kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Müzikte asıl mesele teknikte değil ruhtaymış!

Aşkın Nur Yengi, hayatındaki dönüm noktalarını Yeni Aktüel dergisine anlattı: 12 yaşında Sezen Aksu'yla birlikte gazino sahnesindeydim! Müziğin aslında sadece teknik değil, ruh işi olduğunu Sezen Aksu ve Onno Tunç aşkı sayesinde öğrendim.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Müzikte asıl mesele teknikte değil ruhtaymış!
İlk albümü 'Sevgiliye'yi 19 yaşında çıkaran Aşkın Nur Yengi, 1990-96 yılları arasında yayınlanan albümlerinden 'onu en iyi ifade eden' 11 şarkıyı akustik bir altyapıyla yeniden yorumladı. Yengi, yarın piyasaya çıkacak 11'inci albümü 'Aşk'ın Şarkıları' öncesinde; çocukluğunu ve müzik serüvenini Yeni Aktüel'den Gökşan Göktaş'a anlattı.

'Ur değil nur bu' demiş!

* Hedeflenmemiş bir çocuktum. En büyük ablamla aramda neredeyse 30 yaş fark var. Annem önce şüphelenmiyor ama 4 ay sonra kendini tuhaf hissediyor. Babam karnında ur var herhalde diye düşünüyor. Doktor 'Ur değil bu nur, nur! Bir çocuğunuz olacak' diyor!

* 1970'te İstanbul Fatih'te, İETT şoförü ve ev hanımı bir annenin beşinci ve son çocuğu olarak doğdum. Ben doğduktan üç yıl sonra Erenköy'e yerleştik. Üzerinde sürekli çaydanlığın kaynadığı, maşa üzerinde ekmek kızartılan sobanın başında, muhabbetle geçen bir çocukluk yaşadım.

* Bir bebeklik fotoğrafımın arkasına babam '47 yaşımın goncagülü' diye not düşmüş! Bu durumda istediğiniz kadar kapris yapabilirsiniz, tekne kazıntılarının böyle bir lüksü vardır. Ama hamurumda yoktu böyle bir şey... Orta halli bir aile olduğumuzu, sınırlarımızı biliyordum.

Kurallarımız vardı

* Aile düzeninin bütün kurallarıyla yaşandığı bir çocukluktan geliyorum. Akşam saat yedi olduğu zaman herkes sofranın başında olurdu. Babamız eve gelmeden hepimiz evde olmalıydık. Aile için bu tatlı kurallar her zaman gerekliydi. Görüş mesafesinde olduğum sürece her şeye izin vardı.

* Top oynardık, paten yapardık, bisiklete binerdik. Daha çok erkeklerle anlaşırdım. Futbol bile oynardık. Bir gün minyatür kale maç yapıyoruz; tek kız benim. Tam kaleye şut çekeceğim sırada annem geldi ve herkesin içinde 'Hani kapıdan ayrılmayacaktın. Kısacık şortunu da giymişsin' diye bir tokat attı, doğru eve götürdü. O gün futbol hayatım noktalandı!

*
14 yaşındayken babamı MS hastalığından kaybettim. Babam Ayhan Işık'a benzerdi. Kendine bakan, yakışıklı bir adamdı. Saçlarına limon suyu sürer, her zaman şık giyinirdi. Ama ıslak saç, boyun kireçlenmesi derken omuriliğe kadar indi rahatsızlığı... Ölüm döşeğinde anneme 'Kızımı üzmeyin, hakkımı helal etmem' demişti.

Derslerde uyuyordum

* Kendimi 12 yaşında Sezen Aksu'yla Bebek Gazinosu'nda buluverdim. Sabah dörtte iş bitiyordu. Erenköy'e eve gidip, birkaç saat uyuyup Maçka'daki okuluma gidiyorum. Derslerde uyuyordum. 9 yıl vokalistlik yaptım Sezen Abla'ya.

* 'Git', 'Sen Ağlama', 'Gidiyorum' gibi büyük hitlerin yazıldığı dönemin hem tanığıydım hem de o ruh dünyasının içindeydim. Sezen Aksu-Garo Mafyan aşkı var; biz buna da tanık oluyoruz! Müziğin sadece teknik bir şey olmadığını kavrıyorsunuz orada... Meselenin ruh olduğunu görüyorsunuz!

* 19 yaşıma geldiğimde Sezen Abla, 'Bu böyle olmayacak artık sana ve Harun'a (Kolçak) bir kaset yapmamız lazım' dedi. Önce ikimiz için ortak bir kaset düşündüler ama sonra 'Çocukları harcamayalım, ikisine de ayrı ayrı yapalım' dediler. Aysel Gürel'ler, Şehrazat'lar birleşip kısa sürede nefis şarkılar çıkarttılar. Hüzünlü, kadın şarkılarıydı bunlar.

İngiltere'ye kaçtım

* Ve 1990'da 'Sevgiliye' yayınlandı. Hiçbirimiz bu kadar büyük bir başarı beklemiyorduk; '50 bin, 100 bin satsın, insanlar sevsin yeter' diyorduk ama iki milyon sattı. Hesaplamadığım ve hayalini kurmadığım bir durumdu bu. Çünkü şöhretle işim olmadı hiçbir zaman. Sanatçılara duyulan aşırı hayranlığı hâlâ biraz arızalı ve tuhaf bulurum.

* İlk albümden bir yıl sonra hazırladığım 'Hesap Ver' de aynı ilgiyi görünce; dil öğrenmek bahanesiyle İngiltere'ye kaçtım. 12 yaşından beri çalışıyordum ve ilk defa kafa dinliyordum. Döndüğümde albüm yapmak istemiyordum.

* Ama kaçış yoktu artık! Plak şirketleri orada da beni buldular. Döndüm ve uzun süre Sezen Abla'ya vokal yapmaya devam ettim. Sezen Abla bir gün 'Arkada bir kız vokal yapıyor ama herkes onu da tanıyor. Artık sahneye sadece kendin için çıkman lazım' dedi. 20 yıllık müzikal serüvenim böyle başladı.
Haberin fotoğrafları