet ediyor.

SÖZE DEĞİL GÖZLERE BAKILMALI

* Filmde hiç söz ve konuşma yok. Bu durum sizi zorlamadı mı?
Sinema sessiz filmlerle başlamış, sonradan diyaloglar eklenmiş. Gişe filmleri çok fazla diyaloğa boğuluyor. Oysa hayatın gerçeğine baktığınızda, diyalogtan çok gözlerle anlaşıldığını görürsünüz. Bu filmde yaşadığımız hayata çok yakın bir dil oluşturmaya çalıştık. Benim için çok keyifliydi. Ben izleyicinin, oyuncunun ağzından çıkan laftan çok yüzüne bakması ve anlaması gerekeni gözlerinden anlaması gerekir diye düşünüyorum.
Haberin fotoğrafları